Artık Çok Geç: Türk Halkının Gerçeklerle Bağını Kopardılar

YORUM | UĞUR KULAKSIZ

Üzgünüm ama köprüden önceki son çıkış çoktan geçildi… Karşınızda gerçeklikle bağını tamamen koparmış, iktidarın yüzlerce kanal aracılığıyla yaptığı algı yönetimi sayesinde gözlerini kin ve nefret bürümüş bir toplum var. Düşünmeyi/sorgulamayı bırakmış, iktidar temsilcilerinin her söylediğine koşulsuz biat eden yığınlara ‘gerçeklerden’ bahsetmek, nefretlerinin daha da büyümesinden, kalplerinin daha da kararmasından başka bir işe yaramıyor.
Firavun da böyle yapmıyor muydu? Sihirbazlarının ortaya koyduğu illüzyonlarla halkı köle haline getirmemiş miydi? Sihirbazlarının algı oyunları sayesinde yığınları gerçeklerden koparıp, birer mankurta dönüştürmemiş miydi? Günümüz Türkiye’sine bakınca aradan 4 bin yıl geçmesine rağmen değişen zerre kadar bir şey olmadığını görmek acı verici.. Bir toplumu yönetmenin daha doğru bir ifadeyle köleleştirmenin en kolay yolu onun gerçeklerle bağını koparmaktı. Ve 16 yıldır tek başına iktidarda olan AKP de tam olarak bunu yapıyor. Bunu yaparken de dini hoyratça kullanmaktan çekinmiyor. Kur’an’lı mitingler yapıyor, İslam’i jargonu kullanarak milletin dini duygularını sonuna kadar sömürüyor. Doğruyu söylemek gerekirse bu konuda da son derece başarılı…
BİZİM YERİMİZE DÜŞÜNÜYORLAR!
Neye inanıp neye inanmayacağınıza, neyi dinleyip neyi reddedeceğinize ve daha pek çok şeye onlar karar veriyor. Onlarca televizyon kanalı, gazete, dergi, radyo ile yapılan algı bombardımanı sayesinde halkın düşünmesine/sorgulamasına fırsat verilmiyor. Aynı yalanlar defalarca ve şiddeti artarak tekrarlanıyor. Bu sayede halkın gerçeklerle bağı tamamen koparılıp, sanal bir dünyada yaşaması sağlanıyor. Yığınlar cehalete mahkum ediliyor. Ve iktidarları bu cehalet üzerinde yükseliyor. Tiranların değişmeyen yönetim formülü; algı oluştur ve yönet…
Ne diyorlar meydanlarda; IMF’ye borcu sıfırladık! Ancak hiçbir iktidar temsilcisi 450 milyar dolara ulaşan dış borç stoğundan bahsetmiyor. Kendileri bahsetmediği gibi, bu konuyu gündeme getirenler de baskı ve tehditle susturuluyor. Merkez Bankası’nın rezervlerinin 100 milyar doları aştığı söyleniyor. Peki bu rezervin ne kadarının özelleştirmeler yoluyla yaratıldığını açıklayan oldu mu hiç?
ÇOK GÜÇLÜ BİR ÜLKEYİZ AMA KENDİ İÇİMİZDE!
Türkiye’nin ne kadar güçlü ve sözü dinlenen bir ülke olduğundan bahsediyorlar. Afrin’de Rusya izin vermediği için 1 hafta boyunca uçak bile kaldıramadığımızı anlatanı gördünüz mü ekranlarda? TL’den 6 sıfır atmakla, tuvalete 1 TL’ye gitmekle övünüyoruz. Dolar 4 TL’yi aştı, Euro 5’e yaklaştı, benzin 6 TL oldu. Ekranlarda ya da gazete sütunlarında TL’nin tarihindeki en değersiz günlerini yaşadığını söyleyen var mı? Rusya’nın uçağını düşürüp ardından, ‘Yine olsa yine yaparız’ diye manşetler attık. Peki sonra ne oldu; mektupla özür diledik. ‘Yine olsa yine yaparız’ manşetleri atan gazetelerde bu özür mektubunu okudunuz mu?
Demiştim ya; artık çok geç… Bu saatten sonra neler olabileceğini kestirmek gerçekten zor. Sadece geçmişteki diktatör yönetimlere bakarak bir takım tahminlerde bulunabiliriz… Onların sonunu zaten siz de biliyorsunuz…
(tr724)