Dindar Gençlik Deyip Ahlaksızlıkta Zirve Yaptılar

YORUM | ALPER ENDER FIRAT

‘Yurt dışına çıkmadan önce üç ay bir arkadaşımla kimsenin bilmediği bir evde kalmıştık. Bütün dünyayla irtibatımızı kesmiştik. Ne internet ne sosyal medya. Yerimizi kimse bilmediği için kapımız hiç çalmıyordu. Yan dairemiz ise tam bir yol geçen hanıydı. Kimin girdiği, kimin çıktığı belli olmayan bu evde neredeyse her gün bir kadının feryat figan bağırmasıyla irkiliyorduk. Sonra kapı açılıyor kadınlar tekme tokat dışarı atılıyordu. Gençlerin böğürme sesleri, bağrışları, kavgaları anlatılır gibi değildi. Bunca yıllık hayatımda bu kadar vukuatın olduğu bir mekânı hiç görmemiştim.
Anlaşıldığı kadarıyla uyuşturucu ve beyaz kadın ticareti yapılan bir yerdi.
Ben, ‘Allah’ım nasıl bir yere geldik’ diye kendi kendime soruyordum. Hem rahatsız hem de tedirgin olmuştum. Arkadaşıma dedim ki, ‘Yan dairedeki olaylardan dolayı her an polis baskını olabilir bence burayı hemen terk edelim.’ O ise gayet rahat bir şekilde şöyle dedi: ‘Bence şehirdeki en güvenli yer burası. Polis şu anda kermes düzenleyen hacı teyzelerin, hacı amcaların peşinde! Bu adamlar polisin umurunda değil. Hem adamlar da polisteki anlayışın farkında, onun için böylesine pervasızlar.
Komşuların defalarca polise şikâyette bulunduğunu duymuştuk. Ancak bizim orada bulunduğumuz üç aylık süre zarfında ‘Ne oluyor burada ne bu rezalet’ diye soran eden olmadı. Bizden sonra da sorup eden olduğunu sanmıyorum.
KAMUOYU BASKISI YOKSA TECAVÜZCÜLER SERBEST
Önceki gün sosyal medyaya da düşen olayı görmüşsünüzdür. Alçak bir adam Kur’an kursundan yaşları 7 ve 8 olan iki küçücük kardeşi kaçırıyor. Arabasına alıp kilometrelerce yol gidiyor, çocuklara cinsel istismarda bulunuyor. Çocuklar saatlerce ortada yok ama çocukların kaybolması Kur’an kursunda kimsenin umurunda değil.
Kullandığı araba kaza yapmasa olayı kimse bilmeyecek. Adam yetişkin bir kadını kaçırmak zor olacağı için küçük çocukları kaçırdığını söylüyor. Gücü yetse, fırsatını bulsa onu da yapmaktan geri duymayacağını dillendiriyor yani. Adalet sisteminin bu yaptıklarına büyük cezalar vermeyeceğinden emin. Hiçbir kaygısı yok sanki. Çünkü son dönemde yargı bu tür olaylarla sadece kamuoyu baskısı varsa ilgileniyor. Bu olayda da kamuoyu ilgisi kaybolduktan kısa bir süre sonra bu adamın serbest kalacağını bilmek için müneccim olmaya gerek yok. Çünkü bu din tüccarı hükümet döneminde cezaevlerindeki bütün tecavüzcüler, sübyancılar, istismarcılar, ahlaksızlar, öğretmenlere, doktorlara, akademisyen ve gazetecilere yer açılsın diye serbest bırakıldı. Yer işgal etmesinler diye de yenileri ya tutuklanmıyor ya da tutuklanır gibi yapılıp arka kapıdan serbest bırakılıyor.
Hatırlayacaksınız geçtiğimiz günlerde kaçırıldıktan sonra tecavüz edilen ve çocuklarıyla birlikte öldürülen Suriyeli Emani’nin katilleri de bu şekilde tahliye edilmişti.
AHLAKSIZLIĞIN REVAÇTA OLDUĞU BİR DEVİR
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir dönem ahlaksızlık, bu kadar yaygınlaşıp sıradanlaşmamış, tecavüz, cinsel istismar, sübyancılık böylesine normalleşmemişti. Pazarcı teyzeyi sebze satarken yakalamak için 10 tane polisi görevlendiren hükümet, ahlaksızlığın önlenmesi için kendiliğinden tek polisi bile görevlendirmiyor.

Polis, Aksaray’da Güler D. isimli kadını pazarda sebze satarken gözaltına aldı. Emniyet soruşturması sonrası Güler D. serbest bırakıldı.

Siyasal İslamcıların iktidarı zamanında hırsızlık, rüşvet ve yalan suç olmaktan çıktığı için onları bu yazının konusu etmiyorum. Ama hala ahlaksızlık olarak sayılan eylemlerin önlenmesi için yargının kılını kıpırdatmadığını, tecavüzcüleri koruma altına aldığını görmek insanın kanını donduruyor.
Bugüne kadar ortaya çıkan tecavüz ve cinsel istismar olaylarının neredeyse hepsine gizlilik kararı verip olayı örtbas ettiler, failler de kısa bir süre sonra serbest kaldı. Fuhuş ve uyuşturucu da tarihinin en rahat dönemlerini yaşıyor bu yönetim altında.
Recep Tayyip Erdoğan ağzını doldura doldura ‘topluma faydalı dindar gençlik yetiştireceğiz’ demeye devam etsin. O’nun muktedir olduğu dönem her türlü ahlaksızlığın, tecavüzün, sübyancılığın zirve yaptığı ve bunu yapanların da özel olarak korunduğu bir dönem olarak tarihe geçti. Hasbelkader tutuklanıp içeri atılan tecavüzcüleri, sübyancıları, uyuşturucu tacirlerini, bilumum ahlaksızları ülkenin en parlak beyinlerini içeriye atabilmek için çıkardı.
(TR724)