Türk gazeteciye, Lumina okulları başkanına hakaretten 6 bin euro tazminat cezası

Gazeteci Hamdi Yılmaz, Lumina okullarının yönetim kurulu başkanına yönelik aşağılama, hakaret dolu ifadeleri nedeniyle, 30 bin ley tazminat ödemeye mahkum oldu.

Gazete Balkan’da yıllardan beri Lumina okulları ve temsil ettiği misyona yönelik nefret içerikli yazılar kaleme alan gazeteci Hamdi Yılmaz, 5 Aralık 2016 tarihli yazısında okulların yönetim kurulu başkanı Fatih Gürsoy’u hedef alarak, terör örgütü liderliği ile suçlayıp ağır ifadeler kullanmıştı. Gürsoy’un konuyu yargıya taşımasına aldırmayan Yılmaz, aynı hakaretleri çıkardığı gazetesinden sürdürdü.

Bükreş 1. Bölge (Sector 1) sulh ceza hakimliği, Gürsoy’un 200 bin leylik tazminat talebi üzerine, Hamdi Yılmaz’ı 30 bin ley manevi tazminat cezası ödemeye mahkum etti. Gazeteci Hamdi Yılmaz’ın temyize götürdüğü davanın son duruşması pazartesi günü görüldü. Yılmaz’ın avukatlarının tercüme hatası ve anlam kayması tezleri, Gürsoy’un avukatının sunduğu belge ile çürüdü.

HAKİMİN KARARI SON YAZIYLA NETLEŞTİ

Süren davayı sık sık diline dolayan Yılmaz, duruşmaya bir gün kala gazetenin sitesinde yazdığı ”Bugün yine duruşmamız var” başlıklı kısa yazısında aynı hakaretleri sürdürdü. Gürsoy’un avukatı, bu son yazının tercümesini hakim heyetine ve karşı tarafın avukatlarına sundu. Yazıyı okuyan mahkeme başkanı, ”Ben anladım.” diyerek duruşmayı kapattı. Kısa süre sonra açıklanan kararla, Yılmaz’ın itirazı reddedildi. Mahkeme kararında, Yılmaz’a 30 gün içinde bir itiraz hakkı daha tanındı.

PARAYI MAĞDURLARA BAĞIŞLAYACAK

Lumina Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Gürsoy, tahsil edeceği parayı 15 Temmuz sonrasında mağduriyet yaşayan KHK’lı ailelere bağışlayacağını söyledi. Gürsoy’un Romanya Haber’in sorularına verdiği cevaplar şöyle:

Kısaca düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Mağdurun hakkını koruma adına hukukun ne kadar önemli olduğu net ortada. Ben insan haklarına, kişisel özgürlüklere önem veren biriyim. Bu dava benim gibi başkalarının da haklarının çiğnenmemesi için onur mücadelesi oldu. Mahkemeler hakkaniyetli karar verdi.

Bu davanın sizin açınızdan anlamı ne?

Uzun zamandır davalı olduğum kişi tarafından hem şahsım, hem kurumum hem de çalışma arkadaşlarım hakaret, yalan ve iftira dolu karalama kampanyaları ile taciz ediliyordu. Şahsi düşüncem bu tip insanların hiç dikkate alınmaması yönünde, ama daha fazla dayanamadım, çünkü görmezden gelmek hakka ve hukuka karşı saygısızlık olacaktı. Davayı açmak zorunda kaldım.

Mahkemenin henüz gerekçeli kararını görmedim, ama genel manada bahsi geçen uydurma terör örgütü suçlaması dünyanın hiç bir ülkesi tarafından kabul görmedi. Hem terör örgütü üyesi suçlaması ve ayrıca şahsıma yönelik hakaret içerikli ifadelerin kişisel haklarıma saldırı olarak değerlendirildiği kanaatindeyim. Bir AB üyesi ülkede bu kararın verilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.

ÖZÜR DİLERSE HAKKIMDAN FERAGAT EDERİM

Parayı nasıl kullanacaksınız?

Bu davadan gelecek parayla yapmayı düşündüğüm tek şey; bu tip yalan ve iftiralarla mağdur edilmiş özellikle KHK’lı insanlara yardım etmek. Avukatımla görüşüyorum; parayı tahsil etmek için gereken hukuki tüm önlemleri alacağız. Bu konuda tek çıkar yolu var; kurumumdan ve şahsımdan özür dilemesi ve yanlış yaptığını kabul etmesi; ancak bu şartla feragat edebilirim.

Hakaretlerini sürdürürse yeni dava açar mısınız?

O hakaret, iftira ve yalanına devam ettiği sürece, ben hak arama ve onur mücadelemi sürdüreceğim. Bundan kimsenin şüphesi olmasın

Bu sonucu temsil ettiğiniz kurumlar açısından yorumlar mısınız?

Ben eğitim alanında hizmet veren, topluma yol gösterecek entellektüel insanlar yetiştirmeye çalışan, 5 bine yakın ailenin güvenerek evlatlarını teslim ettiği bir kurumun başındayım.

Bu Kurumlar Romanya kanunlarına göre kurulmuş, Romen otoritelerince her türlü denetimi yapılan eğitim yuvalarıdır. Biz Romanya Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı çalışıyoruz. Başarılarımız ortada, öğrencilerimiz birçok branşta Romanya milli takımıyla katıldıkları bilim olimpiyatlarında yüzlerce madalya getirdi. Her yıl onlarca öğrencimiz dünyanın en seçkin üniversitelerinden kabul alıyor. Dolayısıyla bu güzide kurumlara yapılan saldırıyı Romanya’ya yapılmış görüyorum.

Kimse bu okulları terör yuvası gibi göstermez, karşısında hukuku bulur. Romen otoritelerini bulur.

SUÇLAMALARINI İSPAT ETSİN, ANAHTARLARI ONA VEREYİM

Buradan şunu ifade etmek istiyorum: Yalan ve iftiralarla şahsımı ve kurumları karalama yoluna giden o şahıs, madem gazeteci olduğunu iddia ediyor. O halde araştırsın, kurulduğu 1994 yılından bu yana Lumina Eğitim Kurumları’nın eğer Türkiye dahil herhangi bir ülke aleyhinde propaganda içeren ya da teröre destek veren tek bir faaliyetini göstersin, kurumların anahtarını kendisine teslim edeceğim. Bu kadar iddialıyım. Boşuna yalan ve iftiralarla kendisini küçültmesin.