Fethullah Gülen Finlandiya Televizyonuna Konuştu: “15 Temmuz’u Uluslararası Bir Heyet İnceleseydi Meselenin Altı Boş Çıkacaktı”

Finlandiya Devlet televizyonundan bir ekip ABD’ye giderek Fethullah Gülen’i ve Hizmet hareketini işleyen  bir röportaj gerçekleştirdi. Röportajı, iyi derecede Türkçe bilen Tim Kankonnen gerçekleştirdi. Kankonnen ve ekibinin önceki gün Finlandiya televizyonunda yayınlanan haber için Gülen’in kaldığı kampta 3 gün geçirdiği bildirildi.
Röportajda Fethullah Gülen’e darbeyi planma iddiaların soruldu. Gülen bu soruya, “Bir telefon konuşması var mı? Bir kişi ortaya çıkıp, ona birşey yapmasını söylediğimi iddia etti mi? Birine birşey dedim de, onun o mevzuda bir ifadesi bir itirafı var mı? ‘O dedi de biz yaptık o meseleyi. O fikir tamamen onun tarafından geldi’ diyen oldu mu? Dünyaca bir heyet tarafından araştırılsaydı bu meselenin altı boş çıkacaktı.” cevabını verdi.
Darbe girişiminin hemen ardından yaptığı çağrıyı yineleyen Gülen, hakkındaki iddialar için uluslararası bir soruşturma yapılması önerisini tekrarladı. Gülen bu konuda zihninde çok farklı şeyler olduğunun da altını çizdi.
GÜLEN: GECELERİ UYUYAMIYORUM
Kankonnen, “Harekete ilham veren kişi, geceleri uyuyamadığını ve destekçilerinin geleceğini düşündüğünü söyledi. Bugün Türkiye’de olanlar ile Hitler Almanyası’nı kıyasladı” dedi.
Gülen yaşananlar hakkında, “Bu gibi şeyler daha önce Almanya’da da oldu. Son zamanlarda da, Saddam Hüseyin’in Irak’ında, günümüz Yemen’inde, Kaddafi yönetimindeki Libya’da da benzer şeyleri gördük” değerlendirmesinde bulundu.
Gülen’in konuşmalarında Erdoğan’ın adını doğrudan hiç kullanmadığına dikkat çekilen haberde, “Bununla beraber mesajı çok açıktı: Şu anda Türkiye’yi paranoyak bir diktatör yönetiyor. Bu düşünceyi taşıyan başkaları da var. Türkiye’deki muhalefet partileri de Erdoğan’ın büyük bir hevesle güç kapma suçlamasında bulunuyor” denildi.

NADİR RÖPORTAJLARDAN BİRİSİ
Kronoshaber’den Emir Korkmaz’ın haberine göre, New York’tan yaklaşık 2 saat uzaklıktaki dağlık bir bölgede yaşayan Gülen’in bir zamanlar Türkiye’nin mevcut cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan sonra ikinci güçlü adamı olarak anıldığı iddia edilen haberde, “Şu anda etkisini büyük ölçüde kaybetti” ifadesi yer aldı.
Gülen’in halen 1999 yılından beri inzivaya çekildiği Pennslyvania’nın kırsal bölgesindeki bir yerde yaşadığının altını çizen Kankonnen, “Türkiye’deki başarısız darbe girişiminden sonra Gülen destekçilerinin tutuklanması ve onlara uygulanan zulüm hakkında haberler yapmıştım. Belki de bu yüzden, son iki yılda bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki nadir röportajlardan birisi için izin alabildik” ifadesini kullandı.
Röportaj öncesinde, bölgedeki insanlara ‘komşuları’ hakkında sorular soran Kankonnen, farklı cevaplar almış. Bölge sakinlerinin ‘tanınmış münzevi’den haberdar olduğunun altı çizilen haberde, kasabada oturanların farklı yorumları dikkat çekiyor. Benzin istasyonunda karşılaştıkları birisi, bölgede oturan yeğeninin, ‘Burada Ortadoğu’dan biri var’ dediğini ve o tarafa gidince dikkatli olmasını söylediğini aktarıyor. Bir başka komşu ise, Gülen’in takipçilerinin zaman zaman farklı inançtan insanlara yönelik yemekler düzenlediğine dikkat çekiyor.
Gülen’in kaldığı binalar topluluğunda yaklaşık 30 kişinin sürekli yaşadığı ve çalıştığı belirtilen haberde, uzun süreli kalanların önemli bir kısmının öğrenci olduğu belirtiliyor.
HİZMET’İN HİKAYESİ
Haberde, 1960’lardan beri Türkiye’de aktif olan Hizmet’in, yeterli eğitim imkânı bulamayan gençlere yönelik çalışmalarla büyüdüğü, ardından çok sayıda üniversite dahi açıldığı vurgulandı.
1990’lardan itibaren ülke dışına da açılan hareketin, televizyon kanalları ve gazeteler ile bir banka da kurduğu belirtildi. Ancak son yıllarda Türk hükümetinin bu kurum ve kuruluşlarının tümüne el koyarak kapattığı kaydedildi.
YÜZÜNÜ SAKLAYAN İŞADAMI
Gülen’in kaldığı yerde, önemli bir Türk işadamı ile karşılaştıklarını belirten Kankonnen, “Bu kişi yüzünü göstermek istemedi. Türk hükümeti kendisinin orada olduğunu bilmiyordu. Ülkesindeki rahat hayatı yerine şimdi burada küçük bir odada kalıyor,” dedi.
Gülen destekçilerinin Türkiye’de ve dünyanın her köşesinde insafsızca takibata uğradığı belirtilen haberde, “150 bin kişi işini kaybetti. Darbe girişiminden beri 50 binden fazla insan Gülen takipçisi olduğu iddiasıyla tutuklandı” denildi.

