TRUMP SANA DİYORUM ERDOĞAN SEN ANLA; ARTIK GİTME VAKTİN GELMEDİ Mİ?

Milli Gazete yazarı Ekrem Şama, Türkiye’deki ve dünyadaki huzursuzlukları anlattığı bir yazı kaleme aldı. ‘Artık gitme vaktin gelmedi mi?’ başlıklı yazıda refah vaat eden ancak halkını perişan eden; ahlaksızlığı teşvik eden, huzura kasteden politikacı portresi çizen yazar Şama, üstü kapalı Erdoğan politikalarını da eleştiren bir üslup kullandı.

Yazısında “Eski kısmi huzur da mahvoldu. Dünya yangın yerine döndü. Halkın daha çok perişan oldu. Mutsuz oldu. Ahlaksızlığı tetikledin. Toplumun huzuru kalmadı. Kendin gurur kibir abidesi oldun. Saraylarınla hava atıp adeta Firavunlara nispet yapıyorsun. Konuşmalarınla, duruşunla devlet adamlığından gittikçe uzaklaşıyorsun” ifadelerine yer verdi.

Ekrem Şama

Ekrem Şama’nın yazısının tam metni şöyle:

ARTIK GİTME VAKTİN GELMEDİ Mİ?

Sen gelmeden önce dünya kısmen huzursuzdu, mutsuzdu. Karışıklıklar vardı. Sen halkına refah vaat ettin. Huzur vaat ettin. Kalkınma vaat ettin. Tüm dünyanın lideri olacağını vaat ettin. Boyundan büyük vaatlerde bulundun.

Peki, ne oldu?

Eski kısmi huzur da mahvoldu. Dünya yangın yerine döndü. Halkın daha çok perişan oldu. Mutsuz oldu. Ahlaksızlığı tetikledin. Toplumun huzuru kalmadı. Kendin gurur kibir abidesi oldun. Saraylarınla hava atıp adeta Firavunlara nispet yapıyorsun. Konuşmalarınla, duruşunla devlet adamlığından gittikçe uzaklaşıyorsun.

Artık gitme vaktin gelmedi mi?

Ülkene adalet vaat ettin. Barış vaat ettin, kalkınma vaat ettin. Vergileri azaltmayı vaat ettin.

Peki, ne oldu?

Ülken kalkınmak şöyle dursun, dünyanın en borçlu ülkesi oldu. Uçan kuştan borç almışsın. Bu borçları da yerli yerinde kullanmadığın için ülkene yazık ettin. İsraf ve yolsuzlukların boyu göğe erdi. Fakirin sırtındaki vergi yükleri daha da arttı.

Artık gitme vaktin gelmedi mi?

Ülkeni kalkındırıp, dünyaya örnek olacaktın. Hatta dünya lideri olarak öne çıkacak, herkesi hizaya getirecek, damganı vuracaktın.

Peki, ne oldu?

İnsan gibi değil, şeytan gibi hareket etmeye başladın. Dünya sana bakınca senden örnek almak yerine nefret ediyor. Hatta seninle alay ediyorlar. Karikatürcüler hep seni çizer oldu. Mizahçıların konusu sensin. Hakkında fıkra üretilmeye başlandı. Dünyaya örnek lider değil, zorba adam, diktatör adam olarak damga vurdun.

Artık gitme vaktin gelmedi mi?

Barış sağlayacaktın, demokrasi getirecektin, diktatörlükleri koalisyon ortakların ile devirecektin. Laikliği şiddetle tavsiye ediyordun. Güllük gülistanlık bir dünya vaat ediyordun.

Peki, ne oldu?

