Wall Street Journal gazetesinin yeni yayınladığı ve Türk bakanların karıştığı skandal ne anlama geliyor?
‘Radikal İslam kesinlikle gerici ve yok edilmesi gerektiğini düşündüğüm bir inançtır. Kur’an ise eski bir kitap olmakla beraber zamanımıza faydalı olması beklenmeyen çağdışı bir kitaptır’
‘Müslümanlardan korkmak mâkûldür,’
‘İslâm kötü huylu kanserdir’
‘Dünyanın bir İslâmî reformasyona fena halde ihtiyacı var; ve bu işe şiddet karışırsa şaşırmamalıyız.’
Yukarıda, sizin de tövbe estağfurullah çeke çeke okuduğunuz bu sözler AKP’nin bir numaralı müttefiki olduğu ortaya çıkan Amerikalı general Michael Flynn’e ait. AKP gibi makyavelist bir partinin bugün kurduğu ortaklığı anlatmak isteyenlere -belki tarihçiler için- mükemmel bir karakter. İktidar için papaz elbisesi giymeyi göze alan sözde İslamcılar’ın maskesini Dünya çapında düşüren bir ortaklık bu.
Dünya çapında demekte haksız sayılmayız. Bildiğiniz gibi başta ABD olmak üzere Dünya kamuoyu bir süredir Flynn’in Trump’un danışmanlıktan düşmesine sebep olan hadiseleri konuşuyor. Görünen sebep Ruslarla yakın ilişkileri olsa da daha önce gerekli yerlere bildirilmemiş olan 530 bin dolarlık AKP lobiciliği de Flynn’i bitiren sebeplerden biri. Başka bir ülkenin sevmediği ve ABD’den çıkartmaya çalıştığı bir din alimi hakkında ısmarlama yazı yazmış olmak Başkan’ın Ulusal Güvenlik Danışmanlığından alınmak için yeterli sebep olmalı.
Dünya kamuoyunun ilgisi tam da bu noktada Flynn üzerine odaklanmışken dün Wall Street Journal gazetesi bombayı patlattı. Gazeteye göre Flynn ve AKP’li çoook önemli isimler New York’ta bir otelde kafa kafaya verip ‘biz Gülen’i nasıl Türkiye’ye kaçırabiliriz, Reis’e nasıl bir sürpriz yapabiliriz’i tartışmışlar. Hatta bu önemli akıllar o kadar akıllıymış ki ‘biz bu fikri mevcut CIA Başkanı’na açalım, bakalım o ne der’ diye de düşünmüşler.
19 Eylül tarihli söz konusu toplantıya ortasında katıldığını açıklayan Eski CIA Başkanı James Woolsey şahit olduğu görüşmede planın ‘Gülen’in gece evinden alınarak kaçırılması‘ndan ibaret olduğunu belirtiyor.
İnanılmaz değil mi…
Obama’nın yakında gideceğini ve kendilerine ses çıkarmayacağını düşündükleri müthiş planlarını CIA Başkanı’na açabilecek kadar özgüven patlaması yaşayan ekip, CIA ile aynı yatağa girmekte beis görmedikleri gibi aynı anda birilerine CIA ajanlığı isnat etmekle de meşgul olabiliyorlardı. Makyavel duysa mezarında ters döneceğine emin olun.
Henüz 2.5 ay öncesine kadar CIA Başkanı olan Woolsey toplantının basına sızabileceğini, belki bu çılgınların akıllarındaki planı uygulamaya kalkabileceğini düşündüğünden olsa gerek ön alıyor ve bu ‘deli cesareti eseri’ toplantıyı ABD’nin önde gelen gazetelerinden birine görevi bırakmasının akabinde sızdırıyordu. Woolsey hatta konuyu sadece anlatmakla yetinmiyor, öncesinde dönemin Başkan yardımcısı Joe Biden’e de bu meseleyi ulaştırdığını ifade ediyor. Açıkçası kendini gelecek olan soruşturma dalgasından koruyordu.
Gelelim işin adli boyutuna.
Türkiye’de AKP’ye bunun hesabını cesurca soracak siyasetçi kalmadı. Yargıyı tamamen ele geçiren AKP’li siyasetçiler hakkında soruşturma başlatacak bir mekanizma da yok.
ABD’de ise tam tersi. Bu açıklamaları ihbar kabul eden bir adli mercii… Veya Hocaefendi’nin bizzat şahsı’nın yapacağı bir suç duyurusu birilerinin ABD rüyasını kabusa çevirebilir. Toplantıyı düzenleyen Mevlüt Çavuşoğlu, Berat Albayrak, AKP’nin lobicisi Ekim Alptekin… Bu kişiler hakkında yürütülecek bir soruşturma acaba nasıl yürür?
‘ABD topraklarında istihbarat faaliyeti yürütüp bu faaliyet çerçevesinde yasal olarak burada bulunan bir kişiyi kaçırmayı planlamak…’
Basının üzerinde durduğu yukarıdaki soruların ‘buranın Malezya olmadığını düşünen’ birileri tarafından Türk muhataplara sorulmak isteneceğine emin olabiliriz.
Reza Zarrab’ı kurtarmak için aylardır ter döken AKP’nin yeni uğraşı bu tarz konular olacak. Masum Türk vatandaşlarını ülke ülke deport ettirmek için para saçan AKP’nin bakanları malum Avrupa’ya giremiyor. Şimdi ABD’ye de girmeyiverse, değerli yalnızlığa ne büyük katkısı olur değil mi?
İslam düşmanı bir Amerikalı generali Türk milletinin vergileriyle fonlama konusuna gelince…
Onu da sahte Rabiacılar’la, Filistin poşulu atpazarı ahalisi düşünsün.
(Samanyoluhaber.com / ANALİZ)