ANALİZ | Prof. Dr. MEHMET EFE ÇAMAN
Eskişehir Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’nin (EBHHM) komutasını almak her komutanın harcı değildir. Orası Türkiye hava filosunun ana plan ve icra merkezidir. Komutası kapsamında 8 Ana Jet Üssü bulunmakta. Ayrıca bir tanker üssü, bir füze üssü, bir IHA üssü, 6 Av-Bombardıman Filosu, 2 Keşif Filosu, bir Havada Yakıt İkmal Filosu, bir F-16 Eğitim Filosu, bir Jet Muharebe Eğitim Filosu, bir Silah ve Taktik Filosu, bir Erken Uyarı Filosu, iki Arama-Kurtarma Filosu gibi tüm hayat, hava saldırı ve savunma birimlerinin komutası, EBHHM’ye ait. Anlayacağınız, bu birim Türkiye hava sahasının güvenliğine bakıyor, yani Hava Kuvvetleri’nin kalbi. Arka plan değil, icra merkezidir. Hava kuvvetleri fiilen bu birimdir. Masa başı bir görev değil, icrai bir ana-arter komutanlıktır. Oraya komuta etmekteydi. Savaş filosunun harekât komutanıydı. Türkiye’deki bütün savaş uçaklarının komutası ondaydı. 2017 Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla generalliğe terfi etmişti. Yani Türk Silahlı Kuvvetlerini hallaç pamuğu gibi atan 15 Temmuz kontrollü darbesi sonrası yapılan operasyona karşın sadece görevde kalmayı başarmamış, aynı zamanda üst rütbeye geçmiş, dahası aktif göreve atanmıştı.
2017 Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla generalliğe terfi etmişti. Yani Türk Silahlı Kuvvetlerini hallaç pamuğu gibi atan 15 Temmuz kontrollü darbesi sonrası yapılan operasyona karşın sadece görevde kalmayı başarmamış, aynı zamanda üst rütbeye geçmiş, dahası aktif göreve atanmıştı.
15 Temmuz kontrollü darbesi esnasında Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Harekât Komutanıydı. O dönemde kurmay albay rütbesindeydi. Darbe girişimi sonrasında komuta ettiği üsten kalkan 6 uçağın TBMM’yi bombaladığı ve Semih Terzi’nin uçağının kalkışına engel olmadığı gerekçesi/iddiası ile gözaltına alındı. 20 gün hapis yattı. Akabinde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı ve bir süre Almanya’da görevlendirildi. Sonrasında Eskişehir’deki görevine atandı. Yani “terörist” ve “darbeci” olarak suçladılar, sonra “ha, pardon, terörist ve darbeci değilmişsin” dediler ve Türkiye’nin tüm hava gücünün komutasını kendisine verdiler! Yani 240 adet F-16C/D serisi savaş uçağı, 47 adet F-4E/2020 savaş uçağı, 8 R/F-4E tipi keşif uçağı, 11 adet C-160, 19 adet C-130E/B “Herkül” dev nakliye uçağı, 50 adet CN-235 Kargo/Askeri Nakil/Ambülans hizmetleri uçağı, 4 Golfstream G550 tipi jet, 7 adet KC-135R tipi yakıt nakil tanker uçağı, 20 Cougar tipi askeri helikopter, bir adet A-400M mega büyüklükte havadan ihbar-kontrol uçağı, 3 adet Boeing 737AEW&C ihbar-kontrol tipi dev jet, daha sayamayacağım kadar fazla eğitim tipi motorlu uçak, yani ez cümle dünyanın ilk on (10) hava gücünden biri olan kuvveti, personeliyle beraber komuta eden bir adamdan söz ediyoruz. Tek başına hava kuvveti yani! Elinde öyle bir güç var ki, bu güçle değil darbe yapmak, ülke fethedilebilir. Öylesi bir kuvvet! Yani böyle bir kuvvetin tüm sorumluluğunu, üstelik (kontrollü de olmuş olsa) bir darbe girişimi sonrasında, üstüne üstlük adamı önce darbeci diye gözaltına alıp ve bir aya yakın gözaltında tuttuktan ve kim bilir ne psikolojik-fiziksel işkencelerden geçirdikten sonra, bu adama veriyorsunuz! Yani adam temiz diyorsunuz, öyle temiz ki, “hadi görevinde kal bakalım” demiyorsunuz, bilakis rütbe veriyor, general yapıyor, sonra da Türk ordusunun 1/3’ünün komutanı yapıyorsunuz.
