Enes Kanter, Fox News’e Konuştu: “Haftada Üç Dört Ölüm Tehdidi Alıyorum; Gülen’ın O Gece Yaptığı tek Şey Dua Etmekti”

NBA yıldızı Enes Kanter Fox News’e röportaj verdi. Röportajında muhalif kimliği ve eleştirilerinden dolayı haftada 3-4 ölüm tehdidi aldığını söyleyen Kanter, iptalden dolayı geçerli bir pasaporta sahip olmadığını söyledi.
Tehditlerin AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı sağlam ve sarsılmaz eleştirisi nedeniyle geldiğini aktaran Kanter, ailesinin de bu eleştirilerinden dolayı hedef olduğunu ifade etti. Kanter, “Onlarla iletişim kuramıyorum, bu yüzden neler olduğunu haberlerden duyuyorum” dedi.
Kanter,“İnsanlar benim ülkemi sevmediğimi düşünmeye başladı. Keşke geri dönüp ailem ve arkadaşlarımla vakit geçirebilsem. En çok özlediğim şey annemin yemekleri. Annemin ev yemeklerinin üstüne yoktur.” şeklinde konuştu.
“Gülen o gece yaptığı tek şey sandalyesinde oturup ülkesi için dua etmekti”
Şu anda ABD’de, 15 Temmuz’la ilgili suçlanan Fethullah Gülen’in darbeye katılımını kanıtlamak için yeterli delil bulunmadığını söyleyen Kanter, birkaç haftada bir ziyaret ettiği Gülen’le 15 Temmuz gecesi de beraber olduğunu söyledi. Kanter, “Gülen o gece yaptığı tek şey sandalyesinde oturup ülkesi için dua etmekti. Sonra Erdoğan çıktı ve onu ve Hizmet hareketini suçladı, şok oldum.” dedi.
İşte Fox News’in haberinin tercümesi şöyle;
“NBA yıldızı Enes Kanter, Fox News’e konuştu: Haftada üç dört ölüm tehdidi alıyorum”
“Enes Kanter New York Knicks ile son yılında 2018-19 sezonunda kalmak için 18.6 milyon dolarlık bir sözleşme yaptı ancak, hiç bir ücret kendi ülkesinde “terörist” diye adlandırılan 26 yaşındaki oyuncunun çektiği zorlukları silemez.Kanter’in tutuklanması istenmekte ve pasaportu iptal edilmiş. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı sağlam ve sarsılmaz eleştirisi nedeniylede her hafta birçok ölüm tehdidi aldığını söylüyor.

Enes Kanter, New York Knicks ile 2018-19 sezonu için 18.6 milyon dolarlık bir anlaşma yaptı
“Sadece nefret maili almıyorum. Her hafta üç veya dört ölüm tehdidi alıyorum. Ölüm tehditleri ise – hiç belli olmaz,” dedi Kanter Fox News’e. “Oldukça çılgın. Tehditlerin ekran görüntüsünü alırdım ama bir süre sonra çok fazla geldiği için, artık canımı sıkmamaya ve zamanımı onlarla harcamamaya karar verdim. Oldukça iğrençler.”Kanter, tehditlerin hem Türkiye’deki hem de daha geniş diyasporadaki Erdoğan yanlısı destekçilerden geldiğini düşünüyor. Güvenlik polisini ve Knicks’in güvenlik takımını uyardığını ve ABD’de iken kendini güvende hissettiğini söylüyor. “Ama Amerika dışındaki herhangi bir yer çok tehlikeli olabilir,” dedi.
Türk savcılarının, Kanter’e Gülen veya Hizmet Hareketi, ya da Türk yetkililer tarafından “FETO” olarak bilinen “silahlı terör örgütünde”, “üyeliği” için dört yıl hapis cezası istedikleri bildiriliyor. Türk hükümeti, Gülen’i Temmuz 2016’daki Erdoğan hükümetine karşı başarısız darbe girişimini düzenlemekle suçluyor.
Ama Kanter geri çekilmeyecek. Erdoğan’a “manyak” gibi gayet açık sözlerle hitap ediyor ve onu Adolf Hitler’le kıyaslıyor. Ayrıca, “Bu kadar mı?” diyerek kendisine yöneltilen suçlamaları savıyor. “Sadece dört yıl … Söylediğim her şeye rağmen mi?”
Yıllardır hem yurtiçinde hem de uluslararası alanda tartışmalara yol açan Erdoğan, geçtiğimiz ay beş yıllığına yeniden seçildi. Eleştirmenler, Erdoğan’ın seçimi ve Türkiye hükümetini bir başkanlık sistemine dönüştürmedeki zorlayıcı rolünden dolayı ülkenin tek kişilik yönetime doğru yönelmesinden korkuyor.
Geçerli bir pasaportu yok
2011 yılından beri ABD’de bulunan ve yasal ikametgahı olan Kanter, esasen vatansızdır. Geçerli bir pasaporta sahip değildir ve birkaç yıl içinde Amerikan vatandaşlığına hak kazanana kadar ABD hükümetinin tam koruması ile seyahat edemeyecektir.
NBA oyuncusu, Mayıs 2017’de Romanya’nın Bükreş kentinde, ihtiyacı olan çocuklara giyim ve yiyecek sağlayan Enes Kanter Vakfı’nın global turunda Türk yetkililer tarafından pasaportu aniden iptal edildikten sonra gözaltına alındı. Kanter bunun onu Türkiye’ye ve hapishaneye zorlamak için bir girişim olduğunu anlamıştı. Ancak, ABD İç Güvenlik Bakanlığı ve NBA, kendisini Romanya’dan Londra’ya transfer etmek için hızlı bir şekilde çalıştı ve oradan da özel şartlar altında ABD’ye uçabildi.
“İnsanlar şimdi bana nereli olduğumu soruyorlar ve ne söylemem gerektiğini bilemiyorum” dedi. “İsviçre’de doğdum ve sözüm ona Türkiyeliyim. Ama artık Türkiyeli değilim. Pasaportumu iptal ettiler ve beni istemiyorlar.”

