Sur’un Feryadı: Hz. Hüseyin’ı Aç Susuz Öldüren Kavimden Bunlar…

Diyarbakır Sur ilçesi Ali Paşa Mahallesinde sabah saatlerinde yıkım ekipleri ve TOMA ve çevik kuvvet eşliğinde mahalleye girerek yıkıma çalışmalarını başladı. Ablukaya alınan mahallede evleri bulunan yurttaşlar bu duruma öfkeyle tepki gösterdi.

“Evimi satmadım ben, bu hangi devlettir böyle nasıl bir adaletiniz var! Ama vicdanları yok! Nasıl ki Hz. Hüseyini aç susuz bırakıp öldürdüler ya işte bunu yapan kavimdenler bunlar… “

Özgürüz haber portalından Ferhat Sevim’e konuşan mahalle sakini bir kadın evlerini satmadıkları halde yıkım tehdidiyle çıkarıldıklarını, mağdur edildiklerini, gidecek bir yerleri olmadığına dikkat çekerek “Nasıl ki Hz. Hüseyini aç susuz bırakıp öldürdüler ya işte bunu yapan kavimdenler bunlar… insanları susuz, elektriksiz, evsiz bu şekilde terbiye etmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
Ferhat Sevim haberinde Sur sakinlerinin belirsiz durumlarını, yaşadıkları sıkıntıları ve açıklamaları Periskop yayınıyla dünyaya duyurdu:
“BUNLAR HZ. HÜSEYİN’İ AÇ SUSUZ BIRAKAN KAVİMDEN’
Bariyeler arasından #ÖZGÜRÜZ’e konuşan mahalle sakini kadın,  Sabah  saatlerinde polis barikatları ile uyandıklarını söyleyerek şunları söyledi: “Ben evimin satış sözleşmesini yapmamıştım. Yetkililer dedi burada ki bazı evler yıkılacak ve sizin evinizde zarar görecek. Mahkeme süreci devam etmesine rağmen yıkıma başladılar. Mahkeme falan da yalan, biz mahkemede hakkımızı savunuyoruz ama gelip burayı yıkıyorlar, yıktıktan sonra hakkımızı nasıl savunacağız. Evimi satmadım ben, bu hangi devlettir böyle nasıl bir adaletiniz var! “Adalet mülkün temelidir” diyorlar ya işte devletin adaleti de mülkü de işte bu evlerin taşları kadardır. Sen kendi adaletinin mülkünü temelini bu taş duvarlar gibi yıkıyorsun. Yahu bu fakir fukara insanlar nereye gidecek! elinizi vicdanınıza koyun diyeceğim ama vicdanları yok!  Nasıl ki Hz. Hüseyini aç susuz bırakıp öldürdüler ya işte bunu yapan kavimdenler bunlar… insanları susuz, elektriksiz, evsiz bu şekilde terbiye etmeye çalışıyorlar. Allah hepsinin belasını versin, kendi memurlarını göndereceklerine bir gün kendileri gelip insanların içine karışsınlar da görelim. Biz burada bağırıyoruz, onların satılmış medyası gelip kendi halkını çekmiyor. Bizler bir kuşun yuvasını bile yıkamıyoruz bunlar gelip insanların yuvalarını yıkıyorlar. Öyle bir devir ki Hayvanların ölmediği insanların  daha çok öldüğü bir devirde yaşıyoruz. Gidecek yerimiz yok artık. Burada o kadar süre bombalar patladı ama hiç bir memur o zaman gelmedi şimdi geliyor.”
‘POLİS ŞEFTALİ YİYEREK CANLI YAYINA MÜDAHALE ETMEYE ÇALIŞTI’
Mahalle sakini kameralarımıza konuşurken elinde şeftali olan polis memuru mahalleli yurttaşa “Medyaya oynama” diyerek yayını engellemeye çalıştı. Muhabirimiz Ferhat Sevim polis memuruna “Müsaade edin canlı yayındayız ve yayını engellemeyin” derken memur muhabirimize dönerek “Gerçeklerin haberini yapın sözleriyle” yayını tekrar engellemeye çalıştı. Daha sonra mahalle sakinleri, muhabirimiz ve  polis arasında bu engelleme nedeniyle kısa süreli tartışma yaşandı.

‘BİZE TERÖRİST MUAMELESİ YAPIYORLAR’
#ÖZGÜRÜZ’e konuşan bir başka mahalle sakini, Evinin abluka altına alındığını ve evi ile ilgili herhangi bir satışı anlaşması yapılmadığını belirterek şunları söyledi: “Bunu yapmalarının nedeni bilmiyorum bizleri “terörist” yerine koyduklarını biliyorum ama. Ben evimi vermiyorum. İster vali gelsin evimi yıktırmam çünkü ben evimi vermemişim. Benim hakkımdır savunmak, evimi savunacağım. Biz sabah kalktığımızda kendimizi cezaevinde bulduk burada her yer abluka altında. Eşyalarımız evimiz içinde paramızda yok başka yere gidelim. Bu insanlık mı? insan insana bunu yapar mı?”
‘TAPUM BENDE AMA EVİMİ YIKIYORLAR’
Bir başka mahalle sakini de evinin yıkılan bölge içinde olduğunu sabah yetkillerin gelip kendilerine  “boşaltın eğer boşaltmazsanız eşyalar ile birlikte ve siz içerde olsanız bile yıkacağız” dediklerini söyledi.  Evlerinden çıkmak istemediklerini ifade eden mahalle sakini şöyle konuştu: “Biz çıkmayacağız. Evimize şu anda giremiyoruz. Bizimle hiç bir diyalog kurulmadı. Biz bir imkan sunmadılar, kendileri “biçtiler kestiler” karar verdiler bize “gidin başınızın çaresine bakın” diyorlar. Diyalog kapıları kapalı. Paranızı verelim bankadan alın gidin diyorlar. Tapu bile istemiyorlar tapum bende olduğu halde benim evimi alıyorlar. Burayı “Devlet kararı ile kamulaştırdık” diyorlar başka bir açıklama yok. Mahkeme kararı da böyle. Bir devlet kendi halkının malına el koyar mı yahu? ama bu devlet el koyuyor. Aylardır elektriksiz susuz kaldık ama çıkmadık. Su bilerek verilmiyordu, bize “Her tarafa su var ama size yok diyorlardı” bize. Durum bu.”
‘ADALET BU MU?’
Bir başka mahalle sakini ise şunları söyledi:  “Benim satılmış bu aşağılık devlete diyecek başka bir şeyim yok! aylardır elektriksiz susuz bıraktılar yetmemiş gibi üstüne içinde eşyam ile birlikte evimi yıkacaklar. Bende hiç olmaz ise eşyamı kurtarma derdindeyim. Gideceğimiz bir yer yok!  gidip Valilik önünde çadır mı? açalım başka bir alternatif yoktur. Bu adalet midir? nalet. Olsun böyle adalete, adaleti bir kağıda yazıp çakmak vuralım gitsin, adalet falan yok artık.”