[Haber-Analiz: Semih Ardıç]
Kadir Has Üniversitesi, Siyasî ve Sosyal Eğilimler Araştırması’nın (2016) Adalet ve Kalkınma Partisi namına hesapta olmayan bir gelişme olduğunu belirtmiştim. Orta direği, ‘kriz var’ dediğine pişman edecekler.
Hükümet bağımsız ve özerk müesseselere müdahale ederek, resmî verileri çarpıtarak ekonominin ‘milk port’ vaziyetine leke sürülemeyeceğini ispat etmeye çalışıyor. Mızrak çuvala sığmadığı hallerde ya mızrağın varlığını kabul edeceksiniz ya da mızrağı ortadan kaldıracaksınız. Bu mümkün değilse mızrağın o kadar da tehlikeli olmadığı intibaı uyandıracaksınız.
Mağlubiyetin itirafı gibi görünse de en samimi ve dürüst yaklaşım ilk şık olacaktır. İkinci ve üçüncü şıklar o an herkesi rahatlatsa da maalesef itibar, itimat müesseselerini bertaraf edecek kadar tehlikelidir. İşte AKP ekonominin itimat ve itibara en fazla ihtiyaç duyduğu şu günlerde hiç tevessül etmemesi icap eden yola giriyor.
TÜİK MİLLÎ GELİRİ ARTIRDI, ENFLASYONU NİYE DÜŞÜRMESİN!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) parti organı gibi kullanılarak resmî istatistiklerin şeffaflığına gölge düşürülüyor. Böylece iktidarın aleyhine verilerden vatandaşın haberdar olması engelleniyor. Yunanistan’ın AB’yi istatistiklerle kandırdığı anlaşıldığında komşuda büyük bir kriz patlak verdi. O kriz hâlâ aşılamadı.
SCCB’de Polit Büro’nun onaylamadığı hiçbir bilgi kamuoyu ile paylaşılamazdı. TÜİK son dönemde formül, metodoloji değişiklikleri ile iktidarın hoşuna gidecek kıvama getiriyor. Polit Büro istatistikleri ne kadar inandırıcı idiyse TÜİK’in bu saatten sonra açıkladığı veriler de o derece inandırıcı olacaktır.
Rakamlarınıza güven sarsılmışsa yalancı çobana dönersiniz.
12 Aralık 2016’da millî geliri yüzde 20 artıran TÜİK şimdi enflasyona el attı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) 2017 sepetinin metodolojisinde değişikliğe gidiliyor. 25 Ocak’ta ayrıntıları ortaya çıkacak değişikliğini zamanlaması gözden kaçmasın! Dolar arttı, zam sağanağı sürüyor. Enflasyon referanduma giderken çift haneye çıktı. Bu tablo faizleri de yükseltecek. Esas maksat belli. Enflasyonu Polit Büro’da düşürmek için bu değişiklik yapılacak.
GIDANIN AĞIRLIĞI AZALACAK
TÜFE’de gıda fiyatlarının ağırlığı yüzde 24,25’ten yüzde 23,68’e indirilmişti. Gıda zamları TÜFE’yi yükseltince ağırlığı yüzde 20 ve altına indirmeye karar vermiş olmalılar.
TÜFE sepeti hane halkı anketiyle tespit ediliyor. Sepet, yaklaşık 27 bin işyerinden toplanan perakende fiyatları, 426 maddenin 945 çeşidinin fiyatlarını ve 4 bin haneden edilen bilgilerle oluşturulan kira fiyatlarını içeriyor.
Gıdanın ağırlığının azaltılması, resmî enflasyon ile hissedilen enflasyonun arasında zaten açık olan makasın daha da açılmasına sebebiyet verecek.
Biraz açalım: Bu hamle alt-orta gelir grubunun alım gücünün zayıflamasına ve parasının ve gelirinin enflasyon karşısında erimesine yol açacak. Memur, işçi ve emekli ile asgarî ücretlilere verilecek zamlarda TÜİK verisi esas alındığına ve bu veri manüple edildiği için düşük çıkacağına göre çalışanların alacağı zam da düşük kalacak. Oysa bu gelir gruplarının bütçesinde gıda ve kiraya ayrılan para yüzde 50’yi geçiyor.
BETAM’ın Mart 2016 araştırmasına göre gıda ve alkolsüz içecekler en yoksul kesimin enflasyonuna 87.8 puanlık katkı yaparken, en zenginin enflasyonuna olan katkısı sadece 36.8 puan. Polit Büro istatistikçiliği yüzünden enflasyondan en fazla zarar gören kesimler ikinci kez cezalandırılacak. Vatandaş ay sonunu getiremediğini haykırsa da çaldığı kapılar, ‘rakamlar öyle demiyor’ cevabıyla yüzüne kapanacak.
AB’DE ORTALAMA GELİR TÜRKİYE’NİN ÜÇ KATI
Siyasî ve hukukî normlarını rafa kaldıran hükümetin TÜFE için AB’yi referans göstermesi ise hiç samimi değil. AB’de fert başına ortalama gelir Türkiye’nin üç katı. Türkiye’de geliri düşük olan kesimler mecburen kira, ısınma, yiyecek ve giyecek gibi temel ihtiyaçları için harcıyor.
