Korona kasvetinde pazar sohbeti

Muhterem ve muktedir Reis, sana kolonya ve maske meselesini hatırlatmak istiyorum. Televizyonda kasım kasım kasılarak “ekonomik istikrar kalkanı” paketini açıkladığın günü hatırlıyorum. Ha bire saydın döktün ama hiçbiri bana “Hah, bu benim için iyi” dedirtmediydi. Ama sonlara doğru “Herkese bir şişe bedava kolonya, herkese bedava maske” dediğinde “Eh, bak bu iyi. Bana uyar da, yarar da” demiştim.

Ama Reis, benim kolonya gelmedi. Gelen arkadaşlarım var. Onlar söylediler. Aşırı nazikleşmiş polis memurları “Sayın Cumhurbaşkanımızın size bir hediyesi var. Onu takdim ediyoruz” demişler.

Ben, polislerin “Savcılığa kadar gideceğiz Engin Bey” demelerine alışığım. O yüzden hem kolonyamı bekledim, hem de şu fani dünyada kapıyı çalıp gülümseyen polis memurları göreceğim diye umutlandım.

Ama heyhat, şu ana kadar gelen giden yok. Artık sen mi beni (benim gibi bir çoklarını) kandırdın, yoksa adamların beceriksiz de bir şişe kolonyayı dağıtamıyorlar mı, yoksa sizin saflarda sayılarının pek bol olduğunu bildiğim fetbazlar benim ve benim gibilerin kolonyalarını iç ettiler de, Korona belası bitince pazarlayacaklar mı?

Bilmiyorum. Bildiğim benim kolonya gelmedi Reis.

Arzederim yani…

Reis, benim maske kodu da gelmedi. Kodu kim nereye kodu bilmiyorum ama kod olmadan eczacı maske vermiyor. Koskoca Marmara Adası’nda hemen herkesin ağzı, burnu maske ile kapalı, bir ben dımdızlak dolanmaktayım.

Tez vakitte derdime bir çare bulmanı istirham ve talep ve istida eylerim…

Yazının tamamını T24’ten okuyabilirsiniz.