GAZETECİLER VE SİYASİLER: BRUNSON HUKUKU, VATANDAŞLARIMIZA DA UYGULANSIN

ABD’li rahip Brunson’un ülkesine gönderilmesiyle ilgili ABD ve Türkiye arasında anlaşmaya varıldığı iddiaları doğru çıktı. Casusluk yaptığı iddiasıyla hakkında 35 yıl hapis cezası istenen ABD’li rahip Andrew Craig Brunson’a, 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi. Brunson’un cezaevinde kaldığı süre gözönünde bulundurularak ev hapsi ve yurtdışı yasağı kaldırıldı. Brunson evine döndü. Duruşmada ‘gizli tanıkların’ ifadelerini değiştirmesi dikkat çekti. 15 Temmuz darbe girişimine katılan darbecilerin Alsancak’taki dua evinde saklandığı iddia eden gizli tanık, dünkü duruşmada ise “Ben böyle bir şey söylemedim, beni yanlış anlamışsınız.” dedi.

Kılıçdaroğlu: Darısı Harp Okulu öğrencilerinin başına

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD’li rahip Brunson’ın serbest bırakılmasıyla ilgili gazetecilerin sorularını cevapladı. Kısa konuşan Kılıçdaroğlu, “Kararı görmemiz lazım. Hangi gerekçelerle bu karar alındı görmemiz lazım. Darısı harp okulu öğrencileri ile er ve erbaşların başına.” dedi. Hava Harp Okulu öğrencileri ve erbaşların 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili yargılandıkları davalarda birçok öğrenci ve er müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Üstleri tarafından ‘terör eylemi var’ denilerek kışladan çıkarılan Harp Okulu öğrencileri 15 Temmuz 2016’dan bu yana tutuklu.

Tanrıkulu: Yazıklar olsun!

Brunson davasında bugüne kadar yaşananlara kamuoyunun tepkisi de sert oldu. CHP Milletvekili Avukat Sezgin Tanrıkulu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, yargının siyasetin oyuncağı haline getirilmesine sert tepki gösterdi. Tanrıkulu, “İnsanların gizli tanıklık denilen rezaletle nasıl mağdur edildiğinin, yargının bu rezalete nasıl teslim olduğunun bütün dünyaya gösterildiği bir duruşma yapılıyor. Yargıyı, hukuku, adaleti bu hale getirenlere yazıklar olsun.” ifadelerini kullandı.

Bir başka avukat kökenli CHP Milletvekili Mahmat Tanal, “Rahip Brunson’a uygulanan hukuk vatandaşlarımıza da uygulansın. Amerika’nın dediği oldu. Türkiye tazminat ödemesin diye ceza verdi. Yurtdışı çıkış yasağı kaldırıldı ve tahliye oldu.” cümlelerini paylaştı.

Başyurt: İktidar ülkeyi rezil etti

Tr724 Yazarı Erhan Başyurt, iktidarın Türkiye’yi tüm dünyaya rezil ettiğini belirtti. Başyurt, “Trump yönetimi de masaya vurup istediğini aldı. Türkiye’de yargının bağımsız olmadığı değil, adli bir yargılama olmadığı, iddiaların delile dayanmadığı bir kez daha ortaya çıktı. İktidar rehine alıp pazarlık yapmaya kalkışarak yok yere ülkeyi de kendini de rezil etti.” dedi.

Aydıtaşbaş: O ifadeler nasıl ciddiye alındı

Gazeteci Aslı Aydıntaşbaş, tepkisi şu sözlerle dile getirdi: “Alem ülkeyiz valla. Bu ‘gizli tanık’ müessesesi kaç kişinin hayatını karattı şu zamana kadar. Zaten gizli tanık ifadeleri uyduruktu. Peki mahkeme neden bu zamana kadar bu ifadeleri ciddiye aldı.”

Nas: Dehşet içindeyim!
Anavatan Partisi eski Genel Başkanı Nesrin Nas ise “Güleyim mi ağlayayım mı bilemiyorum. Ama dehşet içindeyim. Yüzbinlerce insanın hayatını karartan bir uygulamanın böylesi bir utanmazlık ve umursamazlıkla açıklanması.” ifadelerini kullandı.

Pazarlık malzemesi yaılmıştı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz yıl Eylül ayında yaptığı konuşmada Brunson’u bir siyasi pazarlık malzemesi yapmıştı. Erdoğan, ABD’de kendilerinden bir kez daha İzmir’de tutuklu papazın istendiğini belirterek, “Sizde de bir papaz (Fethullah Gülen’i kastederek) var, bizde de. ‘Ver papazı, al diğer papazı’ dedim. Hemen, ‘karıştırma orayı’ diyorlar. Yok öyle şey.” ifadeleriyle yargının bağımsız olmadığını bütün dünyaya ilan etmişti. Erdoğan, yargı süreci devam ederken, Mayıs 2018’de ise Brunson için, “Terör örgütüyle ilişkileri olan biri.” ifadelerini kullanmıştı.