“Kayyım Atamaları, Halka Tazminat Olarak Geri Dönecek”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kars Milletvekili ve Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, ülkede bir sürü kreşe, özel okula, hatta üniversiteye kayyım tayin edildiğini belirterek “Bir süre sonra bunların hepsi bu halka tazminat olarak geri dönecek. Çünkü kayyım tayin ediyorsunuz, kayyım üç gün sonra gazeteyi batırıyor, televizyonu iflas ettiriyor, muhtemelen şirketlere, vakıflara da benzerini yapacak ve bunlar uluslararası hukukta önümüze gelecek.” dedi.
Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanan Maarif Vakfı Kanunu Tasarısının 3 ve 4’üncü maddeleri kabul edildi. Genel Kurul bugün gece saat 02.13’te kapandı. Tasarıyla ilgili söz alan Bilgen, Maide suresinin 8’inci ayetinin “Bir kavme, bir topluluğa olan öfkeniz, kininiz sizi adaletten uzaklaşmaya sevk etmesin.” dediğini aktardı.
Özal, Demirel, Ecevit’in yurt dışında Hizmet Hareketinin açtığı okulları teşvik ettiğine dikkat çeken Bilgen, her platformda, her fırsatta övdüklerini, her ziyarette onlara iltifatta bulunduklarını, kolaylaştırıcı bir rol oynadığını ifade etti.
Bilgen, şöyle devam etti: “Şu anda hayatta olan 3 Başbakan da, yani mevcut Cumhurbaşkanı, bir önceki Başbakan ve Sayın Gül de -Davutoğlu ve Gül de- yine benzer yaklaşımlar sergiledi. Bu okullar açılırken o törenlerde, olimpiyatlarda -herkes hatırlayacak- Afrikalı çocuklar Ankara’nın bağları türküsünü söylediğinde hepimizin hoşuna gidiyordu. Bu ülkede bir sürü kreşe -son aylarda hepiniz şahit oluyorsunuz- özel okula, hatta üniversiteye kayyum tayin ediyorsunuz, iç hukukta işi çözdüğünüzü sanıyorsunuz. Aslında hiçbir şey çözmüyorsunuz çünkü bir süre sonra bunların hepsi bu halka tazminat olarak geri dönecek. Çünkü kayyum tayin ediyorsunuz, kayyum üç gün sonra gazeteyi batırıyor, televizyonu iflas ettiriyor, muhtemelen şirketlere, vakıflara da benzerini yapacak ve bunlar uluslararası hukukta önümüze gelecek. İçeride çözemediğiniz sorunu, bu yöntemle halledemediğiniz işi -uluslararası arenada yüzlerce ülkenin her birsinin farklı hukuku var- bir vakıf kurarak bunu çözeceksiniz. Ya yaptığımız işin ciddiyetinin farkında değiliz ya da şaka yapıyoruz ya da durumu kurtarmak için, hani bir yerlerden baskı geldiği için yapmış olmak için bir şey yapıyoruz.”
“TÜRKİYE’DE DÜN MAKBUL OLAN ÇEVRELER BUGÜN CEZALANDIRILMAYA ÇALIŞILIYOR”
“Siz bu hukuku hiçe sayarak, bu hukuku yok sayarak, öyle bir vakıf kurarak falan bu işi çözemezsiniz.” diyen Ayhan, özellikle “terör” ve “terörün finansmanı” kavramı üzerine Meclisin ciddi masaya yatırmasının çok elzem olduğunu vurguladı. Birkaç gün önce Mısır’da İhvan’ın tümüyle terör örgütü sayıldığını hatırlatan Bilgen, dünyada Filistin, Çin başta olmak üzere başka örnekler de olduğunu ifade etti.
Bilgen, “Dünyada ‘terör’ kavramını böyle çok keyfîleştirip her muhalifi, her iktidar karşıtını ‘terör’ kavramı içerisine koyarak düşman, tehdit kategorisi içerisine sokarak cezalandırmaya kalkmanın ortaya çıkartacağı dünya, adil bir dünya olmayacaktır. Gücü yetenin gücünün yettiğine canının istediği her şeyi hiçbir hukuk tanımadan yapabildiği bir dünyadır. Bugün dünyada başka devletler başka yapıları terör örgütü kategorisine sokup cezalandırıyor, onları en temel haklarından mahrum bırakıyorlar, Türkiye’de de bu konjonktür itibarıyla dün çok makbul olan çevreler bugün bu liste içerisinde tasnif ediliyor ve bu yöntemle cezalandırılmaya çalışılıyor.” şeklinde konuştu.