Erdoğan’dan Putin Taktiği Iddiası: İş Adamlarının Döviz Hesapları Incelenecek; Ağır Para ve Hapis Cezaları Verilecek!

Milli Görüş camiasına yakınlığıyla bilinen, Hürses gazetesi yazarı Fehmi Çalmuk, bugünkü yazısında siyaset ve iş dünyasına ilişkin dikkat çeken iddialarda bulundu. Yazısının “Erdoğan, Putin gibi iş adamlarını hesaba çekmeye hazırlanıyor” başlıklı kısmında, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Rus lider Putin gibi işadamlarına sert çıkacağını yazan Fehmi Çalmuk, yoğun döviz çıkışının olduğu belirtililen 10 Ağustos 2018 tarihinin merçek altına alındığını aktardı.
Erdoğan’ın iş adamları için, “Burunlarından fitil fitil getireceğim” dediğini aktaran Fehmi Çalmuk, Türkiye’deki yabancı ortaklı bankaların da tek tek listesini yayınladı.
Patronlardunyasi.com’un aktardığı haberde Fehmi Çalmuk’un yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Berat Albayrak Hazine ve Maliye Bakanı olunca Başkan Erdoğan’ın Türkiye’deki yerli emperyalistler ile kelle koltukta mücadele edeceğine inancım daha da pekişti. Niye para yönetimin kendisi ele aldı. Nasıl Putin iş başına geldiğinde 22 iş adamını yani oligarkları (Rusya’da sosyalist sistemin çökmesinin ardından başlayan özelleştirme hareketinin ürettiği, süper zengin işadamları milyarlarca dolarlık servete sahip oldular.
Onlara bu yüzden ‘oligarklar’ deniliyor) Moskova’ya çağırıp; çaldıkları, kaçırdıkları paraları geri getirmelerini şart koşmuş, hatta eski KGB’den kalan yöntemlere başvurmuştu. Siyaset yasağı getirdiği oligarklardan kimilerini ceza evine gönderdi, kimilerine de ağır para cezaları kesti.
Putin, bununla da kalmadı aralarında Rusya’nın en zengin iş adamlarından Oleg Deripasko’nun da bulunduğu iş adamlarına ‘fabrikalarınızı millileştirim’ tehdidinde bulunmuş, metni devlet tarafından imzalanan bir protokol imzalatarak hem vergi alacaklarını hem de işçi alacaklarına teminat altına almıştı.
Türkiye’de de böyle bir operasyonun an ve an yapılacağına ilişkin umudum halen diriliğini koruyor.
Böyle bir operasyonda ise ilk sırayı elbette halen F…’cüleri finanse eden büyük iş adamları var. İlk adım Türkiye’den çıkan paraları geri getirtmek. 10 Ağustos 2018 günü bu nedenle mercek altında. Kimin elinin kimin cebinde olduğu hangi yurtiçi bankaların, yurtiçinde yerleşik yetkili müesseselerin, kurumsal ve bireysel müşterilerin döviz abrakadabrası inceleme altında. 10 Ağustos olayını kendisine yönelik ‘ekonomik darbe girişimi’ diye kabullenen Erdoğan’ın ‘Burunlarından fitil fitil getireceğim.’ cümlesini de ekleyelim.
Almanya’nın ısrarla İtalyan bankaları üzerinden Türkiye’yi IMF’nin kucağına oturtma operasyonu da devam ediyor. Dolar/Avro bankonotlar arası paslaşmalar sürerken hele iş bu raddeye gelince elbette ki içimizdeki Amerikalılar’dan veya merhum Başbakan Necmettin Erbakan Hocamın değimiyle ‘Gavur aşıkları’ndan bahsetmek üzerimize farz oldu. Devlet Bankaları, Ziraat, Halkbank ve Vakıfbank saymazsak Türkiye’de özel bankalara ve uluslararası bankaların Türkiye ağına, sahiplerine ortaklıklara bakmak krizi anlamamıza yardımcı olacaktır.