Bunları Yapın Zafer Garanti!

YORUM | LEVENT KENEZ

Bu baskın seçimde muhalefetin makus talihini yenmesi için gerekli bütün plan ve hazırlıkları Fetö-PKK-PYD-DHKP-C-CHP-HDP-Vatikan-Almanya-lgbt şebekesi adına derledik. Bu aşağıdaki seçim kampanyasını uyguladıkları takdirde muhalefetin ilk turda seçimleri kazanmaması için bir neden kalmıyor. Çok az zaman kaldığı için seçim filmi çekme, otobüs-minibüs giydirme gibi şeylerle uğraşmıyoruz. Oldukça ekonomik ve insan merkezli bir kampanya yürüteceğiz.
Öncelikle seçimin en hararetli günlerinin mübarek Ramazan ayına denk geldiğini unutmuyoruz. Ve bütün adaylar olarak imsaktan iftara kadar evlerdeyiz, piyasada görünmüyoruz. Malum zat günde 3 yerde konuşacak. Bizim milletimizin oruç kafa ile başka yaratığa dönüştüğünü bilerek açlığın beynine vurduğu, babasını tanımadığı o saatlerde nereyi açsa 30 kanaldan bangır bangır bağıran birilerinin sesini duyarsa “Yeter, Allah kahretsin, oruç oruç dinden imandan çıkartacaksın bizi” diye başlayan sözleri söylemesine ve buradan az da olsa bir geri dönüş alacağımıza inanıyoruz.
Ramazan hazırlığımız bitti mi? Tabi ki hayır. İftarın açıldığı çay ile sigaranın buluşacağı, 16 saat beklenen o vuslat anında seçim minibüslerimizle son ses “Sigara yasağına hayır”, “Sigara hakkımızdır”, “Sigara içenler tutuklanamaz”,  “Nargileci gençler serbest bırakılsın”, “Sigara serbest olacak, vergiler kalkacak” diyerek anonslara başlıyoruz. “Sigara yasak mı lan ülkede” diye sorulduğunda hemen gençlik örgütünden arkadaşlarımız “Reis seçildiğinde sigarayı yasaklayacakmış” diyecekler. “Olur mu lan öyle şey, ….böyle işi” dedirtene kadar sakince ve sabırla “Aynen öyle olacakmış” diye ısrar ediyoruz. Yalan söylemeyeceğiz sadece hile yapıyoruz.
Diğer hazırlığımız anketler ve ülkedeki iklim. Bütün mecralardan Erdoğan’ın açık ara önde olduğunu pompalıyoruz. Kimi zaman yüzde 60’la önde, bazen 65 hatta yer yer 70’lere çıkmakta bir beis yok. Seçimlerin Erdoğan tarafından rahatlıkla kazanılacağını söyleyen havuz kalemlerini, aktrolleri ve AKP’li vekilleri bolca yayıyoruz. Bunu neden yaptık? İşte sebebi. Turizmcilerin kapısını çalıyoruz: “Arkadaş sen de ben de biliyoruz ki yakında hepiniz iflassınız, bu hükümet olduğu sürece yabancı turistin geleceği yok. Ya bize şimdi destek ver ya da yarın hiç ağlama”. İkna ettiğimiz turizmcilerle yurtdışı turları ilan ediyoruz. 23 Haziran çıkış, 26 Haziran dönüş. 50 Euro Kutsal Topraklar, 75 Euro Ecdadın İzinde Balkanlar ve 100 Euro her şey dahil Ukrayna. Hem de 10 taksit. Bu çeşitlilikle bütün Cumhur ittifakına hitap ettiğimiz için epey bir vatandaşımızı ülkeden yollamış olacağız.
