Türkiye’de ‘Anayasasız, Parlamentosuz’ Dönem Başladı

Venedik Komisyonu üyesi Doç. Dr. Öykü Didem Aydın, referandum ile ‘anayasasızlaştırma’ dönemine girildiğini söyledi. Aydın, “Anayasa sorunu bitmedi, yeni başlıyor. Çünkü anayasa düzeyinden bir geri dönüş söz konusu” dedi.
Avrupa Konseyi’nin en etkili organlarından olan Venedik Komisyonu’nun iki Türkiyeli üyesinden biri olan Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Öykü Didem Aydın, referandum ile yapılan değişiklikleri Cumhuriyet gazetesine değerlendirdi. Aydın, ‘’Bu anayasayı bir tek cümleyle özetlemek gerekirse; yürütme erkinin sınırlanmasından vazgeçilmesi denebilir. Bu bakımdan ‘anayasasızlaştırma’ denilebilir’’ değerlendirmesinde bulundu.
KOMİSYON İKİ KEZ UYARDI
Venedik Komisyonu’nun 15 Temmuz’dan sonra yayımlanmış iki raporu olduğunu hatırlatan Aydın, ‘’Birincisi, sayıları 20’yi bulan KHK’lerin doğurduğu sonuçlarla, ikincisi ise referandumda kabul edilen anayasa değişiklikleri ile ilgili. Komisyon, referandumdan önce, tek kişilik bir rejim, otoriter bir rejim tehlikelerine işaret etmişti. Türkiye’de bu referandumun yapıldığı koşulların ne hukuken ne de siyasal olarak uygun olduğunu söylemişti’’ dedi.
OHAL KOŞULLARINDA REFERANDUM
Venedik Komisyonu’nun ‘iyimser tahminle hükümet sisteminiz, kötümser tahminle rejiminiz değişiyor’ yorumu yaptığının altını çizen Aydın, ‘’İkisi de başlı başına son derece kapsamlı bir yeniden yapılanma. ‘OHAL koşullarında nasıl olacak?’ dedi. Tabii, demokrasi sandığa oy atmaktan ibaret değil. Seçimlerin özgür ve adil olması gerekir. Bu hem seçim öncesi, hem seçim sırasında hem de seçimden sonra geçerli olması gereken bir prensip. Burada yarış adil miydi? Dokunulmazlıkların kaldırılmasından sonra 14 milletvekilinin tutuklanması, referandum çalışmalarına katılamamaları, güvenlik nedeniyle bazı toplantıların yapılamamasına işaret edildi. ‘Evet’ yanlısı propaganda her yerde açıkça yapılabildi ama hayır propagandası bu kadar rahat yapılamadı. Pek çok gazeteci de OHAL kapsamında tutuklu. Üstüne üstlük bir KHK ile denilmiş ki ‘yanlı propaganda yapan kanallara RTÜK ceza veremeyecek’. ‘Eli kolu bağlanan bir karşı kampanya söz konusuydu’ diye vurgulamaktan da geri kalmadı komisyon’’ diye konuştu.
DEMOKRASİLERDE KABUL EDİLEMEYECEK SINIRLAR
Referandumda taraflar arasında eşit olmayan yarış koşullarının da altını çizen Aydın, ‘’Koşullar eşit olsaydı dahi bu reform herhangi bir anayasal demokraside kabul edilebilecek sınırların ötesine gidiyor. Anayasasızlaştırma, parlamentosuzlaştırma anlamına gelen bir metin. Bu bir anayasa değil, tam aksine anayasanın öngördüğü sınırları kaldırmaya meyleden bir girişim. Parlamentonun üstünlüğünün yürütme erkine devri söz konusu. Anayasa yok ama parlamento da yok, o zaman demokrasi de yok! Anayasal demokrasi yok. Çarpık bir demokrasi’’ şeklinde konuştu.
KUVVETLER AYRILIĞI BİTTİ
Türkiye’de parlamenter sistemin eskiden de sıkıntıları olduğunu belirten Aydın, ‘’Bu sıkıntılar giderileceğine, parlamentosuzlaştırma ve parlamentonun yasama yetkisini cumhurbaşkanına devretmesi kabul edilebilir bir hal değil. Bu anayasayı bir tek cümleyle özetlemek gerekirse; yürütme erkinin sınırlanmasından vazgeçilmesi denebilir. Bu bakımdan ‘anayasasızlaştırma’ denilebilir. Anayasa denilince sınırlayan bir metni, kuvvetler ayrılığını anlarız’’ dedi.