Erdoğan Cumhuriyeti [Vehbi Şahin]

Erdoğan ve kurmayları kocaman bir tebriği hak ediyor.
15 Temmuz’u görkemli törenlerle kutladılar.
Geçen yıl darbeyi önlediğine inanan insanlar, Türkiye’nin dört bir yanında sokaklara döküldü çünkü…
Herkes mutlu görünüyordu.
Kalabalıklar Erdoğan’ı memnun etti.
O da meydanları dolduran seçmenini…
Ne yaptı?
Yine Cemaat’i hedef gösterdi.
Milyonlarca insan Hizmet Hareketi’ne lanet okudu.
Hem de ibadet neşvesi içinde…
Günün sonunda hedef gösteren de hedefe taş atan da evine mutlu döndü.
Uzun zamandır düşünüyorum nedir bu hâl diye…
Hipnotize edilmiş yığınlar değil zihnimi kurcalayan…
Onların cezbe halinde Cemaat’in üzerinde tepinmelerini de takılmış değilim.
Bugün bu vadide toplanırlar, yarın başka bir vadide…
Kitle psikolojisini bilenler için çok da şaşırtıcı değil, geniş kitlelerin şu anda 15 Temmuz ve Erdoğan’ı kutsaması…

YIKIM SÜRECİ
Kafama takılan husus şu:
-Türkiye nereye gidiyor?
-Millet hangi uçuruma sürükleniyor?
Sanırım bu soruların cevabını bilen insan sayısı pek az…
Daha somut birkaç soru daha soralım:
-Erdoğan, Cemaat’i bitirme bahanesiyle devletin tüm köklü kurumlarını neden darmadağın ediyor?
-Türkiye Cumhuriyeti devletinin temellerini sarsarken niye kimse Erdoğan’a engel olmuyor?
-Bırakın engel olmayı, bu yıkıma niçin göz yumuyor?
Hatta…
-Bu yıkım sürecinde Erdoğan’ın önünü neden açıyor?
Bir tuhaflık yok mu bu işte…
Neden, neden, neden?
Hemen “Cemaat’i bitirmek için…” diye kolay bir cevap vermeyin.
Sadece Cemaat olamaz, bir devletin altını üstüne getirmenin ana gerekçesi…

İKİNCİ CUMHURİYET
Erdoğan ve peşinden sürüklediği AKP’liler şu soruyu kendilerine sormalı bence…
-Biz çok güçlü olduğumuz için mi karşımıza hiç engel çıkmadan kolayca her istediğimizi yapabiliyoruz?
Yoksa…
-Bizim böyle davranacağımızı hesap eden birileri, önümüzü açarak Türkiye Cumhuriyeti devletini, Erdoğan üzerinden yeniden dizayn mı ediyor?
Erdoğan ve avanelerinin bu iki soruya cevabı şunlar olacaktır muhtemelen…
-Millet arkamızda. Milletin desteğiyle biz her istediğimizi yaparız. Kimse de bize karışamaz.
-Şu anda devlet biziz. Cumhuriyeti ikinci kez biz kuruyoruz. Başkası değil.
 
AİLE ŞİRKETİ GİBİ
Doğruya doğru…
Hiç kimse bu şekilde verilmiş cevaplara itiraz edemez.
Neden?
Çünkü Erdoğan 15 yıldır tek başına Türkiye’yi yönetiyor.
Cumhuriyet tarihinde görülmemiş şekilde anayasayı ihlal ediyor.
Yasaları çiğniyor.
Teamülleri ayaklar altına alıyor.
Devletin temelini oluşturan yasama, yürütme ve yargıyı istediği gibi kullanıyor.
Ülkeyi aile şirketi gibi idare ediyor.
İtiraz eden oldu mu?
Olmadı.
17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları ile suçları 2013’te ortaya çıkmasına rağmen…
Dört yıldır kendilerini masum, Cemaat’i suçlu göstermeyi başarmış bir Erdoğan ve AKP hükümeti var karşımızda…
 
SIRA KELLE KOPARTMAYA GELDİ
Kim karşı çıktı bu absürd duruma?
Hiçkimse…
Sağcısı, solcusu, dindarı dinsizi, liberali komünisti alkış tuttu Erdoğan’a…
-Vur, öldür, yok et Cemaat’i…
Hâlâ devam ediyor bu histeri…
Erdoğan da bu destekten cesaret alarak vurdukça vuruyor Cemaat’e…
Cumartesi günü işi kelle kopartmaya kadar getirdi.
Karşı çıkan olmadığı müddetçe de Erdoğan durmayacak.
Delil mi?
15 Temmuz’dan bu yana ülkeyi Kanun Hükmündeki Kararnameler’le (KHK) yönetmesi delil olarak yeter de artar bile…
 
