CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında işkence ile katledilen Gökhan Açıkkolu hakkında açıklama yapan savcılığa tepki gösteri. Kılıçdaroğlu, ‘Benim açıklamalarımdan rahatsızlık duydular. Ben Gerçekleri söylemezsem, dilsiz şeytandan ne farkım kalır? Avukat diyor ki işkenceyi gördüm, en az 15 kişiye işkence yapıldı. Sen savcı olarak çağırıp bu avukatı neden sormuyorsun?’ dedi.
İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları;
“Geçen grup toplantısında bir olayı açıklamıştım. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı apar topar bir açıklama yaptı. Diyor ki Gökhan Açıkkkollu ile yapılan açıklamalar gerçeği yansıtmamaktadır. İşkence görmemiştir diyor. Bir insanın durup dururken neden kaburgaları kırılsın? Avukat dedi ki en az 15 kişiyi gördüm, işkence yapılıyordu. Benim açıklamalarımdan rahatsızlık duydular. Ben Gerçekleri söylemezsem, dilsiz şeytandan ne farkım kalır? Avukat diyor ki işkenceyi gördüm, en az 15 kişiye işkence yapıldı. Sen savcı olarak çağırıp bu avukatı neden sormuyorsun?
Köprü’de bir askeri boğazını keserek linç ettiler. Sen linç edenleri koruyacaksın. Sonra da diyeceksin ki Türkiye’de demokrasi var. Ne demokrasisi? Gökhan Açıkkollu’nun otopsi raporunu neden açıklamıyorlar? Madem işkence yoktu açıklasınlar o zaman. Suçluysa yargılansın hapse atılsın. İşkence ne demek?
Medya özgürlüğü bütün demokrasinin olmazsa olmazıdır. Gazeteci görüyorsa onu yazacaktır, gazeteci gücü denetleyecektir. Meclis’i bombalayanlarla gazeteciye aynı cezayı veriyor. Ahmet Altan Mehmet Altan kimi öldürdüler? Ellerinde bomba mı vardı. Biz görüşü ne olursa olsun gazetecilerin özgür olmasını savunuyoruz.
Ordulu kardeşlerime sesleniyorum, nefes aldığınız bir kanal var, şimdi onu da kapatıyorlar. Ordulu kadınlara sesleniyorum, demokrasiye nasıl sahip çıkıyorsanız nefes aldığınız kanala da sahip çıkın.
Sağlıkta reformun tamamı yalan. Evde musluğu açtığında 5 çeşit vergi ödüyorsun. Hastaneye gittiğinde 9 çeşit ödeme yapıyorsun. Acilden para alınmadığı için herkes acile gidiyor.
Sen mi batırdın ben mi batırdım, aslında sen SSK’yı batırdın.
Recep Bey nasıl bir daha tek başana seçilir, Devlet bey nasıl barajı aşarım dediler. İkisi baş başa verdi. İttifak yapalım dediler. Biz ittifaka karşı değiliz. İttifaka aslında hiç gerek yok ama yasayı çıkardılar. Seçim ittifak kanununu milletten kaçırıyorlar. Tek tek nasıl oy kaçıracaklarını saymışlar. Bu yasa ile haksız temsil artıyor, milli irade gasp ediliyor.
Masa başında milletvekili oylarını artıracağız diyenleri sandıklara gömeceğiz, seçimi hileli yollarla kazanacağını sanıyor. Hileye meydan vermeyeceğiz.
Şeker pancarı üreticisinin alın terine hep saygı duydum. Kimseye muhtaç olmamak için çalışır çaba gösterir. Çalmaz haram yemez, şeker pancarını satar geçimi şu ya da bu şekilde sağlar.Şeker pancarının ürettiği oksijen ormanın ürettiği oksijenin üç katıdır. Şeker pancarı o il için ilçe için hayati öneme sahiptir. Şeker fabrikalarını satacağız diyorlar ya zaten bunları bitirmişsin, Yozgatlı seçmen gitsin AKP’ye oy versin. Erzurum’un nesi var bir şeker fabrikası var ya. Şeker fabrikaları zarar etmiyor, şeker fabrikaları zarar ettiriliyor arkadaş. Şimdi Binali Bey diyor ki fabrikaların kapanması diye bir şey yok, in az 5 yıl daha üretim yapacak. Süreyi biçmiş, 5 yol diyor daha sonra kapanacak, Siz çiftçinin alın terini toprağa gömüyorsunuz. Buna izin vermeyeceğiz”