Zarrab Davası’nda 10. Gün: Savcılığın Tanığı 17 Aralık Operasyonunu Yapan Polislerden Komiser Hüseyin Korkmaz

HABER-İZLENİM | ADEM YAVUZ ARSLAN, NEW YORK

Zarrab Davası’nın 10. gününe 17 Aralık operasyonuna dair detaylar damga vurdu. Geçtiğimiz hafta çapraz sorgusu başlayan dönemin Hazine Bakanlığı müsteşar yardımcısı David Cohen’in tanıklığı öğleden sonraya kaldığı için Hüseyin Korkmaz’ın tanıklığına geçildi. Hüseyin Korkmaz, 17 Aralık 2013 operasyonları sırasında İstanbul Mali Şube müdürlüğünde komiser yardımcısı olarak görev yapıyordu.

Savcının sorularını cevaplayan Korkmaz, operasyonların ilk hedefinin Zarrab liderliğindeki çekirdek örgüt olduğunu fakat operasyon ilerledikçe yeni isimlerin soruşturmaya dahil edildiğini anlattı.

Korkmaz, operasyonun ilerleyen dönemlerinde 3 ayrı örgüt daha keşfettiklerini anlattı. Savcının ‘ne örgütü ve kimlerden oluşuyordu’ diye sorması üzerine Korkmaz şunları söyledi: Birinci grup Zarrab’ın liderliğindeki gruptu. İkinci grup Süleyman Aslan ve Zafer Çağlayan’ın liderliğindeki gruptu. 3.grup ise Muammer Güler’in liderliğindeki yapılanmaydı. Bir de operasyon ilerledikçe hepsinin üzerinde, Zarrab’ın ‘1 numara’ diye tanımladığı bir başka yapı gördük” dedi.
Savcı bu gruplardaki isimlerin kimler olduğunu tek tek sordu. Savcının ‘1 Numara kimdi?’ sorusuna ise Korkmaz “Recep  Tayyip Erdoğan” diye cevap verdi.
17 ARALIK 2012 EYLÜL’ÜNDE BAŞLAMIŞ
Hüseyin Korkmaz, Zarrab liderliğindeki ekibe ilk operasyonun 2012 Eylül’ünde başladığını, dosyanın o zamanki kapsamının kaçakçılık, kara para ve bu suçları gerçekleştirmek için örgüt kurmakla sınırlı olduğunu anlattı.
Savcı ‘kaçaklıktan neyi kastediyorsunuz ?’ diye sorunca Korkmaz ‘altın kaçakçılığı’ dedi ve Gana’dan Türkiye’ye yasadışı yollarla ve sahte evraklarla getirilen 1.5 ton altının detaylarını aktardı.
Savcının ‘soruşturma devam ederken soruşturulan kişilerin listesi değişti mi ?’ diye sordu. Korkmaz ‘evet soruşturma derinleştikçe isimlerde değişti’ dedi. Soruşturma konusunun da değiştiğini söyleyen Korkmaz “işin içine rüşvet ve evrak  sahteciliği de girdi” dedi. Korkmaz, soruşturmaya dahil olan kişileri sorunca Korkmaz çok sayıda ismi sıraladı.  Aralarında bakan çocukları ve üst düzey bürokratların da olduğu bu listeye dair sorular soruldu.
Savcı dönemin Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın evinde çıktığı iddia edilen ayakkabı kutularındaki paraları ekrana getirip detayları sordu. Korkmaz, teknik takip verisi olarak bu rüşvetlerin ayakkabı kutularında verileceğini bildiklerini, evdede bu paraları bulduklarını anlattı. Ekrana o paralara dair başka detaylar da gündeme getirildi. Öte yandan bir başka görüntüde dönenim AB Bakanı Egemen Bağış’ın AB Bakanlığı Ortaköy ofisine götürülen ayakkabı kutusundaki paralar da ekrana yansıtıldı. Korkmaz’a bu ödemelere dair sorular soran savcı ayrıca dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’e ödenen rüşvetleri de gündeme getirdi.
TÜRGEV DE DOSYAYA GİRDİ
Öte yandan savcı bazı fotoğrafları ekrana getirip Korkmaz’a bu fotoğraflar hakkında sorular sordu. Ekrana getirilen bir fotoğrafta Türgev binasına girerken görülen Ahmet Murat Öziş’e dair sorular soran savcı çantada neler olduğunu ve Türgev ile Zarrab’ın ne tür bir ilişkisi olduğunu sordu.
Hüseyin Korkmaz “ Türgev, Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu bir vakıftır 12 Temmuz 2013 te Zarrab ile Zafer Çağlayan toplantı yaptı. İki gündemleri vardı- birincisi TÜRGEV’e gönderilecek para diğeri de 1 Temmuz 2013 itibariyle duracak olan altın ticaretini bir formül bularak tekrar başlatmak’ dedi.
Savcı bunun Öziş’in ziyareti ile ilgisi sorduğunda Korkmaz “ Zarrab, yardımcısı Happani ile konuşurken 3 milyon hazırlamasını ve göndereceği fotoğraftaki şahsa teslim etmesini söylüyor. Teslim etmesini istediği şahıs Özişti” dedi.
Hüseyin Korkmaz’ın sorgusu öğleden sonraki oturumda devam edecek.
(CANLI ANLATIM]
Bugünkü duruşma da ABD Hazine Bakanlığı’nın finansal suçlarla ilgili bölümünde görev yapan Joshua Kirschenbaum’un ifadesiyle başladı.
New York’taki davada eski komiser yardımcısı Hüseyin Korkmaz ifade veriyor

