Yamanlar Koleji’nin kurucu müdürü hayatını kaybetti

Ünlü sanatçı Sezen Aksu’nun babası Sami Yıldırım, İzmir’de tedavi gördüğü hastanede 91 yaşında hayatını kaybetti. KHK ile kapatılan Yamanlar Koleji’nin kurucu müdürü olan Yıldırım’ı eski öğrencileri övgü dolu sözlerle yad etti.

Salim Sami Yıldırım, 28 Temmuz’da sodyum eksikliğine bağlı solunum sıkıntısı şikâyetiyle İzmir’in Çiğli ilçesindeki bir özel hastanenin yoğun bakım servisine kaldırılmıştı.

Yıldırım, cuma günü öğle saatlerinde akciğer enfeksiyonu ve çoklu organ yetmezliğinden hayata gözlerini yumdu. Sezen Aksu, son anlarında babası Yıldırım’ın yanında bulundu. Aksu’ya babasının son yolculuğunda sanatçı dostları eşlik etti.

Yıllarca Milli Eğitim Bakanlığı’nda öğretmenlik yapan Sami Yıldırım, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Yardımcılığı görevinden 1979’da emekli olmuştu.  1982 yılında açılan Yamanlar Koleji’nin ilk müdürlüğünü uzun süre yürüten Yıldırım’ın öğrencileri, vefat haberi üzerine o günlere dair hatıralarını sosyal medyada paylaştı.

OKULUMUZU ÇALDILAR, HATIRALARIMIZI ASLA!

”Yamanlar’da okurken müdürümüzdü. Pilav Günleri’nde sıraya geçip elini öperdik. Çok kıymetli bir insandı.’’ sözleriyle Sami Yıldırım’ı yad eden gazeteci Yasin Kesen, twitter hesabından şu ifadeleri yazdı: ”Rahmetli Sami Hoca’nın sesi de muhteşemdi. Sabah törenlerinde mikrofondan 2 metre yana uzaklaşıp öyle konuşurdu. Mikrofonsuz sesi Yamanlar’ın bahçesinde yankılanırdı. 1987-1989 aralığındaki meşhur sözlerinden; ”Çocuklar! Siz artık çocuk değilsiniz!” hala kulağımda…

GÜLEN’LE KARŞILIKLI ZİYARET

Yasin Kesen, eski müdürü Sami Yıldırım’ın Fethullah Gülen Hocaefendi ile karşılaşmasını şu sözlerle anlatıyor: ”Yanılmıyorsam 1992’de Hocaefendi, Sami Hoca’yı ziyarete gelmişti. Biz dersteydik. Binanın önüne yanaşan arabadan inen Hocaefendi’yi görünce çok şaşırıp heyecanlanmıştık. Bu hadiseden 1-2 ay sonra da Sami Hoca, galiba Bozyaka’ya giderek iade-i ziyarette bulunmuştu.”

Gazeteci Kesen, 15 Temmuz sonrası bir KHK ile kapatılıp, binası yağmalanan okuluna dair, Erdoğan yönetimine ”Okulumuzu çalabilirsiniz, ama hatıralarımızı silemezler.” siteminde bulundu.

‘HOCAEFENDİ HEDİYE ETTİ’

Gülen Hocaefendi’nin Yıldırım’a takım elbise hediye ettiğini kaydeden İlahiyatçı Fatih Dokumacı ise, twitter hesabından şu hatırasını nakletti: ”Rahmetli Sami hocam arada o elbiseyi giyer ve iftiharla işaret ederdi. Hocaefendi hediye etti derdi.”

ÖĞRENCİSİNE BORÇ VEREN MÜDÜR

1998 yılı mezunlarından M.K., Sami hocaya hayranlığını ilginç bir borç isteme hikayesiyle anlatıyor: ”Bir arkadaşımla öğle arasında kantine gitmiştik. Ama ikimizde de para yoktu. Aramızda borç alıp verme çok yaygındır. İki probis ve bir çay parasını birinden borç istemek için dolanırken Sami hocanın ana kapıdan çıktığını gördük. Arkadaşım, ‘Hadi Sami hocadan isteyelim’ dedi. Kuşak ve statü farkı nedeniyle selam verme dışında Sami hocayla diyaloğumuz olmamıştı. Arkadaşım medeni cesareti yüksek ve muzip biri olduğundan, itirazıma rağmen zorla beni sürükleyerek Sami hocanın önüne götürdü. Arkadaşım en masum ve nazik sesiyle durumu Sami hocaya izah ederek borç istedi. Sami hoca hemen cüzdanından para çıkararak bize verdi, çok kibar ve babacan cümleler eşliğinde. O zaman ne düşüneceğimi bilememiştim, hala da bilmiyorum. Ama Sami hoca tam bir centilmenlik ve zerafet abidesiydi.’’

YILDIRIM’IN MÜŞFİK KOLLARI

Yamanlar Koleji’nde öğretmenlik yapan Ali Yurtsever mesleğindeki ilk günlerinde müdüründen gördüğü desteği twitter hesabından şu sözlerle ifade etti: ”Ben 1989 yılında çiçeği burnunda öğretmen olarak girdiğim kapıda, onun tecrübeli ve müşfik kollarını buldum. Her adımda yol gösterdi. Ruhu şad olsun!”

ÖĞRETMENİ ALKIŞLATIRDI

Sami Yıldırım, ziyaret ettiği okullarda öğretmenleri öğrencilere alkışlatmasıyla tanınıyor. 15 Temmuz sonrası kararnameyle kapatılan Turgutlu Rabia Hatun Lisesi’nin idaresilerinden Yusuf Salih Şengül, bizzat şahit olduğu olayı şöyle anlatıyor: ”Ziyaret ettiği okullarda bazen ders işlenen sınıfa girip kısa bir konuşma yapar, sonra da o dersin öğretmenini sınıfa alkışlatıp moral verirdi.”

Sami Yıldırım’ı bir kez gördüğünü hatırlatan ekonomi profesörü Elvan Aktaş ise, ”1990 yılında ziyaret etmek, kısa da olsa sohbetini dinlemek nasip olmuştu.. Beyefendi bir insandı…” ifadelerini kullandı.