‘Diplomatik Nezaketsizlik..’

Osman Koray Ertaş, Abdullah Gül’ün özel kalem müdürlüğünü yaptığı dönemde cemaatle 11. Cumhurbaşkanı arasındaki tüm iletişimi sağlayan önemli bir isim, hatta Bulgaristan’da görev yaptığı yıllarda adı Cemaatçi olarak çıkmış bir isim. Anlaşılan o ki tüm bunlar Sayın Büyükelçiyi ekstra performans göstermeye zorluyor, çünkü paralel yapının bir elemanı olmadığını ispat etmesi lazım.

ARİF EROĞLU
Bükreş Büyükelçisi Osman Koray Ertaş bürokrasiden gelme, çok fazla diplomatik tecrübesi olmayan, Abdullah Gül’ün son dakika kıyağı ile büyükelçilik görevine tepeden düşmüş bir isim.
Abdullah Gül’ün özel kalem müdürlüğünü yaptığı dönemde de cemaatle 11. Cumhurbaşkanı arasındaki tüm iletişimi sağlayan önemli bir isim, hatta Bulgaristan’da görev yaptığı yıllarda adı Cemaatçi olarak çıkmış bir isim. Anlaşılan o ki tüm bunlar Sayın Büyükelçiyi ekstra performans göstermeye zorluyor, çünkü paralel yapının bir elemanı olmadığını ispat etmesi lazım.
Geçtiğimiz günlerde Ertaş’ın da mesai arkadaşı olan eski Bükreş Askeri Ateşesi Kurmay Albay Şamil Türk Özkan’ın ordudan atılması sayın büyükelçiyi oldukça tedirgin etmiş olabilir. Demek moda tabirle çember daralıyor, demek bir gün herkes için ‘paralel’ suçlaması ve hatta ‘darbeci’ suçlaması söz konusu olabilir. Bu yüzden Erdoğan’a kendini ispat etmek isteyenlerin çok olağanüstü performans göstermesi lazım.
15 Temmuz öncesi bir Romen yetkili, lafa kafadan girip sizin büyükelçiniz sağa sola çok gidiyor, bir şey demiyoruz ama yaptığı ‘diplomatik nezaketsizlik’ tabirini kullanınca açıkçası utandım.
Meğer birkaç kez Milli Eğitim Bakanlığı’na gitmiş, okullar aleyhinde propaganda yapmış, okulun programlarına katılan yetkilileri ziyaret edip zehir zemberek aslı astarı olmayan iftiralar atmış.
15 Temmuz’dan sonra hazret coşmuş, gazete, TV, halk, vatandaş, önüne kim gelirse esmiş gürlemiş. Güya okul ismi vermeden terör örgütünün Romanya’da 11 okulu, üniversitesi, yardım kuruluşları vs olduğundan Türkiye’de darbe yapmaya kalktıklarında falan bahsetmiş.
Her neyse Lumina Eğitim Kurumları kendine yakışan bir şekilde darbeyi, darbecileri, tezgahlayanları, planlayanları lanetleyerek, ‘demokrasiden geri dönüş yoktur’ mesajını zaten tüm velileriyle paylaşmış.
Büyükelçinin açıklamalarını duyan ne kadar medya kuruluşu varsa okullara biri gelip diğeri gidiyormuş. Velisi olduğum okula gittiğimde idarecilere vaziyeti sordum. ‘Okulları anlatıyoruz. Gelen muhabirlerden çocuğunu getirmek isteyen bile oldu.’ cevabını aldım. Okul idarecileri velilerden ve mezunlardan çok yoğun destek mesajları almış.
Türkiye’de ki darbeyi bahane edip Romanya’nın en başarılı okullarına laf atarsan bu tiyatroya kimseyi inandıramazsın. Türkiye’de onbinlerce öğretmeni ve memuru işten atıp binlerce okul, yurt, hastane kapatırsan senin demokrasi söylemindeki samimiyetine kimse inanmaz.
Romanya Milli Eğitim Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’ndan okullara sahip çıkan açıklamalara rağmen anlaşılan o ki, Büyükelçi Romanya kanunlarına göre kurulmuş, akredite edilmiş yüzde yüz Romen okulu olan bu kurumları aklınca isim vermeden hedef almaya devam ediyor. Ama zannederim böyle devam ederse gelecek sefer yetkililerden gelecek açıklama bir önceki kadar yumuşak olmayabilir. Büyükelçi daha fazla ülkemizi rezil etmesin diye hatırlatmak istedim, o kadar…