Muhabirin Ayaklarını Kartını Eriterek Yaktılar, 2 Gün İşkence Ettiler

Bitlis’te polislerce alıkonulan Azadiya Welat gazetesi muhabiri Adnan Kümek, ‘iki gün boyunca işkenceye maruz kaldığını’, ‘polislerin, çalışma kartını eriterek bacaklarına damlattığını’ söyledi. Dicle Haber Ajansı’ndan (DİHA) Yasin Kobulan’ın haberine göre, 27 Eylül’de Bitlis’ten Siirt’e giderken içinde bulunduğu araç polislerce durdurulan Kümek, muhabir kartını gösterince araçtan indirilerek gözaltına alındı. Ancak Kümek, polis merkezine götürülmek yerine iki gün boyunca metruk bir binada tutulduğunu söyledi.
Kümek, başından geçenlere dair şu iddiaları dile getirdi: “Bindirildiğim polis aracıyla Bitlis’e doğru yola koyulduk. Yol boyunca edilen küfür ve hakaretlerle emniyete götürüleceğimi sanırken, Bitlis kent merkezi dışında yer alan metruk bir binaya konuldum.”
MUHABİR KARTIMI YAKIP NAYLONUNU BACAKLARIMA DAMLATTILAR
Kümek, işkenceye maruz kaldığı ve vücudunda hâlâ işkence ve yanık izlerinin bulunduğunu, bacaklarının diz kapağına kadar şiştiği anlattı: “Muhabir kartımı alan polisler, kartı yakıp naylonunu bacaklarıma damlattı. İki gün boyunca bana işkence ettiler.” Maruz kaldığı işkence nedeniyle tedavisine hâlâ devam edildiği belirtilen Kümek’in, polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağı aktarıldı.
GARDİYANLAR DEMİR ELDİVENLERLE MAHKUM DÖVÜYOR
Bir başka işkence haberi de Manisa’dan geldi. Maruz kaldıkları işkence sonrası götürüldükleri hastane yolunda ‘Herkese söyleyin işkence yapıyorlar’ diye haykıran Manisa T Tipi Cezaevi’nde kalan siyasi tutsaklarla Av. Seda Tanrıkulu, görüştü. 30 gardiyanla demir eldivenlerle ağır bir şekilde işkence yapıldığını aktaran Av. Tanrıkulu, ‘işkence gören tutsaklar tanınmaz halde’ dedi. Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) İzmir Şube Başkanı Avukat Seda Tanrıkulu, cezaevine giderek tutsaklarla görüştüğünü açıkladı.
manisa t tipi
‘KAMERALARI KAPATIN, ZOR KULLANIN TALİMATI VERİLDİ’
Dicle Haber Ajansı’na konuşan Tanrıkulu, tutsakların ayakta sayım vermediği için gardiyanlar tarafından demir eldivenlerle dövüldüğünü iddia etti. Avukat Tanrıkulu, 3 Ekim günü yapılan saldırıda 9’u ağır olmak üzere 23 tutsağın yaralandığını, OHAL ile birlikte baskının arttığını, 2 Ekim günü Cezaevi 2. Müdürü tarafından tutsakların “Sabrımı taşırıyorsunuz. Ayakta sayım verin” şeklinde tehdit edildiğini söyledi. Cezaevinde 3 Ekim günü yaşananları ise “Gardiyanlar koğuş kapısında bulunan mazgaldan tutsaklara ‘Osman Kılavuz, Mehmet Çağlayan, Ferit Akbulut hazırlanın buradan gideceksiniz’ demiş. Tutsaklar ise, bunun sebebini sorduklarında cevap alamayınca koğuşlarını terk etmemişler. Bunun üzerine Cezaevi 2. Müdürü, beraberinde yaklaşık 30 gardiyan ile koğuşa gelmiş. Gardiyanlar kamera kaydı alarak tutsaklara ‘ayakta sayım vereceksiniz’ dayatmasında bulunmuş. Ancak tutsakların ayakta sayım vermeyi kabul etmemesi üzerine, cezaevi müdürünün verdiği ‘kameraları kapatın zor kullanın’ talimatı ile birlikte gardiyanlar tutsaklara doğrudan saldırmış” diye aktardı.
İŞKENCEDEN TUTSAKLAR TANINMAZ HALE GELMİŞ
İşkenceye maruz kalan tutsakların durumunun ağır olduğunu dile getiren Av. Tanrıkulu, karşılaştığı manzarayı ise “Tutsaklarla görüştüğümde Doğan Kara adlı tutsağın anlında halen postal izleri vardı” diyerek yapılan işkencenin boyutunu aktardı. Ters kelepçe takılan tutsakların kafalarının beton zemine vurulduğunu söyleyen Av. Tanrıkulu, “Heybet Aydemir adlı tutsağın yüzü halen yara içerisindeydi. Osman Kılavuz’un yüzü ise, cop izlerinden tanınmaz haldeydi. Tutsakların çoğu tanınmaz hale gelmişti.” sözleriyle anlattı.
DEMİR ELDİVENLERLE İŞKENCE: ‘SENİ SİLVAN’A GÖMECEĞİZ’
Demir eldivenlerle tutsaklara işkence yapıldığını söyleyen Av.Tanrıkulu, yine Lokman Gür adlı tutsağın elleri ve ayakları kelepçelendikten sonra gardiyanlar tarafından demir eldivenlerle ağır şekilde işkence yapıldığını söyledi. Görüştüğü tüm tutsaklarda işkence izlerinin ağır bir şekilde görüldüğünü aktaran Av. Tanrıkulu, astım hastası tutsağın uğradığı şiddeti “Gardiyanlar tekmelerle sürekli Yusuf’un göğsüne vurmuş. Darp esnasında gardiyanlar Yusuf’a ‘Silvanlı terörist seni Silvan’a gömeceğiz’ diyerek tehdit ettikten sonra Yusuf’un başını betona vurarak bayıltıyorlar.” diyerek anlattı.
SAĞLIK PERSONELLERİ ‘DARP İZİ BIRAKMADAN VURUN’ DEDİ İDDİASI
İşkence gören tutsakların anlatımlarına göre, revirde bulunan sağlık personellerinin de bu darp olayına tanıklık ettiklerini ifade eden Tanrıkulu, bu sağlık personellerinin darp esnasında gardiyanlara ‘darp izi bırakmadan vurun’ şeklinde uyarıda bulunduklarını da iddia etti.
İşkencenin yaklaşık 2 saat boyunca devam ettiğini belirten Av.Tanrıkulu, darp olayının ardından Orhan Karaca, Şinasi Zorbay, Doğan Karan ve Osman Kılavuz adlı tutsakların darp edilerek süngerli odaya götürüldüğünü ve süngerli odada işkencenin devam ettiğini söyledi.
Hastaneye kaldırılan tutsakların Manisa Devlet Hastanesi’nde maruz kaldıkları bu işkenceyi “Siyasi tutsaklara işkence yapılıyor. Herkese söyleyin işkence yapıyorlar” diyerek haykırdıkları için de ring aracında ayrıca şiddete maruz kaldıklarını paylaşan Tanrıkulu, “Cezaevi girişinde Osman Karaca adlı tutsağın göğsüne Robokop kıyafetli gardiyanlar tarafından kalkan vurularak ‘Sizi öldüreceğiz teröristler’ şeklinde tehdit etmişler.” diye konuştu.
 
iskenceGeridonduPoşetle kadına işkence nezaret iskencecezaevi iskencedayak cezaevi1 aysenur-parildak-iskence