15 Temmuz sonrası Türkiye’ye dönmeyen ya da yurtdışına çıkış yapan askerleri takip etme görevinin askeri ataşe ve NATO’da görevli subaylara verildiği ortaya çıktı. 9 Haziran’da verildiği iddia edilen emrin yüzlerce kişiye iletildi. Başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesi bu durumu casusluk olarak görüyor. Alman İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere , Türkiye ile iyi ilişkilerin muhafazasını istediklerini ancak Türk istihbaratının Almanya’nın casusluğa karşı koyma faaliyetlerinin “odağını” oluşturduğunu ve bu tür yasa dışı casusluk faaliyetlerine “tahammül gösterilmeyeceğini” belirtiyor.
Süddeutsche Zeitung, Kuzey Alman Radyoları NDR ve Batı Alman Radyoları WDR’de yayınlanan habere göre, Türkiye, geçen Temmuz ayındaki darbe girişiminden sonra kaçan askerleri sistematik olarak takip ediyor. Haberde, Türkiye Genelkurmay Başkanlığı’nın yurtdışındaki tüm askeri ataşeler ve NATO üstlerinde görevli subaylardan, eski meslektaşlarını soruşturmalarını istediği iddia edildi.
Ankara’nın kaçak askerlerin nerede yaşadığını, iltica başvurusunda bulunup bulunmadıklarını ve Batı medyası ya da hükümetleriyle iletişime geçip geçmediklerini bilmek istediği öne sürüldü.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası, çok sayıda Türk ordusu mensubu ve diplomat başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerine kaçmıştı. Çok sayıda askerin de Almanya’da iltica başvurusunda bulunduğu biliniyor.
Deutsche Welle Türkçe’nin haberine göre, Casusluk iddiaları uzun süredir Ankara ile Berlin arasında gerginliğe yol açıyor. Federal Savcılık, Türk istihbarat servisi MİT’in Almanya’da Gülen hareketi üyelerine yönelik casusluk faaliyetleri yürüttüğü şüphesiyle inceleme yapıyor.
Ditib imamlarının da Diyanet’in talimatıyla Gülen taraftarları hakkındaki bilgileri Ankara’ya ilettikleri iddiası da Savcılık’ın soruşturması kapsamında ele alınıyor.
Alman İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, salı günü Almanya iç istihbarat kurumu olan Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın 2016 yılı raporu kapsamında düzenlediği basın toplantısında, casusluk faaliyetlerine yönelik açıklama yaptı. Bakan, Türkiye ile iyi ilişkilerin muhafazasını istediklerini ancak Türk istihbaratının Almanya’nın casusluğa karşı koyma faaliyetlerinin “odağını” oluşturduğunu ve bu tür yasadışı casusluk faaliyetlerine “tahammül gösterilmeyeceğini” belirtti.
Süddeutsche Zeitung, Kuzey Alman Radyoları NDR ve Batı Alman Radyoları WDR’de yayınlanan habere göre, Türkiye, geçen Temmuz ayındaki darbe girişiminden sonra kaçan askerleri sistematik olarak takip ediyor. Haberde, Türkiye Genelkurmay Başkanlığı’nın yurtdışındaki tüm askeri ataşeler ve NATO üstlerinde görevli subaylardan, eski meslektaşlarını soruşturmalarını istediği iddia edildi.
Ankara’nın kaçak askerlerin nerede yaşadığını, iltica başvurusunda bulunup bulunmadıklarını ve Batı medyası ya da hükümetleriyle iletişime geçip geçmediklerini bilmek istediği öne sürüldü.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası, çok sayıda Türk ordusu mensubu ve diplomat başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerine kaçmıştı. Çok sayıda askerin de Almanya’da iltica başvurusunda bulunduğu biliniyor.
Deutsche Welle Türkçe’nin haberine göre, Casusluk iddiaları uzun süredir Ankara ile Berlin arasında gerginliğe yol açıyor. Federal Savcılık, Türk istihbarat servisi MİT’in Almanya’da Gülen hareketi üyelerine yönelik casusluk faaliyetleri yürüttüğü şüphesiyle inceleme yapıyor.
Ditib imamlarının da Diyanet’in talimatıyla Gülen taraftarları hakkındaki bilgileri Ankara’ya ilettikleri iddiası da Savcılık’ın soruşturması kapsamında ele alınıyor.
Alman İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, salı günü Almanya iç istihbarat kurumu olan Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın 2016 yılı raporu kapsamında düzenlediği basın toplantısında, casusluk faaliyetlerine yönelik açıklama yaptı. Bakan, Türkiye ile iyi ilişkilerin muhafazasını istediklerini ancak Türk istihbaratının Almanya’nın casusluğa karşı koyma faaliyetlerinin “odağını” oluşturduğunu ve bu tür yasadışı casusluk faaliyetlerine “tahammül gösterilmeyeceğini” belirtti.