Yorum | Erkam Tufan Aytav |
Kürtlerin acılarına dair yapılan haber ve programlar maalesef ilgi çekmiyor.
Kanıksanmış olmasından mıdır? Kürtlerin yaşadığı acıların önemsenmeyişinden midir bilemem ama sonuç ortada.
Türk kamuoyunda bu tür haber ve programlara ilgi yok.
Herkes kendi maruz kaldığı zulmün acısını yaşıyor Türkiye’de. Sadece o konu ile ilgileniyor.
Kemalist laik mahalle mini etekli kızın muhatap olduğu tacize duyarlılık gösterirken, Kürtler kendi acılarına, Hizmet Hareketi de kendi sıkıntılarına odaklanmış durumda.
Hizmet Hareketi gönüllülerinin büyük eziyetlerden geçtiği, soykırıma varacak bir muameleye muhatap olduğu bir gerçek.
Elbette insanın yaşadığı bu kadar acı varken başka acılara aynı duyarlılıkla yaklaşmaması, ilgi göstermemesi bir nebze anlaşılabilir bir durum olarak görülebilir.
İyi ama Kürtlerin yaşadığı acılara karşı ilgisizliğimizi tek başına bugün yaşanan eziyetler ile izah etmemiz ne kadar doğru?
Bu sorunun cevabını bulmak için tek bir soru sormamız yeterli.
Geçmişte Kürtlerin acılarına karşı Hizmet gönüllüleri, medyası ile birlikte yeterince duyarlı oldu mu? Acılarını içinde hissetti mi?
80’lerde, 90’arda Kürtler dilleri yasaklanırken, asit kuyularına atılırken, faili meçhuller yaşanırken, Diyarbakır Cezaevinde işkenceler ayyuka çıkmışken, terörle mücadele edeceğiz diye binlercesi evsiz yurtsuz bırakılırken, köylülere b.k yedirilirken, onurları ile oynanırken…
Acılara karşı gerçekten duyarlı olundu mu?
Rahmetli Cemal Uşak yıllar önce verdiği bir röportajda “Kürtlerin acılarını içimizde hissetmedik” demişti. Biz derken sadece Hizmet Hareketi’ni değil bütün bir muhafazakâr mahalleyi kastetmişti.
Maalesef aynen öyle oldu.
Evet Hizmet gönüllüleri bölgede okullar, yurtlar, okuma salonları açtı, Kürt gençlerinin ellerinden tuttu. Uzun vadeli olarak Kürt probleminin çözümü için gayretler sarf etti. Gerçekten büyük hizmetlerdi bunlar.
Ama benim kastettiğim bu değil.
Kast ettiğim acıyı içinde hissetme, empati yapma ve bu acıları ülke ve dünya gündemine taşıma meselesi.
Kastettiğim, aynı bugün Hizmet gönüllülerine yapılanlar karşısında duyduğumuz acı kadar, o acıları hissetme ve çözümü için gayret gösterme meselesi.
Geçmişte olduğu gibi Kürtler bugün de büyük acılar yaşıyor. Acıları karşılaştırmak istemem… Hizmet Hareketi gönüllüleri mi yoksa Kürtler mi daha fazla acı yaşıyor? Bu sorunun cevabının inanın hiçbir önemi yok.
Ama hem Hizmet Hareketi gönüllüsü olup hem de Kürt olanların daha fazla acı yaşadığını muhakkak.
“Ateş nereye düşerse düşsün beni yakar” seviyesine en kısa zamanda ulaşmak temennisiyle…
(TR724)