KİŞİYE ÖZEL BUTİK DEVLET
Neden yapıyor bunu?
Kendini hukuken güvende hissetmediği için…
Bu nedenle şimdi kendi devletini kuruyor.
Dikkat ediyor musunuz?
Her yeni KHK ile onbinlerce insan devletteki işini kaybediyor.
Sonra ilgili bakanlıklar yeni personel alımı için duyuru yapıyor.
Mülakatla yandaşlar memur yapılıyor.
Asker, polis, savcı, hâkim…
Aklınıza ne gelirse…
Erdoğan, sadece kendine hizmet edecek “butik” bir devlet kuruyor şu anda…
Muhalefet eden var mı?
Yok…
Niye etsin ki…
Erdoğan, devleti Cemaat’ten kurtarıyor nasılsa…
 
MUZ CUMHURİYETİ
Mesele bu kadar basit mi?
Cemaat’ten temizleniyor paranoyası ile bir devletin temellerine göz göre bu şekilde dinamit konulur mu?
Konuluyor işte…
İçte ve dışta bu gidişattan ciddi rahatsız olanların çok az olması ise şaşırtıcı…
Ses çıkaran olmadığı için bu fırsatı “iyi değerlendirmiş” görünüyor Erdoğan…
Kendi devletini kurmak için acele ediyor.
İşte buna benim aklım almıyor.
Türkiye bir muz cumhuriyeti değil.
İmparatorluk geleneğine sahip birkaç nadir ülkeden biri…
Dünyanın en büyük ilk 20 ekonomisi içinde…
65 yıldır NATO üyesi…
Güçlü bir orduya sahip…
Avrupa Birliği ile köklü ilişkileri var.
Yarım yamalak da olsa demokrasi ve hukuk düzeni işliyor.
Böyle bir ülkeyi Erdoğan, elini kolunu sallaya sallaya kendi cumhuriyeti haline getiriyor.
Acaba getiriyor mu?
Soru işareti…
 
NİRVANAYA ULAŞTI
Cumartesi günü yaşananları izleyenler gönül rahatlığıyla şunları söyleyebilir.
-Niye Erdoğan kendi devletini inşa edemesin ki…
-Siyasi gücünün zirvesine çıktı.
-Adeta Nirvanaya ulaştı.
-Önünde hiç engel kalmadı.
Yani…
Bundan sonra devletin adını da değiştirebilir, bayrağını da…
Hatta…
Erdoğan Cumhuriyeti’ni ilân edebilir.
Paraların üzerine kendi fotoğrafını basabilir.
Evet…
Erdoğan ve ekibi de kalabalıkları görünce böyle düşünmüş olabilir.
Ama ben onlarla aynı kanaatte değilim.
Bize dayatılan sanal gerçeklik dışında, her geçen gün büyüyen bir dip dalga var bana göre…
 
SON GÜLEN
Bu dalganın arkasındaki odaklar, Erdoğan’ın Cemaat’i bitirmesini bekliyor.
Amaçları, anahtar teslim yeni bir devlet sistematiğini hayata geçirmek…
Kim bunlar?
Bilmiyorum.
Adını siz koyun…
Derin devlet deyin ya da Ergenekon…
Cemaat’i bitirmesi için Erdoğan’ı teşvik edenlerin kurmak istedikleri Cemaat’siz yeni devlette Erdoğan ve avanelerine yer yok…
Bu yüzden “müttefikler” arasında henüz gün yüzüne çıkmayan gizli bir çekişme var.
Alttan alta birbirleriyle didişiyorlar.
İlk kim hata yaparsa kaybedecek.
Bu kavga bir anda patlayabilir.
İki taraf birbirine girebilir.
Cemaat?
O artık minder dışında…
Her iki taraf da yeni denklemde Cemaat’e yer vermiyor.
Aralarındaki kaçınılmaz hesaplaşmaya hazırlanıyorlar.
Bakalım son gülen kim olacak.
Erdoğan Cumhuriyeti mi?
Ergenekon Cumhuriyeti mi?
Yoksa…
Türkiye Cumhuriyeti mi?