ÖNCEDEN FARKLIYDI
Erdoğan’ın daha önceden Gülen’e düşman olmadığı vurgulanan haberde, Hareket üzerine araştırmalar yapan Cambridge Üniversitesi’nden antropolojist Caroline Tee şu değerlendirmede bulunuyor: “Erdoğan ile Gülen kamuoyunda bir arada çok görülmeseler de, ikisi de uzun süre Türkiye’de dinin, hayatta daha geniş bir rolü olması için çabaladı.”
Habere göre Gülen ise Erdoğan ile işbirliği iddiasını reddediyor: “Size yemin edebilirim, bu tür şeyleri kimseyle konuşmadım. Gelişme için en iyi yolun demokrasi olduğuna inanıyorum ve bunu çeşitli vesilelerle dile getirdim.”
‘BOMBA İLE ÖLDÜREBİLİRLER’
Türk hükümetinin Gülen’i kaldığı yerden kaçırmak için teşebbüste bulunduğu iddialarına dikkat çekilerek, “Bu nedenle Gülen daha önce yaşadığı tesislerin girişindeki ahşap evden başka bir yere taşınmış. Yakınları o evin güvenli olmadığını düşünüyor” denildi.
Gülen de, “Bana, ahşap evde bir bomba ile öldürülebileceğim söylendi. Türkiye bunu yapabilir” değerlendirmesinde bulundu.
‘LÜKSE RASTLAMADIK’
Türkiye’deki hükümet yanlısı medyanın Gülen’in ABD’de lüks içinde yaşadığı iddiasında bulunduğunu hatırlatan Kankonnen, kaldıkları süre zarfında bu iddiayı doğru kılacak işaretlere rastlamadıklarını da belirtti.
Kankonnen, takipçilerinin Gülen’in hayata veda etmesinden sonraki hareketin yeni dönemini tartışmaya başladıklarını da ifade etti.
Fethullah Gülen de, geleceğin Allah’ın elinde olduğunu belirterek, “Davamızın doğru olduğunu söyleyenler, çalışmalarımıza devam edecekler. Dünya hareketimize sempati duyuyor,” yorumu yaptı.
Kankonnen, ekibiyle birlikte Gülen’in kaldığı yere giderken bir araç tarafından sıkıştırıldıklarını ve “Buradan gidin” uyarısı yapıldığını söyledi. Kankonnen, aynı aracı daha sonra Cuma namazı için gelenlerin arabaları arasında gördüğünün altını çizdi. O kişinin kendilerinin Türk hükümeti yanlısı bir televizyon kanalından geldiklerini düşünmüş olabileceğini belirtti. Bölgede yaşayan biri de Kankonnen’e “Daha önce bazı Türk televizyonları gelip bize Gülen hakkında kötü şeyler söylememizi istemişti” açıklaması yaptı.