Yeşiller Eş Başkanı Cem Özdemir Suikast Iddialarını Değerlendirdi: Almanya’da Korku Rejimine İzin Verilemez..

Yeşiller Eş Başkanı Cem Özdemir, Avrupa’daki muhalif Türkiyelilere ‘suikast hazırlığı’ iddiasıyla ilgili Almanyalı Osmanlılar ve Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’ne dikkat çekti.
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan’ın Avrupa’daki Türkiyeli muhalif kişilere yönelik suikast hazırlığı olduğu açıklamasına Almanya’dan ilk yorum Yeşiller Eş Başkanı Cem Özdemir’den geldi. Özdemir, “Almanya’da paralel bir yapı ve korku rejimine izin verilmemeli” dedi.

DW Türkçe’ye konuşan Cem Özdemir iddialarla ilgili bilgi sahibi olmadığı için somut bir şey söyleyemeyeceğini belirterek, “Ne var ki, bu beni şaşırtmıyor. Ermeni gazeteci ve arkadaşımız Hrant Dink’in 16 yaşında bir genç tarafından öldürüldüğünü ve devletin de parmağı olduğu görüldüğünde ve yine öldürülen rahipleri göz önünde bulundurduğunuzda şaşırtıcı gelmiyor. Türkiye’de muhaliflerin tutuklanması, ülkeden kaçmak zorunda bırakılması ve seslerinin kesilmesinin yanı sıra bir de görünen o ki, fiziksel şiddetin korkutma aracı olarak kullanılmasından da geri durulmuyor. Almanya bunu anlamalı ve her şeyden önce burada bir paralel yapı oluşmamasına dikkat etmeli. Bu konuda şu garip motorsiklet çetesi Almanyalı Osmanlıları düşündüğüm gibi Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’ni (UETD) de düşünüyorum” dedi.

HAYKO BAĞDAT KURŞUN GEÇİRMEZ YELEK İLE KONFERANS VERDİ
Yeşiller Partisi eş Başkanı, “Siz bazı Türkiye kökenlilerin tehlike altında olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Gazeteciler bana sürekli bu konuyu açıyorlar. Aralarında konuyla ilgili bilgisi olan Alman gazeteciler de var. Ancak burada beni şaşırtan durum, güvenlik yetkililerinin benimle nadiren irtibata geçmesi. O da ancak ben bizzat konuşursam. İzlenimime göre, Ankara’dan gelebilecek tehlikeye karşı güvenlik yapımızın biraz daha uygun hale getirilmesi gerekiyor. Bunu kendimden yola çıkarak söylemiyorum. Aksine burada, halihazırda Almanya’da yaşama hakkı verilen ve aralarında gazeteci, entellektüel ve bilim insanlarının olduğu Almanya’ya kaçmış kişileri kast ediyorum. Özellikle de Köln ve Berlin’e gelmiş olanları. Kısa süre önce Ermeni gazeteci, blog yazarı tanınmış bir kişilik olan Hayko Bağdat’ın gösterisini izledim. Kurşun geçirmez yelek giymişti, çünkü gösteriden bir gün önce tehdit almış. Bu normal bir durum değil. Almanya’da bir korku rejimi oluşturulmasına müsamaha etmeyeceğimiz net şekilde gösterilmelidir. Türkiye’de bir korku rejimi olması oldukça kötü zaten.”
TÜRKİYE’DEN GELEN BİLGİLER DENETLENİP TAKİP EDİLMELİ
Cem Özdemir’in “İddia edilen “suikast listesi” varsa, bu kişiler nasıl korunabilecek?” sorusuna  ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye’nin muhalifleri Interpol listesine ekletmesi çok basit şeylerle olabiliyor. Bu kesinlikle bir suistimal. Bu listeye teröristler, suçlular ekleniyor farklı düşünceye sahip olan insanlar değil. Peki listeye eklenen bu isimlere ne oluyor? Diğer AB ülkelerine bu kişilerin yanlış yollarla listeye eklenmiş kişiler oldukları ve başlarına bir şey gelmemesi gerektiği iletiliyor mu, yoksa kısa süre önce İspanya’da olduğu gibi aylarca özgürlüklerinden alıkonulup, ülke dışına çıkması mı engelleniyor? Sanırım artık Türkiye’den gelen bilgilerin normal bir ülkeden gelmediği, bunların bire bir incelenmesi gereken otoriterleşmiş bir toplumdan son derece dikkatlice denetlenmesi gereken bilgiler olduğunu net şekilde ortaya koymanın zamanının geldiğine inanıyorum.”
Cem Özdemir “Ben, aşırı sağcılar ve aşırı solculara yaptığımızı yapar, bu kesimleri dağıtırdım. Almanyalı Osmanlılar ve diğerlerinin burada böyle davranamayacağını ve burada bir işleri olmadığının net şekilde anlaşılmasını sağlardım. Böylesi grupların burada korku yayması ve karşılığında hiçbir şey yapılmaması oldukça tehlikeli bir durum” dedi.