Sebep? Sebebi klasik…
Bu adam, sizin o keleş-karga Suriye politikanız için, ne idüğü belirsiz sınır ötesi operasyonlarınız için, gece gündüz 7/24 rutin harekâtları ve teftiş-kontrol görevlerini icra ettirmesi için, bu dev savaş makinesine komutanlık yapıyor. Yani 6 uçak TBMM’yi bombalamış ya! Hani ne hikmetse blast etkisi dışarıdan içeriye değil, çatılarda hasar yok, fizik kurallarına aykırı şekilde yataydan duvar delinmiş, içeriden dışarı duvar kırılması gerçekleşmiş, kırılan duvarın ardında odadaki patlamada, yine fizik kaidelerine aykırı olarak kitaplıklar falan sağlam, raflarda kitaplar duruyor! Tüm bunlar, bine yakın uçağı olan Hava Kuvvetleri unsuru uçak tarafından değil de, 6 adet (!) F-16 tarafından yapılıyor. Yani 6 uçakla darbe yapmaya kalkıyor TSK! İşte bu 6 uçak nasıl kalktı, neden kalktı vs. şaibelerin olduğu bir komutanlığın sorumlu komutanını EBHHM’nin başına geçirerek, onu Türkiye’deki hava unsurlarının icrai başı görevine getiriyorsunuz! Sonra adam emekliliğini istiyor. Kim bilir neden, niçin! Hangi baskılar, tehditler veya politik ayak oyunları oldu bilmiyoruz. Ama hakkında iddialar var. Zaten TSK’da muhbirlik, en genel geçer kariyer faaliyeti oldu 15 Temmuz sonrasında! Ve hop, bir de bakıyorsunuz, adam gözaltına alınıyor. Sebep? Sebebi klasik. “Fetö’cü”!
Bre edepsiz, ahlaksız, hukuksuz, şerefsiz, iki paralık sefiller: haydi bir an için diyelim iddialarınız doğru, ortada bir terör örgütü var; bu durumda adam “Fetö’cü” idiyse, onu neden bıraktınız? Bırakmakla kalmadınız, ona neden bu kallavi askeri gücü güvenip de teslim ettiniz? Bu adam dış göreve bile atanmasına karşın gittiği ülkede sığınma talep etmediğine göre, kendisine ve arkasındaki güce güveniyordu. Yani korkusu yokmuş ki, Almanya’da kalmadı, geri döndü. Sonra yıllarca o ezici hava gücünü elinde tuttu, komuta etti. Terörist idiyse, neden gücünü kullanıp da darbe yapmadı? Bu adam terörist değildi ise neden 15 Temmuz sonrası gözaltına aldınız? Terörist idiyse neden bıraktınız? Devletin silahlı gücünün 1/3’ini neden ona teslim ettiniz? Sonra neden tekrar gözaltına aldınız?
Siz memleketin çivisini çıkardınız, iyi-kötü bir devlet geleneği, bir güçlü ordu, bir şeref-haysiyet nevi değerleri (tüm partizanlığa karşın) koruyan bürokrasi vardı! Bir eğitim camiası, bir akademi, bir yargı vardı! Siz ne çekirge sürüsüymüşsünüz, ne süne zararlısıymışsınız, ne arsız, doymak bilmeyen, aklına ülkeyi ve ekonomik kaynaklarını ailece tüketmeye ant içmiş hırsız ve hainlermişsiniz! Hep soğukkanlı olmaya çalışan, duyguların seline kapılmadan, aklına gelen ilk şeyi söylemeyen, üzerine uyuyup serinkanlı tahliller yapmaya çalışan biriyimdir oldum olası da; ama arkadaş tutamıyorum kendimi! Yetişmiş insanını da, ülkeyi de, devleti de, hukuku da, ekonomiyi de bitirdiniz! Allah sizin belanızı versin be!
(TR724)
 kararıyla generalliğe terfi etmişti. Yani Türk Silahlı Kuvvetlerini hallaç pamuğu gibi atan 15 Temmuz kontrollü darbesi sonrası yapılan operasyona karşın sadece görevde kalmayı başarmamış, aynı zamanda üst rütbeye geçmiş, dahası aktif göreve atanmıştı.){kind=link}