Gazeteci Mustafa Ünal: Bir Ayete 10.5 Yıl Hapis Verdiler, Türk Yargısı Bu Hallere Mi Düşecekti?

Zaman gazetesi yazarları Mustafa Ünal ile Mümtaz’er Türköne’nin yazılarından dolayı verilen hapis cezasının gerekçeli kararı açıklandı. Gazeteci Mustafa Ünal gerekçeli karara cevaben kısa bir mektup kaleme alarak okurları ve kamuoyu ile paylaştı.
Haklarında verilen kararın tamamen hukuk dışı, evrensel hukuka ve insan haklarına ve mer’i kanunlara aykırı olduğunu hatırlatan Ünal, “Nahl Suresi’nin 90. Ayetini (Muhakkak Allah Adaleti Emreder…) terör örgütü üyeliğinin delili olarak yazmışlar. Mahkeme salonları bunu da mı görecekti? Türk yargısı bu durumlara da mı düşecekti? Aldığım cezaya değil, mahkemenin bir ayeti suç bulmasına yanıyorum. (…) Devlet veya iktidar sahipleri bana ‘Hukukun Kerbelası’nda 1 damla adaleti çok gördü. Bir ayeti twit mesajı olarak yazmama 10.5 yıl ceza verdi” diye yazdı.
Ünal, mahkemelerden ve Ankara’dan adalet bekleyemediğini belirttiği yazısını şöyle sonlandırdı: “Bir ayeti mesaj olarak yazdığım için 10.5 yıl ceza alan bir gazeteciyim. Tarihe böyle geçiyorum. Şükürler olsun… Okuyucularım beni böyle hatırlasın.”
Gazeteci Mustafa Ünal’ın ceza aldığı davanın gerekçeli kararına ilişkin yazdığı mektubunun  tam metni şöyle:
‘Muhakkak Allah Adaleti Emreder…’
Silahlı terör örgütü üyeliğinden 10.5 yıllık cezanın merakla beklediğim gerekçesi çıktı. Tam bir şok… Mutalanın aynısı. Kopyala yapıştır için 2 ay beklemeye gerek var mıydı? Savunmamda canhıraş adalet çığlığım yargıçların yüreğine ve vicdanına hiç değmemiş.
Nahl Suresi’nin 90. Ayetini (Muhakkak Allah Adaleti Emreder…) terör örgütü üyeliğinin delili olarak yazmışlar. Mahkeme salonları bunu da mı görecekti? Türk yargısı bu durumlara da mı düşecekti?
Her Cuma günü alışkanlık haline getirdiğimiz bu ayet twitter mesajı mahkum oldu. Aldığım cezaya değil, mahkemenin bir ayeti suç bulmasına yanıyorum. Savunmamda yaptığım onca uyarı boşa gitti. Savcı ayeti suç delili olarak yazdı, mahkeme bir ayeti yargıladı ve suçkanıtı olduğuna hükmetti. Bu karara saygı duymuyorum. Tarihe ve Allah’a şikayet ediyorum. Adalet çığlığımın Ankara’dan duyulmasını beklemiyorum.
Mahkeme iddianamede yer alan 8 yazı başlığını hükme  gerekçe yaptı.  Dosyada yazıların içerik metinleri yok.  Yazılı ve sözlü taleplerime rağmen metinler dosyaya konmadı.
Dünya hukuk tarihinin eşini görmediği bir skandaldır bu. “Nereye?” başlığı tek başına nasıl suç olabilir? Yargıçlara hangi harfte suç görüyorsanız belirtiniz demiştim. Dikkate almadılar.
“Aman Dikkat!” terör örgütü üyeliğine nasıl delil olabilir? Harfleri silahlı olarak mı gördü yargıçlar? “Yeni Parti mi?” başlığı 10.5 yıl ceza almama neden olan terör örgütü üyeliğinin kanıtı. Türkiye duysun… Dünya duysun… Hangi hukuk sisteminde böylesine gayri ciddiliğe fırsat verilir? Böyle pervasızlık görülmüş müdür? O başlıklardan müneccimler, falcılar  bile bir sonuç çıkaramazlar. 2018 Türkiyeinde yargıçlar müneccimleri aştı. Falcıların hayal (gücü) bu kadar geniş değildir. Normal bir ülkede böyle bir gerekçe yazan hakimin diploması iptal edilir. HSK’ya şikayet ettim. Ama sonuç beklemiyorum.
Devlet veya iktidar sahipleri bana ‘Hukukun Kerbelası’nda 1 damla adaleti çok gördü. Bir ayeti twit mesajı olarak yazmama 10.5 yıl ceza verdi. Yazıları metinlerini bile dosyaya koymaya tenezzül etmedi. Bırakın evrensel kriterleri klasik Ankara kriterlerini bile bana arattı.
Yazı başlığından 10.5 yıl ceza alan gazeteciyim. Bir ayeti mesaj olarak yazdığım için 10.5 yıl ceza alan bir gazeteciyim. Tarihe böyle geçiyorum. Şükürler olsun. .. Okuyucularım beni böyle hatırlasın.