Elbette futbol. 3 büyük kulübümüzün kapısını çalıyoruz ve diyoruz: “Siz bu sene şampiyonluğu kaybedince ne kadar zarardasınız?” Ne diyorlarsa üstüne seçilince 50 milyon vereceğimizi taahhüt edip bu sene Başakşehir’in şampiyon olmasını sağlıyoruz. Bu çok gizli anlaşmadan kesinlikle taraftarların haberi olmayacak. Başakşehir şampiyon olur olmaz bütün muhalifler araçlarıyla bulundukları her yerde sabaha kadar durmadan korna çalarak şehir turunu çıkıyoruz. Ertesi gün bütün gençlik teşkilatı arkadaşlarımız Başakşehir forması giyerek sokağa çıkacaklar. Sırtlarında Erdoğan yazacak. Bu arada şehir turu atarken “Fincanı taştan oyarlar, Beşiktaş’a/Fener’e/Cimbom’a da böyle…” tezahüratları ile tahrik edebildiğimiz kadar tahrik ediyoruz. Bitti mi? Hayır. Şehirlerin her yerine “Şampiyon Başakşehirimizi tebrik ederim. Recep Tayyip Erdoğan” yazılı pankartlar asıyoruz. Hemen kaldırabilirler. Yedekli çalışmak lazım.
Çek-getir-al-git kampanyası. Seçim kanunu çerçevesinde partilerimize yapılacak devlet yardımına kesinlikle dokunmuyoruz. Bunu kullanacağımız dev kampanya şu şekilde: Geçmiş senelerde başarı ile uygulanan ve seçmenin verdiği oyun fotoğrafını getirdiği takdirde aldığı teşvik primi uygulamasına biz de dahil oluyoruz. Bu kampanya çok sessiz ve derinden ilerlemeli. Piyasayı yükseltmeye gerek yok. Kaynaklar sınırlı. Karşı tarafla baş edemeyiz. Seçimden önceki akşam geç saatte bütün partililerimiz gözünü kestirdiği AKP’li-Mhp’li seçmeni arayarak bu müjdeyi verecek.
Ve gelelim seçim kampanyasına damgasını vuracak 15 Temmuz ve milliyetçi dalga ile baş etmeye. Asla umutsuzluk ve karamsarlığa yer yok. Önce 15 Temmuz’da tankın önüne yatan kel arkadaşın olduğu fotoğraftan onun kelleyi çıkararak Kılıçdaroğlu’nu yerleştiriyoruz. 2-3 gün gülerler, 3-4 gün söverler, 10 gün sonra cevap verirler. ‘Tankları durduran adam: Kılıçdaroğlu’ sözünü her yere yazıyoruz. ‘Çare Sarıgül’ ve ‘Nuri Alço’ ekibi bu işi halledebilir. Evde oturup gazilik maaşını duyunca orasını burasını sakatlayıp maaş alan 15 Temmuz gazilerinden 10-15 tane buluyoruz. Maaşları katlayacağız sözü verip her gün bir tanesi “evet Kılıçdaroğlu tam şuradaydı”, “Hemen arkamdaydı”, “Benim hayatımı kurtardı” şeklinde konuşturuyoruz. Şimdiye kadar mütevaziliğinden bunları anlatmadı adam gibi adam demeyi ihmal etmiyoruz. Havaalanından çıkış görüntülerinin saniye saniye montaj olduğunu her yerde üstüne basa basa vurguluyoruz.
Şimdi top Akşener de. Meral Akşener seçildiği takdirde Münbiç, Cerablus, Kobani, İdlib, Halep, Kandil ve Kerkük’e gireceğini her yerde söyleyecek. Hatta sadece bunu söyleyecek. “N’oldu Afrin’den öteye gidemiyorsunuz, bu mu cesaretiniz Abiler” mesajını verecek de verecek. Her partiden arkadaşlarımız Amerikalıların Ruslarla anlaşıp Akşener’e söz verildiğini, seçildiği takdirde Suriye’nin kuzeyinin Akşener’e bırakılacağını fıs fıs her yerde yayacaklar.
