Akın İpek’ın Kardeşi: Savcı, ‘Hiçbir Şeyini Bulamadık, Ağabeyin Firarda Olduğu İçin Tutuklama İstedim’ Dedi.

AKP Hükümeti tarafından gaspa uğrayan İpek Holding’in sahibi Hamdi Akın İpek, annesi Melek İpek ve kardeşi Cafer Tekin İpek’in de bulunduğu; haklarında silahlı ‘terör örgütüne üye olmak’ ve ‘vergi usul kanununa muhalefet etmek’ suçlamasıyla dava açılan Koza-İpek çalışanı 45 kişi, ilk kez hakim karşısına çıktı. Savunmasını yapan ve 90 yıla kadar hapis cezası istenen Cafer Tekin İpek’in, annesiyle ilgili sözleri salonda bulunan Melek İpek’i ağlattı. Duruşmada konuşan Cafer İpek: “Savcı bana, ‘hiçbir şeyini bulamadık, ağabeyin firarda olduğu için tutuklama istedim’ dedi. Sorguma giren 3 avukat, zabıt katibi ve savcı bey şahittir. Abimin suçu sabit mi, sabit bile olsa bana sirayet eder mi?” açıklamasını yaptı.
Cafer Tekin İpek, şirketlerine yönelik yapılan ilk vergi incelemesinde hiçbir suç unsurunun tespit edilemediğini söyledi. Daha sonra isimsiz ihbar mektubuyla ikinci kez şirkete inceleme başlatıldığını anlatan İpek, “MASAK’a yapılan isimsiz bir ihbarın ardından ikinci bir inceleme başladı. Suç unsuru bulunmadığını bilmesine rağmen soruşturmayı yürüten savcının talimatıyla çok sayıda polisle ikinci kez baskın yapıldı. Sonrasında gerçekdışı, uydurma bilirkişi raporlarıyla dava açıldı” diye konuştu.

“SAVCILARIN İZLEDİĞİ YOL, TAMEMEN SUÇTUR”
Şirkete yönelik bütün tebligatlara yasal çerçevede ve süresinde cevaplar verildiğini, cumhuriyet savcısının tüm talimatlarını yerine getirdiklerini savunan İpek, “Anayasal suçları soruşturmakla görevli cumhuriyet savcısının, halka açık şirketleri resen soruşturma yetkisi yoktur. Savcı beyin resen Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Kanunu’na aykırılıktan soruşturma açma yetkisi de yoktur. Savcıların izlediği yol tamamen suçtur” dedi.
İpek, cumhuriyet savcısının iddialarının, şirkete kayyum atanmasını gerektirecek iddialar olmadığını da sözlerine ekledi.
“SAVCI, AĞABEYİM FİRARİ OLDUĞU İÇİN TUTUKLANDIĞIMI SÖYLEDİ”
Haksız yere, 510 gündür tutuklu olduğunu söyleyen sanık İpek, şöyle devam etti:
“Savcı bey bana, ‘biz senin hiçbir şeyini bulamadık, sadece ağabeyin firarda olduğu için tutuklamaya sevk ediyorum’ dedi ve bu talep üzerine tutuklandım. Ağabeyimin suçu sabit mi, sabit bile olsa suçu bana sirayet eder mi? Bir savcı, ‘senin bir şeyin yok, ağabeyin firarda olduğu için tutuklatıyorum’ der mi? Buna savcılık sorguma giren 3 avukat, zabıt katibi ve savcı bey şahittir”
Şahsi servetlerinin ve Koza Altın A.Ş.’nin tüm hesaplarının MASAK tarafından incelendiğini ve tek bir şüpheli işlem bulunmadığını savunan İpek, MASAK’ın temiz raporunu cumhuriyet savcısına iletmelerine rağmen tutuklu kalmasana anlam veremediğini dile getirdi.
ANNESİYLE İLGİLİ KONUŞURKEN, ÖNCE SESİ TİTREDİ SONRA AĞLADI
‘ByLock’ kullanmadığını, bu programın yüklü olduğu iddia edilen telefonun şirket çalışanlarından ve davanın tutuklu sanığı Hasan Burak Sertcan tarafından kullanıldığını iddia eden İpek, tüm ailesinin cezalandırıldığını ileri sürdü. Annesinin de terör örgütü üyeliği suçlamasıyla yargılandığını belirten sanık İpek, “Benimle ilgili her türlü suçlama yapılabilir. Belki tahliye edileceğim belki edilmeyeceğim. Belki uzun yıllar hapiste yatacağım. Ama böyle bir insana yöneltilen bu suçlama kabul edilemez” dedi.
Savunmasında annesiyle ilgili konuşurken, sesi titreyen İpek, bir süre sonra gözyaşlarını tutamadı. Bu sırada, salonda bulunan Melek İpek’in de bir mendille gözyaşlarını sildiği görüldü.
‘KİMSE YOK MU’ DERNEĞİNE YAPTIĞI BAĞIŞ SORULDU
Mahkeme Başkanı, sanık Cafer Tekin İpek’e kapatılan ‘Kimse Yok mu?’ derneğine yaptığı para yardımlarını sordu. Sanık İpek de birçok derneğe ve vakfa yıllar içerisinde, toplamda 25 milyon liraya yakın bağış ve yardımda bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanımız, ailemizin dostuydu. Cumhurbaşkanımız da televizyondan ‘Kimse Yok Mu derneği hayırsever bir kurum, herkes yardım yapsın’ dedi. Ben, Cumhurbaşkanımızın talimatına uymakla suçlanacaksam evet ben bu yardımı yaptım. Sadece o derneğe de değil birçok derneğe yardımda bulundum”
Sanık İpek, polisin araması sırasında ev ve iş yerinde kendisine ait ele geçirilen dijital verilerde de herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığını söyleyerek, tahliyesini istedi.