Batı medeniyetinin zaferi için koşturdun. Kahrolası ortak ve dostlarınla birlik olup diktatörleri devirttirdin. Düzenleri yıktırttın. Müslümanları Arap Baharı’na inandırdın. Milyonlarca Müslüman’ın katledilmesine yol açan politikalar takip ettin. Bu politikalarınla on milyonlarca çocuk evsiz, aşsız, öksüz, yetim kaldı. Tecavüzcülere göz yumdun, yağmalara aldırış etmedin. Teröristlere eğit-donat ve moral desteği verdin. Dünya, hele İslam dünyası ateş çemberine döndü. Yüz milyon Müslüman yerinden yurdundan sürgün edildi, dağlarda, çöllerde, çadır kentlerinde cefaya mahkûm oldu. Barış marış hâlâ ufukta yok. Denizler Müslüman cesetleri ile doldu taştı. Barış dünyası savaş dünyasına dönüştü. Sen ise başka ülkelerin içişlerine burnunu sokmaya devam ediyorsun. Başka liderlere hakaret etmekle meşgulsün. Konuşmaların barışa bomba atar hale geldi.

Artık gitme vaktin gelmedi mi?

Gelir bölüşümünde adaleti sağlayacaktın. İşsizliği bitirecektin. Herkes hak ettiği gelire kavuşacaktı. Sosyal barışı sağlayacaktın. İnsanları kaynaştıracaktın.

Peki, ne oldu?

Mevcut kardeşlikleri de sabote ettin. Önüne gelene damga vurdun. Ötekileştirdin. Kamplara ayırdın. İşine gelenleri el üstünde tuttun. Diğerlerini açlığa mahkûm ettin.

Yola çıktıklarına tekme vuruyorsun. Uzaklaştırıyorsun, düşman ilan ediyorsun. Ne diye yola çıkmıştın, hep unuttun. Yakınlarını, akrabalarını, ahbaplarını el üstünde tutuyorsun. Ehliyet, liyakat senin için beş para etmeyen şeyler. Ortalığı yağcılarınla doldurdun. Halkının sırtında yük olmaya başladın. Yalan dolanla işini yürütüyorsun. Halkına karşı doğruları söylemiyorsun. İnandırıcılığını da yitirdin.

Artık gitme vaktin gelmedi mi?

Büyük Ortadoğu Projesi diye bir projeyi yönetiyorsun. Güya bu proje Ortadoğu’ya barış getirecekti, huzur getirecekti, demokrasi getirecekti. Bu projeyle kadın ve çocuk hakları hayata geçirilecekti.

Peki, ne oldu?

Ne barışı, ne huzuru, ne hakkı, ne hukuku?

Kan kokusu, barut kokusu, savaş ve ateş getirdin. Birçok İslam ülkesi yakıldı, yıkıldı, boşaltıldı. Sıra Türkiye topraklarına geldi. Şimdi çevreye yığılan silahlar Türkiye ve İran’a dönderildi. Senin yanlışların yüzünden terör örgütleri artık güdümlü füzeler kullanır duruma geldi. Türkiye’yi tehdit altına sokturdun.

Artık gitme vaktin gelmedi mi?

En başta söz verdiğin gibi, İsrail’in önünü açıp, güvenliğini sağlamaya devam ediyorsun. Kol kanat geriyorsun. Kudüs’ün bütünlüğünü değil, parçalanmasını ve batısının İsrail’e verilmesini sağlayacak politikalar güdüyor, bunları hile kullanarak uluslararası platformların yazışmalarına sokuyorsun. Sen olduğun müddetçe İsrail katliamlarına ve yıkımlarına rahat rahat devam ediyor. İsrail senin varlığınla iftihar ediyor.

Artık gitme vaktin gelmedi mi?

Senin yağcıların, yağdanlıkların, yalakaların da artık sana tekme savurur oldu.

Artık gitme vaktin gelmedi mi?

Sana diyorum sana!

Ey Trump beni duymuyor musun?

Dünyayı ateşe verdin.

Ş….. herif, defol git. Köşene çekil.

Yeter artık!

Yeter be!

GİT ARTIK

Hayal mi kaldı, umut mu var?

Eldeki mevcutlar da yandı!

Git artık kalmaların zarar,

Git, bıçak kemiğe dayandı!