Muhalefet ve Diploma – Veysel Ayhan

Yasama-yürütme-yargı bütünüyle Saray’ın kontrolüne girdi. Başbakan göstermelik. Binali Yıldırım’ın Beştepe muhtarı kadar yetkisi yok. TBMM’nin fiili fonksiyonları tamamen bitti. Bakanlıklar görevlerini Saray zabitlerine devrettti. Artık Saray ne derse o.
Tüm bu olanlar karşısında muhalefet bir şeyler yapamaz mıydı? Muhalefet partisi olsaydı zaten bunlar olmazdı diyeceksiniz. Saray’ın avantajı da bu.
Mesela geçen yıl İpek Medya’ya çöküldüğünde Kılıçdaroğlu 100 milletvekili ile gidip destek olsaydı medyaya tahakküm bu noktaya gelir miydi? Geçtiğimiz mart Türkiye’nin en yüksek tirajlı gazetesine el koymaya cüret edemezlerdi. Zaman’a el konulduğunda sadece 3 milletvekili destek olabildi. 50 milletvekili okurlara destek olup protestocuların arasına katılsaydı medya bu hale düşer miydi?
TRT halkın vergileriyle yayın yapan bir devlet kurumu. Şu an tüm kanallarıyla Saray’ın PR’ı için seferber durumda. Anadolu Ajansı tam bir trol ajansına dönüşmüş halde. 150 milletvekili TRT’nin önünde toplanıp “Arkadaş TRT ve AA’ya bağımsız genel müdürler atamazsanız meclisi boykot edeceğiz” deseydi neler olurdu? TRT’nin tabelasını indirip Tayyip Radyo Televizyon (TRT) tabelası assa, oturma eylemi yapsa yayınlar bu denli sefilleşir miydi? Trol ve meczuplar program yapabilir miydi?
TRT seçimler öncesi 37 konuk konuşmacı ekrana çıkarmıştı ve hepsi de AKP propagandisti idi. Seçim öncesi 25 günlük sürede CHP’ye 5 saat, MHP’ye 1 saat ve HDP’ye ise 18 dakika zaman ayırmıştı. Peki AKP’ye ne kadar süre ayrılmıştı: Tam 59 saat. İşte o günlerde muhalif milletvekilleri gitse TRT’yi işgal etse, oturma eylemi yapsa bunlar olabilir miydi?
Yüksek yargı başkanları geçenlerde Erdoğan’la çay toplamaya gitti. Muhalefet bir basın toplantısı yapıp, “Bu başkanlar bağımsızlıklarını kaybedip Saray güdümüne girmiştir. İstifa etmezlerse sine-i millete döneriz.” deselerdi Türkiye bu hale gelir miydi? Sessizlik, diktatörlük cüretini artırıyor. Bakın TÜSİAD ve Hürriyet az öksürdü. Yargı paketi bir miktar beklemeye alındı.
Televizyonlar bir kaçı dışında tamamen AKP bülteni haline geldi. Haber kanalları gazetelere el konulurken, binlerce insan gazlanırken coplanırken bunlarda haber değeri bulmuyor. Muhalefet partileri organize etse, seçmen kitleleri demokratik haklarını kullanıp NTV, CNN-Türk ve Habertürk gibi haber kanallarının önünde protesto gösterisi yapsa bu pespaye yayınlar devam edebilir mi?
Güncel örnek: Şu diploma tartışmasında 20 milletvekili Marmara Üniversitesi öğrenci işlerine gitse ve “Arkadaş Cumhurbaşkanı’mızın diplomasına şaibe bulaştı. Kullanılan fontlar 1981’de yokmuş. Niye bu tartışmayı bitirmiyorsunuz? Çıkarın şu transkrip evrakını. Bakalım aldığı derslere. İkna olup gidelim.” deseydi, 30 milletvekili üniversite önünde oturma eylemi yapsaydı neler olurdu? Belki de yeni cumhurbaşkanı kim olacak onu konuşuyor olurduk.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, yüz bin seçmenini mobilize etse, Gandi gibi pasif direniş yapsa önünde yıkılmayacak Saray duvarı mı var?