Anne ve babası hapiste, lösemi ile tek başına savaşıyor

Hakan Dağdeviren 11 yaşında ve geçtiğimiz ay lösemi teşhisi konuldu. 27 Ocak’ta Eskişehir Osmangazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alınan Hakan’a bu süreçte babaannesi Meral Dağdeviren refakat ediyor.

Çünkü 11 yaşındaki Hakan Dağdeviren’in özel bir okulda öğretmenlik yapan anne ve babası Gülen Cemaati’ne üye olmak suçlamasıyla cezaevinde. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında gözaltına alınan anne Sabriye Dağdeviren’in onaylanan cezası 19 yıl, 6 yıl 10 ay hapis cezası verilen baba Gökhan Dağdeviren’in cezası ise Yargıtay’da.

Dede Ali Dağdeviren, euronews’e yaşadıkları süreci anlattı.

Yaklaşık üç yıl önce oğlu ve gelinin gözaltı ve tutuklanma süreci ile birlikte Eskişehir’e yerleşmek zorunda kaldıklarını söyleyen Dağdeviren, bu zaman diliminde en çok çocukların etkilendiğini ifade ediyor. Kısa bir süre önce Hakan’ı psikiyatriste götürdüklerini ve tüm bu zorlukları kaldıramadığını da sözlerine ekliyor.

”Bundan iki ay önce de vücudunda pul pul dökülmeler oldu, boğazı şişmeye başladı. İştahı kesildi, çok hareketli olan çocuk birden duruldu. Sonrasında hastahaneye götürdük ve lösemi olduğunu öğrendik. Zaten kendisi de bütün sürecini internetten okumuş, bilgi sahibi olmuş. Gizli saklı kalacak bir durum yok. Rahat karşıladı bu süreci ama evi ve okulunu çok özlüyor. Saçlarını çok severdi, kıvır kıvırdı. Ama şimdi sıfıra vurdular, önceleri çok üzüldü ama şimdi alıştı. Babaannesi sürekli yanında, hastanede kalıyorlar. Torunlarımıza yaklaşık dört yıldır biz bakıyoruz, bizim bir keşkemiz yok. Buna da şükür. Ama bu zulüm böyle devam etmez. Benim de aynı suçlama ile altı yıl on ay on beş gün hapsim isteniyor. Eşim ve ben de çocuklar emanet olduğu için üzülüyoruz. Ama mesele sadece Hakan değil, çok sayıda kişi bu durumda. Bir sebep ya da neden aramaya gerek.’’

ANA BABA DUYUNCA YIKILDI

Kendileri için en zor sürecin ise Hakan’ın durumunun anne ve babasına söylenmesi olduğunu belirtiyor Ali Dağdeviren: ”Böyle bir şeyi telefonda söyleyemezdik. Kapalı görüşe gittik önce oğluma söyledik. Yıkıldı zaten kaldı öylece. Ardından bir hafta sonra annesine açıkladık. Annesi kapalı görüşe sevinç içinde geldi ama kendinden geçti duyunca. Nasıl yıkılmasınlar ki? Sözün bittiği yer artık ne söylenebilir şu duruma. Bebeklerden çocuklardan ne istiyorlar. Meriç’te ölen çocuğa da iyi ki öldü dediler, terörist olacaktı zaten dediler. Biz daha ne bekleyelim?’’

”Artık bir umudumuz kalmadı. Hukuk da kalmadı ki kimden ne isteyelim.” diye sitem eden dede Ali Dağdeviren, sosyal medyada torununa destek olanlara teşekkür etti.

Babaanne Meral Dağdeviren, bir süre önce Ömer Faruk Gergerlioğlu’na Hakan’ın durumunu anlatıp destek çağrısında bulunmuştu.