Kapısını çalan iki kişiyi doyurduğu için tutuklanan rahibin hikayesi

İnsanlığa bir duruş dersi veren bu rahip ne şanslıyız ki bizim topraklarımızda yaşıyor. Mardin Nusaybin’e bağlı bir Süryani yerleşkesi olan Üçköy Mahallesi’nde yaşayan Sefer Aho Bileçen’den söz ediyorum. Evine düzenlenen baskında gözaltına alınan ve ‘örgüt üyeliği’nden tutuklanan rahipten.

Kendisi Mor Yakup Manastırı’nın rahibi.

‘Süryani rahip örgüt üyeliğinden tutuklandı’ haberiyle dikkatimi çeken bu konunun izleyicisi oldum.

Özetleyeyim;

Rahip bir itirafçının ihbarı ile tutuklanmış, mahallede ‘aslında malları gasp etmek, manastır sahipsiz kalsın da üzerine çökelim istediler’ söylentileri dolaşıyor…

Rahip manastırda ‘örgüt mensuplarını doyurmak’la suçlanıyor.

Kendisi sorguda bu suçlamalara net yanıt veriyor:

“Evet 2018 yılında 2 örgüt mensubu manastıra geldi ve benden yemek istedi. Tabii ki yemek verdim. Ve o dönem bu durum tespit edilmişti, konuyu soran jandarmaya da olayın tekrar yaşanmaması için siz güvenlik önlemi alın, çünkü ben inancım gereği kim kapıma gelirse yemeğimi paylaşırım, bunu hem dini hem felsefi gerekçelerle yapmak zorundayım, ihbar da edemem, demiştim. Hiçbir önlem alınmadı. 2018 yılında yaşanan bu olaydan sonra bir daha gelen giden olmadı. Rahip olduğum için yalan söyleyemem, evet yemek verdim ama bunu bir örgüte yardım etmek için değil sadece inancım doğrultusunda yaptım.”

Rahip bunları söylüyor ve neden iki sene sonra gözaltına alındığına da anlam veremediğini ekliyor.

Bu beyanlara rağmen rahip tutuklanıyor.

SORUN YOK, ZATEN İNZİVADAYIM

Bu defa kendisini görmeye giden avukatlara “Sorun yok” diyor, “Ben zaten inzivada, manastırdan çıkmadan yaşayan biriyim. Bedenen cezaevinde olmanın önemi yok. Tek endişem manastırın cemaatidir.”

Evvelki gün avukatlarının yaptığı itiraz sonucu tahliye edildi bu rahip ve bir gece vakti sessiz sedasız manastırına döndü.

Açıkçası ben bu olayı “vay be” diye diye takip ettim.

Doğrusunu korkmadan dile getiren bir insan görmeyeli ne çok olmuş.

Üstelik siyasi bir figür de değil.

İnanın din adamlarına güveni daha da sorunlu hale getirmiş üzerimizden geçen yıllar.

Açıkçası uzun zamandır karşılaştığım en umut vaat eden kişi oldu rahip Bileçen.

Not: Tuğçe Tatari’nin T24’teki yazısından alıntılanmıştır.