Yorum | Levent Kenez
Kabaca hatırlayalım. Rus uçağı düşürülmüştü. ‘Emri ben verdim’ , ’sen kimsin, ben verdim’ diye birbirleri ile yarışıyorlardı. Erdoğan ‘yine olsa yine aynı şekilde karşılık veririz’ diyerek geri adım atmamıştı. O zamanda ülkeyi vatan-millet gazı ile boğmuşlar, Rusların Suriye’de katliamlar yaptığından tutun katil Esed’in işbirlikçisine kadar Putin aleyhine galiz bir sürü manşetler atmışlardı.
Ruslar tahmin edildiği gibi önce ticaret silahına başvurdular. Turist ambargosu ya da domates işin kozmetik kısmıydı. Suriye sınırına bile yaklaşamadı uçaklarımız. Sonra Birleşmiş Milletler’de IŞİD petrollerinin uluslararası piyasalara nasıl arz edildiğini anlatan uydu görüntülerinden oluşan bir video seyrettirdiler. Adres belliydi, hangi ailenin bu ticareti gerçekleştirdiğini biliyorlardı, ellerindekinin ucunu göstermişlerdi. Erdoğan tornistan sinyalleri verdi. Ve nitekim özür diledi. Yine olsa aynısını yaparız diyen Erdoğan Putin’in ayağına giderek yazılı söylediklerini bir kez de sözlü aktardı. Kriz çözülmüştü.
Rusya ile kriz
Ne var ki krizin maliyeti bize pahalı oldu. Ekonomik kayıp bir yana prestij kaybı yaşadık. Suriye’de, Rusya’nın izni olmadan adım atamıyoruz. Çok övündüğümüz harekatlar asla amacına hizmet etmediği gibi Esed için mıntıka temizliği yapmaktan öte şeyler değil. Hatta bugünlerde yavaş yavaş çıkın diyorlar.
Uçağı kim düşürdü? Neden düşürdü bugün bile bilinmiyor. ’Fetöcü’ pilotlar düşürdü masalına Ruslar tabii ki inanmadı. Aynen büyükelçi suikastinde olduğu gibi. Hiç bir pilot 8-9 saniye sınır ihlali yapan uçağı kendi insiyatifi ile düşüremez. Emri verenlerin bugun terfi ettiği de malumunuz. Peki neden düşürdük? Açıklayan yok. Rus uçağının havalandığından beri takip edildiği ve menşei bilindiği halde hedef alındığı biliniyor. Ruslarla büyük kriz yaşayıp statükonun Türkiye aleyhine bozulacağını hesap etmeyenler kim? Kimin gazı ile Ruslarla papaz olduk? Sonra neden yalnız kaldık? Amerikan emperyalizmi nutukları atanlar kriz sonrası Rus yayılmacılığında bir sorun görmüyor. İran ve Rusya yanlısı politika gütmek neden bir devlet politikası oluyor bilen var mı, tartışan var mı? Türkiye’ye getirisi nedir?
ABD ile kriz
Şimdi Amerika ile yeniden bir krizin içerisindeyiz. Rusya ile ABD arasında derin krizler yaşayıp pinpon topu olmamız nasıl bir aklın ürünü? ABD, ilişkilerde hiçbir zaman insan hakları ihlallerini askeri sebeplerin baskınlığından dolayı önemsemedi. O sebeple ülkedeki insan hakları mağduriyetleri masada temel mesele olmadı. Türkiye Batı bloğunda kaldığı, silah almaya devam ettiği ve Amerikan askeri varlığı sürdürdüğü sürece gözünü kapattı. Türkiye, Batı ve Nato bloğundan ayrılma sinyalleri verdiği aynı bugünkü gibi her krizde “Çıkarım Nato’dan, Salarım mültecileri” tarzı tehditleri ciddi gördüğü zamanda müdahalesini yaptı.
Bugünkü kriz aslında çok basit
AB ve ABD şunu diyor: Kendi ülkende onbinlerce insanı suçsuz yere hapse atabilirsin. Siyasetçileri, milletvekillerini keyfi olarak tutuklayabilirsin. Devletlerarası anlaşabildiğimiz sürece bunları mesele yapmam. Çıkarıma bakarım. Kurumlar, sivil toplum vs kınayabilir, eylemler yapabilir. Duruma göre ciddiye alırım duruma göre almam. Ama benim vatandaşıma aynısı yapamazsın. Yaptırmam.
Nitekim bizimkilerin ne kadar korkak ve çifte standartlı yaklaştıklarını şu olayla pekiştirelim. Vice News’ün İngiliz çalışanları gözaltına 2015 yılında gözaltına alınıp tutuklanmışlardı. Kısa bir süre sonra serbest kalıp ülkelerine döndüler. Onlarla beraber gözaltına alınan Türkiye’de okuyan Iraklı master öğrencisini aylarca içerde tuttular. Yine İtalyan, Fransız ve Alman gazeteciler tutuklandı kısa pazarlıklarla serbest kaldı.
