Erdoğan, iktidarını bırakmamak için yeni bir ‘15 Temmuz’ kurgular mı?

Zamlar sebebiyle AKP her geçen gün kan kaybederken oyları erimeye devam ediyor. Siyasi analizlerde ise olası bir seçimde Erdoğan'ın koltuğunu normal yollarla bırakmayacağı söyleniyor.

MEHMET AKBAŞ

Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaları tartışıyor. Tartışılan sözlerinde Erdoğan, “Birileri sokağa çıkacakmış, bu halk 15 Temmuz’da sokağa çıkanların haddini nasıl bildirdiyse şimdi çıkacakların haddini de bildirdi” dedi.

HALKI SOKAĞA DÖKEN ERDOĞAN, 250 KİŞİNİN ÖLÜMÜNE NEDEN OLDU

15 Temmuz demişken, anti parantez bir şey söyleyeyim. 15 Temmuz’da halk sokağa dökülmedi, bir kısım askerler ve askeri araçlar sokaktaydı. Sonra Erdoğan’ın çağrısıyla halk sokağa çıktı ve 250 can gitti.

Hâla açıklığa kavuşmayan soru ise Erdoğan, canını veren insanların tarafında mıydı yoksa siyasi hayatını devam ettirmek için bu kirli tezgahın bir parçası mıydı? Bu sorunun cevabı ‘AKP kadroları ve muhalefet dahil’ Türkiye’nin suni gündemini belirleyen bir çok hokkabaz tarafından biliniyor fakat hâlâ devam eden bir illüzyon var.

Peki, Erdoğan, hiç kimse ‘sokağa çıkacağız’ dememişken neden böyle bir açıklama yaptı? Bu sorunun cevabını ararken aklıma geldi.

ALTAN, YILLAR ÖNCE UYARMIŞTI!

Ahmet Altan, 2015 yılında katıldığı bir televizyon programında “17-25 Aralık’ta AKP hırsızlık yaparken yakalanınca bütün hukuk sistemini berhava etti ve bence kendi meşruiyetini de berhava etti. Erdoğan’ın ve ona bağlı olan AKP’nin şiddetten başka gidebileceği hiçbir yer yok” demişti.

Zamlar sebebiyle AKP her geçen gün kan kaybederken oyları erimeye devam ediyor. Siyasi analizlerde ise olası bir seçimde Erdoğan’ın koltuğunu normal yollarla bırakmayacağı söyleniyor.

Halkta bir hoşnutsuzluk havası olduğunu anlayan Erdoğan, siyasi ömrünü uzatmak için ajandasında beklettiği Altan’ın bahsettiği şiddet ve iç karışıklığın taşlarını düşemeye devam edecek gibi görünüyor.

Yani güzel ülkemizi ekonomik krizin yanında yeni bir sarsıntı bekliyor. Yazar Doğan Ertuğrul, 8 Ocakta Kronos’da yayınlanan yazısında güzel analiz etmiş Türkiye’yi bekleyen süreci.

Kendine taassup ile bağlı güruhun gözünde, kendi ile Türkiye’nin bekasını aynı noktaya konuşlandıran Erdoğan, elinde devlet sopası ve özel oluşturduğu kuvvetler dahil iç karışıklığı tetikleyecek ciddi bir güce sahip.

REJİMİNİN GÜÇLENMESİNDE MUHALEFETİN BÜYÜK PAYI VAR!

Türkiye’nin geldiği noktada, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetme ve hükmetme ihtirasının yanı sıra halkta hesap sorma bilincinin gelişmemesi ve bu bilincin halkta oluşması noktasında hiç bir şey yapmayan muhalefetin büyük payı var.

Sadece bunların değil son dönemde tarihte eşine az rastlanan hukuksuzlukları görmezden gelen hatta bu durum karşısında yangına körükle giden sözde gazetecilerin, aydınların suçu da çok büyük.