Korkmaz, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını yapan polislere yönelik gerçekleştirilen operasyon sırasında bu fotoğrafı ile biliniyor

“Zarrab, Erdoğan’dan ‘1 Numara’ diye bahsederdi”
New York’taki davada eski İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürü Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz ifade veriyor. Korkmaz, 2013’teki yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları sırasında Reza Zarrab’ın ve yakın çevresinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “bir numara” olarak bahsettiklerini söyledi.
Korkmaz, 17 Aralık soruşturmasından sonra tutuklanmış ve Şubat 2016’da serbest bırakılmıştı. Korkmaz ayrıca polislikten de ihraç etmişti. Cezaevi çıkışında açıklama yapan Korkmaz, hiç alakası olmayan 25 Aralık soruşturmasından dolayı 17 ay hapis yattığını söylemişti.
Savcılık, iddianamede yer alan ve duruşma sırasında kanıt olarak sunulan telefon dinleme kayıtları, tape ve belgelerin bir bölümünün 17 Aralık soruşturmalarında elde edildiğini ve bunların toplanmasıyla ilgili bilgi sahibi Türk emniyet görevlilerinin tanık olarak dinleneceğini söylemişti.
Korkmaz: Zarrab ilk etapta kaçakçılık ve para aklama soruşturmasının başlıca şüphelisiydi
Mahkeme salonundan bildiren Law360’ın muhabiri Pete Brush, “Hüseyin Korkmaz, kaçakçılık ve kara para aklama iddialarıyla ilgili açılan soruşturmada ilk etapta Zarrab’ın başlıca şüpheli olduğunu söylüyor. Korkmaz, daha sonra polisin odağına ‘rüşvet ve evrakta sahtecilik’ şüphelerinin oturduğunu aktarıyor” dedi.
Korkmaz: Süleyman Aslan, Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan da zamanla soruşturmaya eklendi
Korkmaz, “Soruşturma ilk başladığında, Reza Zarrab ve örgütün çekirdeği olan örgüt hakkında bir soruşturmaydı. Başlangıçta, soruşturma kapsamında işlemler kaçakçılık, kara para aklama ve bu suçların organize suç birimi halinde işlenmesiydi.
Hüseyin Korkmaz, ifadesinde Zarrab ile ilgili yürütülen soruşturmanın zaman içerisinde genişletildiğini ve rüşvet ile evrakta sahtecilik iddialarının gündeme alınmasıyla birlikte yeni şüphelerin de eklendiğini söyledi.
Korkmaz, 2013’teki yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarına zamanla eklenen isimleri Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler ve eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan Çağlayan olarak sıraladı.
Korkmaz, 2013’teki yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları sırasında kullanılan teknikleri anlatıyor
Gazeteci Adam Klasfeld’in aktardığına göre, Korkmaz 2013’teki yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarında kullanılan teknikler arasında “fiziki takip, güvenlik kamerası görüntüleri, e-postaların incelenmesi, kurumlardan elde edilen belgeler, denetçi ve uzman raporlarının” yer aldığını belirtti.