Sokağın enflasyonunu doğru ölçmek istiyorsanız TÜFE’de gıdanın ağırlığının AB’den daha yüksek olması lazım. 14 senedir akıllarına gelmeyen AB ile uyumlu enflasyon metodolojisini şimdi hatırladıklarına nasıl inanacağız? (TR724)
Hükümet bağımsız ve özerk müesseselere müdahale ederek, resmî verileri çarpıtarak ekonominin ‘milk port’ vaziyetine leke sürülemeyeceğini ispat etmeye çalışıyor. Mızrak çuvala sığmadığı hallerde ya mızrağın varlığını kabul edeceksiniz ya da mızrağı ortadan kaldıracaksınız. Bu mümkün değilse mızrağın o kadar da tehlikeli olmadığı intibaı uyandıracaksınız.
Mağlubiyetin itirafı gibi görünse de en samimi ve dürüst yaklaşım ilk şık olacaktır. İkinci ve üçüncü şıklar o an herkesi rahatlatsa da maalesef itibar, itimat müesseselerini bertaraf edecek kadar tehlikelidir. İşte AKP ekonominin itimat ve itibara en fazla ihtiyaç duyduğu şu günlerde hiç tevessül etmemesi icap eden yola giriyor.
TÜİK MİLLÎ GELİRİ ARTIRDI, ENFLASYONU NİYE DÜŞÜRMESİN!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) parti organı gibi kullanılarak resmî istatistiklerin şeffaflığına gölge düşürülüyor. Böylece iktidarın aleyhine verilerden vatandaşın haberdar olması engelleniyor. Yunanistan’ın AB’yi istatistiklerle kandırdığı anlaşıldığında komşuda büyük bir kriz patlak verdi. O kriz hâlâ aşılamadı.
SCCB’de Polit Büro’nun onaylamadığı hiçbir bilgi kamuoyu ile paylaşılamazdı. TÜİK son dönemde formül, metodoloji değişiklikleri ile iktidarın hoşuna gidecek kıvama getiriyor. Polit Büro istatistikleri ne kadar inandırıcı idiyse TÜİK’in bu saatten sonra açıkladığı veriler de o derece inandırıcı olacaktır.
Rakamlarınıza güven sarsılmışsa yalancı çobana dönersiniz.
12 Aralık 2016’da millî geliri yüzde 20 artıran TÜİK şimdi enflasyona el attı. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) 2017 sepetinin metodolojisinde değişikliğe gidiliyor. 25 Ocak’ta ayrıntıları ortaya çıkacak değişikliğini zamanlaması gözden kaçmasın! Dolar arttı, zam sağanağı sürüyor. Enflasyon referanduma giderken çift haneye çıktı. Bu tablo faizleri de yükseltecek. Esas maksat belli. Enflasyonu Polit Büro’da düşürmek için bu değişiklik yapılacak.
GIDANIN AĞIRLIĞI AZALACAK
TÜFE’de gıda fiyatlarının ağırlığı yüzde 24,25’ten yüzde 23,68’e indirilmişti. Gıda zamları TÜFE’yi yükseltince ağırlığı yüzde 20 ve altına indirmeye karar vermiş olmalılar.
TÜFE sepeti hane halkı anketiyle tespit ediliyor. Sepet, yaklaşık 27 bin işyerinden toplanan perakende fiyatları, 426 maddenin 945 çeşidinin fiyatlarını ve 4 bin haneden edilen bilgilerle oluşturulan kira fiyatlarını içeriyor.
Gıdanın ağırlığının azaltılması, resmî enflasyon ile hissedilen enflasyonun arasında zaten açık olan makasın daha da açılmasına sebebiyet verecek.
Biraz açalım: Bu hamle alt-orta gelir grubunun alım gücünün zayıflamasına ve parasının ve gelirinin enflasyon karşısında erimesine yol açacak. Memur, işçi ve emekli ile asgarî ücretlilere verilecek zamlarda TÜİK verisi esas alındığına ve bu veri manüple edildiği için düşük çıkacağına göre çalışanların alacağı zam da düşük kalacak. Oysa bu gelir gruplarının bütçesinde gıda ve kiraya ayrılan para yüzde 50’yi geçiyor.
BETAM’ın Mart 2016 araştırmasına göre gıda ve alkolsüz içecekler en yoksul kesimin enflasyonuna 87.8 puanlık katkı yaparken, en zenginin enflasyonuna olan katkısı sadece 36.8 puan. Polit Büro istatistikçiliği yüzünden enflasyondan en fazla zarar gören kesimler ikinci kez cezalandırılacak. Vatandaş ay sonunu getiremediğini haykırsa da çaldığı kapılar, ‘rakamlar öyle demiyor’ cevabıyla yüzüne kapanacak.
AB’DE ORTALAMA GELİR TÜRKİYE’NİN ÜÇ KATI
Siyasî ve hukukî normlarını rafa kaldıran hükümetin TÜFE için AB’yi referans göstermesi ise hiç samimi değil. AB’de fert başına ortalama gelir Türkiye’nin üç katı. Türkiye’de geliri düşük olan kesimler mecburen kira, ısınma, yiyecek ve giyecek gibi temel ihtiyaçları için harcıyor.
Sokağın enflasyonunu doğru ölçmek istiyorsanız TÜFE’de gıdanın ağırlığının AB’den daha yüksek olması lazım. 14 senedir akıllarına gelmeyen AB ile uyumlu enflasyon metodolojisini şimdi hatırladıklarına nasıl inanacağız? (TR724)