15 Temmuz darbe girişimi sonrası OHAL döneminde on binlerce insan hukuki hiç bir değeri olmayan ithamlarla hapse atıldı. Halen 54 bin 614 mahkum cezaevinde tutsak. Çoğunun iddianamesi aylardır hazırlanmıyor. Hazırlanan iddianameler ise komik metinler.
Türkiye’deki Cezaevleri 15 Temmuz öncesi de aşırı kalabalıktı. Hükümet, cadı avı mahkumlarına yer açmak için 38 bin suçluyu (Katil, hırsız, mafya üyesi, kaçakçı) denetimli serbestlik kapsamında tahliye etti. Adalet Bakanı “mahkumları tahliye ediyoruz ama af yok” demişti. Bu boşaltma da yeterli olmadı. Şimdi hemen hemen tüm hapishanelerde aşırı kalabalıklaştı, şartlar ağırlaştı. 10 kişilik koğularda 40 kişi, 23 kişilik koğuşlarda 60 kişi kalıyor. Mahkumlar yerlerde yatıyor. 1 tuvaleti 30 kişi kullanıyor. Ve sular haftada 2 kez veriliyor ve sık sık kesiliyor.
ERDOĞAN CEHENNEMİNDE 560 BEBEK
Yaz mevsimi başlamasıyla yer yer hissedilen ısı 50 dereceyi aşıyor. İzolasyonun olmadığı çatı katlarında ise tam bir fırına dönüyor. Kimi koğuşlarda aşırı ısıdan ve kalabalıktan bayılanlar oluyor. Şikayetler yüzlerce defa hapishane yetkililerine iletiliyor ama dilekçelere cevap bile verilmiyor.
Ve bu korkunç cezaevlerinde sadece yetişkinler değil, hastalar, engelliler ve bebekler de kalıyor. Evet şu an Erdoğan’ın cehennem odalarında toplam 560 bebek ve yeni doğum yapmış anne kalıyor. Anneler çocuklarının ağlamalarını kesmek için tek çare olarak uyutucu ve sakinleştirici şurup kullanıyor. Bu çocukların Türkiye’nin cari hukukuna göre hapishanede kalması mümkün değil ama Erdoğan emredince hukuk rafa kalkıyor.
Erdoğan artık ne kadar iftihar etse azdır! Türkiye’de hemen hemen her hapishanede sistematik işkence var. İşkencenin her türlüsü Saray’dan alkış alıyor.
Stalin’in Gulag Takımadaları vardı. ABD’nin Guanatanamo kampı, Ebu Gureyb İşkencehanesi… Kenan Evren’in Diyarbakır cezaevi…
Ve şimdi ERDOĞAN’IN CEHENNEM ODALARI…
(KADİR BAYER-TR724)
