TÜRKİYE’DEKİ HUKUKSUZ EL KOYMALARIN BEDELİNİ 81 MİLYON ÖDEYECEK

Cem Uzan, ÇEAŞ ve Kepez Elektrik hisselerine el koyan Türkiye’ye karşı açtığı davayı kazandı.
HABER YORUM – SEMİH ARDIÇ

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) mülkiyet hakkını nasıl ayaklar altına aldığına dair binlerce misal var.

Boydak, Koza İpek, Alfemo, Aydınlı, Kavuklar, Uğur, Aynes, Lezita, Naksan ve Dumankaya gibi sektörlerinin yüz akı bine yakın şirketin idaresi 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünün akabinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilmişti.

Bu bahiste münferit iadeler haricinde hak ihlalini gideren kalıcı bir düzelme müşahade edilmedi.

HESAPLAR DİDİK DİDİK EDİLDİ

28 aydan beri her birinin bütün hesapları didik didik edildi. Ticaretin teamülleri bile tersinden tevil edildiği halde herhangi bir suç delili bulunamadı.

“Terörü finanse etmek” gibi en ağır ithama maruz kalan ve itibarları/marka değerleri zarar gören şirketler dünyanın gözü önünde gasp edildi.

AKP kurmayları kendi tayin ettiği müfettişlerin hazırladığı raporlardan aklanarak çıkmalarına rağmen bahse konu şirketleri iade etmeyi aklının ucundan bile geçirmedi. Şirketlerde TMSF işgaline son verilmedi.

Krizde yana yakıla para arayan iktidarın diğer tarafta intikam hırsı ile sermayeyi ürkütmekten geri durmaması tek kelime ile garabettir.

İKİ SENEDE 15 MİLYAR DOLAR KAÇTI

55 milyar TL satış geliri elde eden şirketlerin asıl sahiplerine iade edilmediğini gören sermayedar fırsatını buldukça parasını Türkiye’den kaçırıyor.

Yatırımcı için yegane şartlardan biri olan “hukukî teminat” kalmadığı için yabancılar kadar yerli firmalar da bavulları topluyor. Son iki senede Türkiye’den yurt dışına giden doğrudan yatırım tutarı 15 milyar doları buldu. Para sistemden çıkıyor ve yastık altına kayıyor.

Türkiye’de mahkemeleri tamamen güdümlü hale getiren Saray’ın sermaye üzerindeki tahakkümünün memlekete verdiği zarar bugünkü hali ile mahdut kalmayacak.

El konulan şirketlerin sahipleri Türkiye’de bir netice elde edemezse haklarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Tahkim’de arayacak. Nitekim arıyorlar da.

KOZA İPEK VE ZAMAN’IN DOSYASI TAHKİM’DE

Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek’in “şirketlerine haksız yere el konulduğuna” dair müracaatını Tahkim kabul etmişti. Zaman gazetesinin ortaklarının açtığı dava da Paris’te kabul edildi.

Taraflardan birinin devlet olduğu ticarî davalarda karar safhasına geçilmesi birkaç seneyi bulabiliyor. Geriye dönük bütün hakları kuruşu kuruşuna hesap edileceği için zahiren gecikme gibi görünen muhakeme usûlünde müşteki er ya da geç hakkını alıyor.

Daha ziyade “davalı” Türkiye’nin ödeyeceği tazminat artıyor. Hür teşebbüs, mülkiyet hakkı ve sözleşme hürriyeti siyasî talimatla ihlal edilirken sessiz kalan milyonlar, sessizliklerinin bedelini milyarlarca dolar tazminatla ödemek mecburiyetinde kalıyor.

BEDELİNİ MAALESEF 81 MİLYON ÖDEYECEK

Güneydoğu Anadolu’da köyleri, mezraları cebren boşaltan, evleri-ahırları ateşe veren askerlerden biri bile AİHM’nin verdiği tazminatları cebinden ödemedi.

Gelin görün ki Hazine’den, yani 81 milyonun kasasından tıkır tıkır tahsil ediliyor o tazminatlar. Suç işleyenler de pişkin pişkin hayatlarını idame ettiriyor.

Hizmet Hareketi’ne karşı işlenen mali suçların bedeli aynı şekilde tazminatla tahsil edilecek.

Devletten ihale almamış, ailelerinin 40-50 senedir iştigal ettiği ticaretten elde ettiği servetine el konulan binlerce işadamına, “Yurt dışında niye dava açtılar?” diye kızanlar evvela dönüp mülkiyet hakkını ihlal edenlere, modern haramîlere iki çift kelam etmeli.

PARİS MAHKEMESİ CEM UZAN’I HAKLI BULDU

En temel haklardan biri olan mülkiyetin köküne kibrit suyu döken AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın hışmından korkanlar, işadamı Cem Uzan hakkında Fransa’nın başşehri Paris’te verilen son kararı duymamış olabilir.

Türkiye’de yolsuzluk suçundan ceza alan, “sığınmacı” olarak Fransa’da yaşayan Cem Uzan mal varlıklarına el konulmasına karşı açtığı davayı kazandı.

Mahkeme kararının temyizde kesinleşmesi halinde TMSF el koyduğu Çukurova Elektrik AŞ (ÇEAŞ) ile Kepez Elektrik hisselerini Uzan’a iade edecek.

2017 senesinin ağustos ayında TMSF tarafından görevlendirilen bir Fransız icra memuru, Uzan’ın Paris’teki evine baskın yaparak kasalarını zorla açmış ve kendisine ait 2,1 milyar dolar değerinde ÇEAŞ, Kepez hissesine el koymuştu.

UZAN’IN AVUKATI: TÜRKİYE’NİN UYGULADIĞI TACİZE KARŞI ÖNEMLİ BİR ZAFER

Uzan’ın avukatı Matthias Pujos, “Bu, Türkiye’nin mahkeme prosedürleri üzerinde uyguladığı taciz stratejisine son veren çok önemli bir zaferdir.” sözleri ile Türkiye’de hukukun ne hale düşürüldüğüne işaret etti.

Geçen ay Londra’da Akın İpek lehine karar veren Westminster Mahkemesi de benzer mütalaada bulunmuştu. Kaldı ki Uzan’ın devletle olan münasebeti ile Hizmet Hareketi’ne mensup işadamlarının münasebeti arasında zerre kadar irtibat yok.

UZAN İKİ BANKA BATIRMIŞTI

Uzan ailesi, İmar Bankası ve Adabank gibi iki büyük bankayı batırmıştı. TMSF, İmarbank ve Adabank mudilerine 7,5 milyar TL ödemişti.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 2013 yılında Cem Uzan’a nitelikli zimmet suçuyla 18 sene 5 ay hapis ve yaklaşık 4 milyar 400 milyon TL adli para cezası vermişti. Yargıtay söz konusu kararı 2015 yılında tasdik etmişti.

Banka hortumlayan bir işadamının elindeki hisselere el konulurken yapılan hukuksuzluk bile Avrupa’da mahkemelerin dikkatinden kaçmıyor.

Hülâsa devlete 1 kuruş borcu olmayan işadamlarının analarının ak sütü gibi helal şirketlerini geri almak üzere açtıkları davalarda AKP iktidarının mahkum olmaması mümkün mü?

Bahis mevzuu olan mülkiyet hakkı ise ötesi teferruattır. Türkiye’nin hafife aldığı bu kaideyi yaşayarak öğreneceğiz…

(TR724)