Eldeki kuş; Brunson
Yine pazarlık yapıp Brunson’ı eldeki kuş olarak görmek istediler ve nitekim anlıyoruz ki pazarlıklarda bir yere gelinmiş, ABD’iler vatandaşlarının serbest kalacağını beklerken bir anda bunun gerçekleşmediğini görünce bir süredir hazırlıkları yapıldığı belli olan yaptırımların düğmesine bastılar.
Şimdi kamuoyunu bağımsızlık,milliyetçilik, milli onur gazı ile yeniden boğuyorlar. Peki olayın kendisi nedir. Hapisteki rahip. Bu adamın suçu nedir? Bilen yok? Adam iki yılda 1300 kereden fazla İzmir’den Suruç’a gitmişmiş? Yani günde 2 defa. İmkansızlığı geçtim, peki Suruç’a gitmek suç mu? Adam zaten İzmir’de yaşıyor İzmir’de yaşaması suç değil ama Suruç’a gitmesi suç, neden? N’apmış orada? İnsanları Hristiyan yapmaya çalışmışmış. Yahu adamın hayatı bu zaten. Bir iki ay önce Amerika’daki en büyük camiyi açıp dönüp ülkende 20 yılda 25 kişiyi anca bulmuş adama neden diye soramazsın.? Varsa gayri kanuni bir işi, suçu somut delillerle koyarsın ortaya. Adamın iddianamesinde YPG’ye yapılan yardımların koordinatlarını verdi deniyor. Adamın 15 temmuz başarılı olsaydı CIA’in başına geçeceği manşetlerini bizzat Erdoğan ailesinin gazeteleri attı. Rahip de sınırdışı edilmek üzere geldiği yerde, bir ay sonra tutuklandı.
Siz neden Erdoğan muhalifisiniz?
Şimdi vatan sevgisi gazıyla bir sürü geri kalmış lakırtıları dinliyoruz. AKP’lileri geçtim onlar papaz yarın memleketine dönse alkışlayacak yeniden cezaevine konsa yine alkışlayacak. Peki CHP ve solcu aydınların bu salak devletçiliği niye.? Amerika krizinde yaptıkları açıklamalardan sonra Enis Berberoğlu, Eren Erdem, Selahattin Demirtaş ve diğer vekiller için bir tek söz etmek hakları kalmıyor. Madem bağımsız ülke, bağımsız yargı onlar için de bir sürü iddia var! Erdoğan muhalifiyiz ama bu iş başka diyorlar. Peki siz neden Erdoğan muhalifisiniz? Tahmin ettiğimiz gibi Erdoğan’ın hukuku iğdiş etmesinden, ülkeyi mafya lideri gibi yönetmesinden, can ve mal güvenliği kalmamasından, düşünce özgürlüğünün yok olmasından dolayı değil mi? Peki yargıda yapalım o zaman şeyi düzeyindeki bir pazarlığın krizle sonuçlanmasından nasıl bir vatan görevi çıkarabiliyorsunuz?
Vatan sevgisi artık adaleti savunmak, hukukun üstünlüğünü talep etmek, fikir ve düşünce özgürlüğünden yana olmak, basın özgürlüğünü ve sosyal adaleti savunmaktır. Bunun dışında diğer hamasi sözlerin hiçbir hükmü yoktur. Benim devletim sever de döver de anlayışı sadece geri kalmış ülkelerde olur. Yok Amerika duyduklarında bir anda Amerikan emperyalizmi ile mücadele damarları kabaran ilk mahkumiyetlerinde soluğu AİHM’de alanların ikiyüzlülü de artık çekilmiyor.
Neticede haksız yere sadece rehin olsun diye özgürlüğünden mahrum bir kişi var. Amerikalı olmuş, Tanzanyalı olmuş bir önemi yok. Devletler arasında pazarlık olur, kirli alışverişler olur. Bize düşen insan özgürlüğünden yana olmaktır.
ABD ile rahip krizin tırmanmayacağını düşünüyorum. Yine bu gereksiz krizin maliyetini sen ben ödeyeceğiz. Rusya ile yaşanan krizdeki gibi biz bu işe Neden girdik, ne kazandık? Ne kaybettik yine hasıraltı olacak.
Esas bizi bekleyen kriz S-400’lerle ilgili olacak. Türkiye’nin nereye gideceğini o şekillendirecek. Vatan millet nutukları atan aydınlar, enerjilerini bir insanın özgürlüğü üzerinde tüketmesinler, daha çok ihtiyaçları olacak.
(TR724)