GÖSTERMELİK DEMOKRASİ MEŞRULAŞTIRILIYOR

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde AKP’nin olağanüstü itirazını oy çokluğuyla kabul ederek seçimi iptal etmesinin dış basındaki yankıları sürüyor.

Hollanda’dan NRC sitesinde yayımlanan makale, CHP’nin boykot seçeneğini kullanmamasını eleştiriyor. CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun mücadeleyi demokratik yolda sürdürme kararını riskli bulan yazar Toon Beemsterboer şu değerlendirmeyi yapıyor: ”YSK’nın kararı, hangi partiyi desteklerse desteklesin, Türklerin demokratik süreçlere olan kırılgan güvenine zaten zarar verdi. … Buna rağmen İmamoğlu, bu mücadeleye bir kez daha demokratik yollarla girişmek istiyor. … Ancak partisi bu tutumla risk alıyor. Muhalefetin birçok üyesi, Erdoğan’ın partisi AKP’nin kazanmak için mecbur kalırsa gayrımeşru yöntemler kullanacağından endişeli. Çünkü Erdoğan’ın İstanbul’u iki kez kaybetme lüksü yok. CHP’nin uzunca bir süredir boğuştuğu bir ikilem bu. Parti oyunun kurallarının adaletsiz olduğunun da, seçime katılımın yetersiz bir demokrasiyi meşrulaştırdığının da farkında.”

ERDOĞAN İÇİN İKİ SEÇENEK

Ukraynalı gazeteci İvan Yakovina, Novoye Vremya’daki yazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mevcut durumla başa çıkmak için iki seçeneği olduğu görüşünde. Erdoğan’ın ya seçimlerde hile yapacağını ya da kendi döneminin bittiğini kabulleneceğini kaydeden Yakovina, şu öngörüsünü paylaşıyor: ”Erdoğan geçmişte sık sık İstanbul kimin elindeyse ülke de onun elindedir dedi. Bu yüzden bu şehirdeki iktidarını sağlama almak için her çareye başvurmaya hazır. Bu yüzden kendi adayının kazanabileceği umuduyla seçim sonuçlarının iptal edilmesinde diretti. Ancak AKP adayının seçilmesi muhtemel gözükmüyor, zira muhalefetin popülaritesi her geçen gün artıyor ve liderleri bir araya geliyor. İşte bu nedenle Erdoğan’ın önünde iki seçenek var: Ya seçimlerde hile yapacak ya da kendi döneminin sona erdiğini kabul edecek. Bence birinci seçeneği seçecek. Bunu da protestolar ve başka tatsız olaylar takip edecek.”

Alman gazetesi Frankfurter Allgemeine Zeitung’da yer alan değerlendirmede ise, Erdoğan’ın demokrasinin temel prensiplerini devre dışı bıraktığı vurgusu yapılıyor. Yazıda, ”Recep Tayyip Erdoğan Türkiyesi’nin AB’de işi yok.” ifadeleri dikkat çekiyor.