Bir diğer hazırlığımız da haçlı ittifakı ile ilgili kara propaganda için. Erdoğan’ın Vatikan’da Papa hazretleri ile sarmaş dolaş çekilen aile fotoğrafını hatırlıyorsunuzdur. Bunu çok güzel kartpostal haline getiriyoruz ve 50 milyon adet çok gizli partili bir matbaada basıyoruz. Partilerimizde bütün seçmenlerimizin listesi ve adresleri var. Çok farklı zarflarla asla bir organizasyon olduğunu hissettirmeden, her şehirdeki postanelerden bütün evlere “Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik ederim. Recep Tayyip Erdoğan” yazılı bu kartpostallardan gönderiyoruz.
Gelelim Almanya, Avusturya ve Hollanda belasına. Yurt dışındaki arkadaşlarımız buraların devlet yetkilileri ile görüşüp anlaşıyor. Bu seçimde her şey serbest olsun sakın ha AKP’lilere yasak getirmeyin diyoruz. Hatta Hollanda, aile bakanımızı özel olarak davet ediyor. “Reis adamları dize getirdi” diyen olacak. Olsun. Mağduriyet kadar değerli bir kazanım değil. Elbette işi sıkı tutuyoruz ve Avusturya,Almanya ve Hollanda’nın AKP’ye oy verenlerin sosyal yardımlarını iptal edeceğini uyduruyoruz. Seçim günleri elçilik ve konsolosluk bahçesini gören yerlere kurulan gizli kameralarla yüz tanıma sistemi ile kimin oy kullandığını tespit ettiklerini, kendi adamlarını zaten tanıdıkları için kalanları zor günler beklediğini yayıyoruz. İsrail için bir şey yapamayız. Onların kimi desteklediği malum.
Şimdi bize bi Ermeni lazım. Seçimler ilan edilir edilmez Ermeni Soykırımı’nı tanıyalım diye teklif veren sivrizeka Garo Paylan ve AKP’nin gönüllü elemanları Etyen Mahçupyan ve Markar Eseyan gösterdi ki burada çok dikkatli olmak lazım. Hayko Bağdat bu noktada güvenilir görülüyor. Onun twitterdaki aktifliğinden ve AKP’lilerle diyaloğundan faydalanarak “Bütün Ermeniler Erdoğan’ın yanında” mesajını devamlı iletiyoruz.
PKK’nın seçimlerde ne yapacağı bilinmez. Önceki seçimde olduğu gibi AKP için çalışabilirler. O yüzden legal alandaki sivillerden gideceğiz. Nasıl ki geçen seçimde aday olan Ekmek için Ekmeleddin Erdoğan’a oy vereceğini açıkladı ise aynı şeyi diğer aday Demirtaş’tan da bekliyoruz. “Demirtaş da Erdoğan’a oy verecekmiş” diyerek herkese yayıyoruz. HDP seçim dönemi piyasada olmayacak. Güneydoğu’daki sandıkları tutsun yeter.
Ve son olarak her seçimde isabetli tahminler ile parlak bir sicile sahip cemaat mensubu gazetecilerde sıra. Mübarek olanlarını Ramazan’ın son 10 günü itikafa girmeye teşvik ediyoruz ve seçimler bitene kadar çıkmamalarını sağlıyoruz. Onların duasına ihtiyacımız var. AKP’lilerin uğraştıkları ile işimiz. Geçen seçimde viral olarak dolaşan evet kampanyasını hiç yüksünmeden birebir kopyalıyoruz. “Levent kardeşim benim oyum milli ve yerli Erdoğan’a, sen de var mısın” şeklinde gelen mini videoyu gelen şahıs aynı sözlerle bir diğerine paslıyor. Bu totemin bu sefer tutacağına dair derin bir hissiyat sizde de oluşmuştur.
Bu kadar anlattık peki kim kime oy verecek diyorsanız ben bütün bunları adaşım kazansın diye anlattım. Siz ne sanmıştınız?
(TR724)