Korkmaz, mahkemede gösterilen resmin “içi para dolu ayakkabı kutularının fotoğrafını”olduğunu söyledi
Savcılık, Korkmaz’a bir fotoğraf gösterdi ve Korkmaz bunun Aralık 2013’te Süleyman Aslan’ın evinde bulunan ve Reza Zarrab tarafından içine para konularak gönderilen ayakkabı kutularının görüntüsü olduğunu söyledi.
Savunma bu ifadeye itiraz etti. Ancak itiraz yargıç tarafından reddedildi. Korkmaz, “Bunları yaptığımız operasyon sırasında ele geçirdik” dedi.
30 Ağustos 2013’te teslim edilen rüşvet paralarının fotoğrafları da gösterildi
Duruşmada “30 Ağustos 2013’te teslim edilen para balyalarının bir başka fotoğraf gösterildi.
Soru: Bu tarihin bir önemi var mı?
Yanıt: Evet
Soru: Önemi nedir?
Tanık, Türkiye’de o gün ‘Zafer Bayramı’ yanıtını veriyor.”
Korkmaz, Muammer Güler’e oğlu aracılığıyla 200 bin dolar verildiğini söyledi

Hüseyin Korkmaz’ın mahkemede Muammer Güler’e oğlu Barış Güler aracılığıyla 200 bin dolar verildiğini söylediğini aktardı. Bu ödemenin daha önce duruşmada tutanaklara geçen 100 bin dolarlık ödemeden ayrı bir ödeme olduğunu belirtiliyor.
Hakan Atilla’nın avukatlarının Hüseyin Korkmaz’ın açıklamalarının davayla alakasız olduğunu söyleyerek itiraz ettiğini, ancak yargıcın itirazı reddettiğini söylediğini aktardı.
Duruşmaya öğle arası verildi.
Oturum devam ediyor.
Duruşmada zaman planlaması açısından bir değişiklik oldu.
David Cohen tekrar tanık kürsüsünde

Cuma günkü oturumda tanık olan ABD Terör ve Finansal İstihbarat Dairesi’nden sorumlu Bakan Yardımcısı David Cohen’in ilk oturumdaki ifadesi, programı nedeniyle yarıda kalmıştı. Cohen şimdi geri döndü ve Atilla’nın avukatı Rocco’nun Cohen’e çapraz sorgusu devam ediyor.
Cohen, Atilla’ya, Zarrab hakkında soruşturma yürüttüklerini veya Halkbank’ın Zarrab’la çalışmaması gerektiğini söylemediğini belirtti. Ancak “görüşmedeki ana konunun” Zarrab veya diğer müşteriler konusunda dikkatli olunması gerektiği olduğunu söyledi.
Rocco, Cohen’e, 17 Aralık 2013 tarihinde Aslan ile önceden planlanan ancak Aslan’ın tutuklanması nedeniyle yapılamayan bir toplantı olup olmadığını sordu. Cohen, o gün trafikte sıkışıp kaldığını, toplantıdan da vazgeçildiğini söyledi.
Cohen, bu olayın, Aslan’ın ayakkabı kutularındaki paralarla tutuklandığı dönem yaşandığını söyledi. Ancak tam tarihten emin olmadığını ifade eden Cohen, “Tutuklama benim varış tarihimden bir gün önce mi oldu yoksa gittiğim gün mü oldu, hatırlamıyorum.” dedi.
(tr724)