HAYRİ GÜL
İki yıldır Romanya’da gazetecilik faaliyetini yürüten Zaman Bulgaristan’ın eski genel müdürü Demirkaya geçtiğimiz hafta gözaltına alındı. Türkiye’nin ‘terör’ suçlaması iddiasına ilişkin olarak iade talebiyle mahkemeye çıkarılan Demirkaya’nın özgürlüğüne karşı yapılan bu müdahale Romanya ve Avrupa Birliği ülkeleri kamuoyunda büyük tepki çekti. Türkiye’nin Romanya’dan iadesini istediği gazeteci Kamil Demirkaya ilgili talep Bükreş’teki Temyiz mahkemesi tarafından reddedildi.
Bükreş Temyiz Mahkemesinin Ankara’nın iade talebini reddettiği gazeteci Kamil Demirkaya: “İademin reddi talebinin gerekçesi ‘bir sosyal gruba üye olmak suç değildir’ şeklinde. Mahkeme hakimi, iade talebimi ‘ideolojik ve siyasi sebeplerle olduğunu belirterek reddine karar verdi”
Romanya’daki sivil toplum kuruluşları, medya, politikacılar ve halk bu süreçte Erdoğan yönetiminin talebine karşı dayanışma gösterdi. Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis davayı yakından takip etti. Muhalefette bulunan “Romanya’yı Kurtarmak için Birlik” partisi de hayatının tehlikeye girebileceği gerekçesiyle Demirkaya’nın Türkiye’ye iade edilmemesi gerektiğini açıklamıştı. Türk gazetecinin iadesinin reddi için imza kampanyası düzenleyen Declic adlı sivil toplum kuruluşunun kampanyasına yaklaşık 7500 Romen destek verdi. Kuruluş ayrıca, son güne kadar bu desteğini ülkenin en çok satan gazetesine verdiği tam sayfa ilanla sürdürdü.
İade davası, 1 Ocak 2019’da AB dönem başkanlığını devralmaya hazırlanan Romanya için de kritikti. Ancak, verilen kararla ülkenin bağımsız yargı, medya ve fikir özgürlüğüne saygılı ülke olduğunu ispatlamış oldu.
Yorucu ve stresli iki hafta geçiren 58 yaşındaki gazeteci Kamil Demirkaya yaşadığı zorlu süreci Romanya Haber’e anlattı:
İadenizle ilgili gelişmeleri kısaca özetleyebilir misiniz?
– Ankara’nın iade talebini, 5 Aralık günü sabah erken saatte Bükreş’te ikamet ettiğim evime gelen 3 polisten öğrendim. Emniyette bir süre bekledikten sonra savcıya ifade verdim. İfade sonrasında mahkemeye sevk şartıyla serbest bırakıldım.
Polis ve savcılıkta nasıl muamele gördünüz?
– Polis ve savcılıkta iyi muamele gördüm. Savcı, sorular sordu. Mazlumiyetimizi hissetti. Dosyanın boş olduğunu gördü ve beni serbest bıraktı.
Ankara’nın iadenize gerekçe yaptığı ‘terör suçu (!)’ neydi?
– Çok absürt, saçma sapan iddialar. Bir gerekçe; legal, Erdoğan’ın da açılışında bulunduğu Bank Asya’da hesabımın olmasıydı. Türkiye’de milyonlarca insanın bu bankada hesabı vardı. Romanya’da da 10 bin Türk vatandaşının en az 5000 binin bu bankada hesabı olduğunu tahmin ediyorum. Bu iddiayla yola çıkılırsa bu gerekçeyle, 5000 bin Türk vatandaşının iade gerekçesi olması gerekir. İkinci iddia ise, bütün dünyada herkese açık whatsapp gibi, viber gibi bir uygulama olan Bylock’tu. Bildiğim kadarıyla bütün dünyada 600 bin insan tarafından kullanılan bir program. Bu uygulamayı kullanan diğer devletlerdeki insanlar şimdi terörizm suçlamasına mı maruz kalacak? Maalesef Türkiye cezaevlerinde on binlerce insan böyle boş, absürt iddialarla iki yıldır tutuklu bulunuyor.
14 Aralık’ta Bükreş’te mahkemeniz vardı. Savcılık ve hakim Ankara’nın talebini reddetti. Kararı nasıl karşıladınız?
– Savcı, iademin reddi talebinin gerekçesini ‘bir sosyal gruba üye olmak suç değildir’ dedi. Mahkeme Hakimi ise iade talebimin inandırıcı olmadığını ‘ideolojik ve siyasi sebeplerle olduğunu belirterek reddine karar verdi. Ayrıca bir kez daha Hizmet Hareketi, Avrupa ülkesi olan Romanya mahkemeleri tarafından da sosyal grup olarak tanımlandı.
İade dosyamın bomboş olduğu ispatlandı. Adil bir yargılama oldu. AB üyesi Romanya’nın adaletine ve demokratik bir ülke olduğuna inanıyordum. Adalet yerini buldu.
Mahkeme kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
– İade dosyamın bomboş olduğu ispatlandı. Adil bir yargılama oldu. AB üyesi Romanya’nın adaletine ve demokratik bir ülke olduğuna inanıyordum. Adalet yerini buldu. Ancak, Türkiye’deki meslektaşlarım bu kadar şanslı değil. Dünyada hapsedilen gazetecilerin yarısından fazlası maalesef Türkiye’de tutuklu. Ülkemizi seviyoruz ama ülkemizin bugünkü duruma gelmesi de hakikaten bizi üzüyor.
Bu kararı bekliyor muydunuz?
– Demokratik olmayan ülkelerde; Suudi Arabistan, Kosova, Moldova, Afganistan ve Pakistan gibi ülkelerde maalesef iadeler oldu. Ama Romanya gibi demokrasinin yaşandığı AB ülkelerinde iademin olmayacağını bekliyordum.
Medya ve sivil toplum kuruluşlarının desteği karşısında neler hissettiniz?
– Bu süreçte dayanışma sergileyen herkese minnettarım. Adalet tecelli etti. Burada çok ciddi bir şekilde meslek dayanışması oldu. Bütün gazeteciler, televizyoncular hep yanımızda oldular. Romanya halkı yanımızda oldu. Bütün meslektaşlarımıza, Romen yetkililere ve sivil toplum örgütlerine çok teşekkür ediyorum.
Türkiye’de davayı takip eden basının ve hükümetin “Gelsin memleketinde yargılansın” sözleri için ne cevap verirsiniz?
– Türkiye, kendi ülkemiz. Gerçek adalet sistemi işlese, hukuk olsa neden gitmeyelim. Haksız yere, bomboş dosyalarla on binlerce insan tutuklu bulunuyor. Biz suç işlemedik ki. Neden suçsuz yere gidip yatayım. Ben, hayatımda bir sivrisineği bile bilerek öldürmedim. Türkiye’ ye gidince bu şartlarda kesin tutuklanır, işkence görürüm. Ailem parçalanır. Ailem de Türkiye’ye gidemez. Onlar da korkar. Çocuklarım ne olacak, gitsek onları da aynı tehlike bekliyor. Bu şartlarda neden gideyim?
