“Saray kaynaklarıyla yaptığım görüşmelerde çok ilginç bir ayrıntıya daha ulaştım. Papa görüşmesinin gerçekleşmesi için örtülü ödenekten Vatikan’a bağış yapıldığı… Söylenene göre bu bağış, rutin bir prosedür. Yani Papa ile görüşmek isteyen ve talebi kabul edilen her devlet başkanına Vatikan’ın göstereceği bir adrese alt limiti 5 milyon dolar olan bir ödemede bulunması şart koşuluyor. Bu ödeme yapıldıktan sonra görüşme gerçekleşebiliyor. Kaynaklar, bir rakam telaffuz ettiler ancak elimde belgesi olmadığı için buraya yazamıyorum. O zaman soralım: * Vatikan’a ne kadar bağış yapıldı?.. * Adres neresi?.. Hangi, Hristiyanlığa hizmet eden kuruluş veya vakfa bu yardım yapıldı?..”
Takan ayrıca, “Erdoğan, ABD ile bozulan ilişkilerin düzeltilmesi için Papa Françesco’dan etkinliğini kullanmasını, arabulucu olmasını istedi mi?” diye sordu.
İşte Takan’ın yazısı;
PAPA’DAN ARABULUCULUK İSTENDİ Mİ?..
Eminim!.. Çok merak ediyorsunuz… R. Erdoğan, Vatikan ziyaretinde Papa Françesko’yla özel odanın içerisinde 1 saat ne görüştü diye. Yoğun çaba gösterdim, hem ziyaret öncesi uğraşlardan hem de içeride çok az kişinin gerçek içeriğini bildiği görüşme hakkında biraz bilgiye ulaştım. Ha!.. En baştan söyleyeyim, benden tutanak mahiyetinde haber beklemeyin. Sandığınız kadar kolay olmuyor o işler!..
Erdoğan’ın Vatikan dönüşü, uçakta, kabin ekibine verdiği demeç aslında Papa ile neler görüşüldüğü hakkında bizlere ipuçları veriyor. Saraya göbekten bağlı medya organlarına yansıyan haberlerde, “ABD’ye yalan sitemi”, “Trump, Obama’yla aynı istikamette”, “Obama bize yalan söyledi. Şu an Trump yönetimi de, maalesef, görünüşe göre aynı istikamette ilerliyor” başlıkları ön plana çıktı. Kudüs, Menbiç, YPG meseleleri de altına sıralanmış. Papa’ya yapılan ABD serzenişlerine bakarsak, kapalı görüşmenin biraz ağlak havada geçtiği hissediliyor. Saray kaynaklarımdan alabildiğim kısa değerlendirmelere dayanarak şu soruları yöneltmekte fayda var:
* Erdoğan, ABD ile bozulan ilişkilerin düzeltilmesi için Papa Françesco’dan etkinliğini kullanmasını, arabulucu olmasını istedi mi?..
* Erdoğan, Papa’dan ricacı olduysa, ABD yönetimi ve Trump’un etrafında olan bazı Katolik yöneticilere işaret etti mi?.. İyi bir Katolik olduğu bilinen first lady Melania Trump için ayrıca dikkat çekti mi?..
* “Zarrab”dan “Atilla”ya dönüşen davanın karar arifesinde bu görüşme sadece bir tesadüf mü?.. Tesadüf değilse “çok manidar” denemez mi?..
* Erdoğan, Vatikan’dan döndüğü günün ertesi, ABD’nin çok etkili 2 ismi; Trump’un Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster ve ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un Türkiye’ye geleceğinin eş zamanlı açıklanması da sadece ve sadece tesadüften ibaret mi?..
***
Geçelim, Vatikan ziyareti öncesine… R. Erdoğan, Papa Françesco görüşmesinin gerçekleşmesi için saraydan basın danışmanı Lütfullah Göktaş ve sözcü İbrahim Kalın epey ter döktü. Göktaş’a özel bir parantez açmak istiyorum;
Bu muhteremi, Ankara’da NTV haber kanalında yöneticilik yaptığım günlerden bilirim. Bebek katili Öcalan’ın İtalya’ya kaçtığı günlerde gönderdiğimiz haber ekibine gönüllü olarak tercümanlık yapıp yardım etmişti. Gazetecilik mesleği ile ilk olarak kapatılan Zaman gazetesinde tanışmıştı Göktaş. Hafızam beni yanıltmıyorsa, NTV’ye yardımcı olduğu günlerde Roma’da öğrenciydi. Vatikan’a bağlı yüksek öğretim kurumlarından biri olan Papalık Gregorius Üniversitesi’nde dinler tarihi alanında master yaptı. Göktaş, birden bire(!) hızla sıçrayış yaparak 2011 yılında Erdoğan’ın başbakanlık basın danışmanı, daha sonra da cumhurbaşkanı basın danışmanı oldu.
Erdoğan’ın Vatikan ziyareti esnasında görüntü ve fotoğraflar çok dikkatimi çekmişti. Erdoğan, kalabalık bir heyetle Vatikan’a gitti.
Kimler yoktu ki heyette!.. Damat Bakan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB’den Sorumlu Bakan Ömer Çelik, baş danışmanlardan Mustafa Varank, İbrahim Kalın, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ve diğerleri.. Ama bu kalabalık heyette yer alanlar dış salonda fotoğraf karesi içinde kaldılar. Sadece, içerideki mahrem özel odaya devleti yönetenler değil de basın danışmanı Lütfullah Göktaş girebildi!.. O çok özel karelerden birini sizlere sunayım. Gerisine siz internetten bakın…
Hakkını yemeyelim!.. Lütfullah Göktaş’ın Vatikan ile ilişkilerinin çok iyi olmasından dolayı bu görüşmenin sağlanması için özel görevlendirildiğini ve bunun da onun sayesinde başarıldığını biliyorum. Saray kaynaklarıyla yaptığım görüşmelerde çok ilginç bir ayrıntıya daha ulaştım. Papa görüşmesinin gerçekleşmesi için örtülü ödenekten Vatikan’a bağış yapıldığı… Söylenene göre bu bağış, rutin bir prosedür. Yani Papa ile görüşmek isteyen ve talebi kabul edilen her devlet başkanına Vatikan’ın göstereceği bir adrese alt limiti 5 milyon dolar olan bir ödemede bulunması şart koşuluyor. Bu ödeme yapıldıktan sonra görüşme gerçekleşebiliyor. Kaynaklar, bir rakam telaffuz ettiler ancak elimde belgesi olmadığı için buraya yazamıyorum. O zaman soralım:
* Vatikan’a ne kadar bağış yapıldı?..
* Adres neresi?.. Hangi, Hristiyanlığa hizmet eden kuruluş veya vakfa bu yardım yapıldı?..
“Millî ittifak” söylemlerinin gırla gittiği şu günlerde gerçekleri bilmek en tabii hakkımız!.. “ABD’yi dize getirdik” veya “hain ABD” söylemleri ve algı operasyonları ile baskın seçime doğru gittiğimiz günlerde rahmetli Aytunç Altındal hayatta olsaydı, eminim, bu görüşmenin perde arkasını çok kurcalardı!.. Çok fazla gevelemeyelim. Ben hâlâ aynı düşüncedeyim;
BO-ŞA-NA-MI-YOR-LAR!..