Kanter’in ailesi de bu çekişmeli olaylardan etkilendi.
“Türkiye’deki ailem Amerika’ya gelemiyor, ülkeyi bile terk edemiyorlar. Çok üzücü, sırf benim yüzümden bu zor zamanlardan geçiyorlar,” diyerek hüzünlendi. ” Bir yıl önce ailemin evine baskın düzenlediler, tüm elektronik ve dizüstü bilgisayarlarını ve her şeyi aldılar. Hala onlarla iletişimde olup olmadığımı görmek istediler. Onlara tek bir mesaj gönderirsem, hapse girecekler.”
“Terörist” bağlantıları yüzünden İstanbul’da bir üniversitedeki işinden atılan akademisyen, Enes’in babası Mehmet Kanter geçtiğimiz yıl gözaltına alındı ​​ve Gülen örgütüne üye olmakla suçlandı. Şimdi 10 yıldan fazla hapis cezasıyla karşı karşıya ve yargılanması önümüzdeki haftalarda başlayacak.
En çok özlediğim annemin yemekleri
Kanter, “Onlarla iletişim kuramıyorum, bu yüzden neler olduğunu haberlerden duyuyorum” dedi. “İnsanlar benim ülkemi sevmediğimi düşünmeye başladı – ama seviyorum. Keşke geri dönüp ailem ve arkadaşlarımla vakit geçirebilsem. En çok özlediğim şey annemin yemekleri. Annemin ev yemeklerinin üstüne yoktur.”
Amerikalılar özgürlük ve insan hakları için mücadeleye devam etmemi söylüyor
Ancak tüm zorluklara rağmen, Kanter mücadelenin buna değdiğini söyledi.“Walmart’da, havaalanında, restoranlarda gördüğüm tesadüfi Amerikalılar ülkem için ayakta durmamı, özgürlük ve insan hakları için mücadeleye devam etmemi söylüyorlar. Bu benim için çok değerli.” dedi. “Burada konuşmam ailemi tehlikeye atıyor. Ama gerçekten insanların neler olup bittiğini anlamasını istiyorum. Tehlikede olan sadece benim ailem değil. Bu insanlar için sadece bir ses olmaya çalışıyorum. Türk hükümeti benim konuşmamdan nefret ediyor. Konuşmamı istemiyorlar ve beni susturmak için ailemi hapse atıyorlar.”
2016 darbe girişiminden bu yana, Türk ordusunun hileli unsurları Erdoğan hükümetini devirmeye çalışırken, ülkenin liderliği uzun bir “olağanüstü hal” arasındaki muhalifler karşısında çatladı. 100,000 den fazla kişi işten atıldı ve çeşitli suçlamalarla yaklaşık 50.000 kişi tutuklandı.
Ayrıca, Human Rights Watch’a göre, “kabul edilen kararnameler, insan hakları güvencelerini ve Türkiye’nin uluslararası insan hakları yükümlülüklerini ihlal eden ölçüler içeriyor.”
Türk yetkililer defalarca ABD’ye Pennsylvania’da sürgünde olan Gülen’i iade etme çağrısında bulundular. Washington’daki Türk büyükelçiliği, Gülen’i “kendisini hayırsever olarak gizleyen bir terörist grubun lideri” olarak görüyor.
“Gülen o gece yaptığı tek şey sandalyesinde oturup ülkesi için dua etmekti”

Şu ana kadar ABD, Gülen’in darbeye katılımını kanıtlamak için yeterli delil olmadığını söyledi.
Ve Kanter’in, neredeyse iki yıl önce olan o geceye ait anısı taze. Darbe haberleri gelmeye başladığında, Kanter birkaç haftada bir ziyaret ettiği Gülen’le o gece de beraber olduğunu söyledi.
“Yaptığı tek şey sandalyesinde oturup ülkesi için dua etmekti. Sonra Erdoğan çıktı ve onu ve Hizmet hareketini suçladı, şok oldum.” diye ekledi Kanter. “Hangi tarafta olduğunuz önemli değil; insanların ölmesini kimse istemez. Üzücü bir gündü.”