Başkent Ankara’da iki sivilin kaçırılmasıyla ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. 15 Temmuz öncesi 1, sonrasında 6 farklı ismin kaçırıldığı belirlendi. Aktifhaber sitesinde yer alan habere göre, hükümetin Kanun Hükmü’nde Kararname ile ihraç ettiği isimler siyas renkli camları filmli bir Volswagen Transporter marka minibus kaçırma hadiselerinin ortak noktası. İki hafta önce eşlerinin emniyet, valilik, CİMER ve BİMER başvuruları sonrasında kaçırıldıkları ortayaçıkan Önder Asan ve Turgut Çapan ile ilgili hiçbir gelişme yaşanmadı. Aktifhaber sitesindeki habere göre, Asan ve Çapan’ın dışında,. Eski MİT çalışanı Mesut Geçer’den 49 gündür, eski MİT çalışanı Ayhan Orhan’dan 170 gündür, Bilgi Teknolojileri İletişim Kurulu (BTİK) çalışanı Hüseyin Kötüce’den 80 gündür, Rekabet Kurumu çalışanlarından Mustafa Özgür Gültekin’den 119 gündür haber alınamıyor.
1990’LARIN JİTEM’İ GİBİ
15 Temmuz darbe girişimi öncesinde kaçırıldığı düşünülen Sunay Elmas’tan ise 449 gündür yani yaklaşık 1.5 yıldır haber yok. Kaçırılma olaylarının bazılarına ilişkin aile ve avukatların gayretleriyle görüntüler ortaya çıktı. Bazı olaylarda görgü tanıkları mevcut. Bütün bu bilgilere rağmen Emniyet ve istihbarat birimlerinin sonuç alıcı şeklide harakete geçmemesi, kaçırılma olaylarının organize ve 1990’lı yıllardaki JİTEM infazları gibi MİT ve derin yapıların işleri olduğu iddialarını teyit ediyor. Kaçırma hadiselerindeki ortak nokta ise siyah renkli, camları filmli Volkswagen Transporter marka minibüs. Bu ortak nokta kaçırma olaylarının “tek merkezden” yürütüldüğüne işaret ediyor. Hukukçuların ve ailelerinin verdiği bilgilere göre, emniyette soruşturma yürüten memurlar, farklı zaman dilimlerinde yaşanan kaçırılma olaylarına ilişkin delil niteliğindeki bu görüntüleri alıp işlem yapmaya bile yanaşmıyor.
TURGUT ÇAPAN VE ÖNDER ASAN’IN KAÇIRILMALARI
Ankara’daki kaçırılma olaylarını gündeme getiren Ülkü Çapan olmuştu. Twitter’da açtığı hesapta, kocası Turgut Çapan’ın 31 Mart 2017’de kaçırıldığını bir videoyla duyurup yardım istemişti. Bu çığlığın ardından diğer kaçırılma olayları da peş peşe gün yüzüne çıktı. Aileler “bizim de yakınımız kaçırıldı” diye paylaşımlarda bulunması ile bir yıldar yaşanan kaçırılma ve kayıplar tekrar gündeme geldi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (Human Rights Watch-HRW) devreye girmesiyle yakınları kaçırılan ailelerin hikayelerinin benzer noktaları ortaya çıktı.
Ankara’da ancak eğitimli kişilerin yapabileceği, profesyonel bir birim tarafından kaçırma olaylarının gerçekleştiği ve Emniyet ve Savcılıkların bu olaylardan uzak durmak, üstünü kapatmak için uğraştıklarının fotoğrafı böylece netleşti.
MİT ESKİ ÇALIŞANLARI KAÇIRILIYOR, MİT SESSİZ KALIYOR
Ailelerinin kaçırıldıklarına emin oldukları hatta bazılarının video görüntüleri olan olaylardaki iki kişinin eski MİT çalışanı olmaları, olayın Milli İstihbarat Teşkilatı ayağını ortaya koyan önemli bir nokta. MİT’in eski çalışanlarıyla ilgili sessizliği de manidar bulunuyor.
SUNAY ELMAS VAKIASI DELİLLERİ VE SİYAH CAMLI MİNİBÜS
Kaçırılma olaylarında kullanılan siyah Volkswagen Transporter’ın ilk kurbanı Sunay Elmas oldu. Ankara’da ikamet eden Sunay Elmas, 27 Ocak 2016’da kaçırıldı. Çocuklarını Sincan’a bırakan Sunay Elmas’ın dönüşte Ankara’nın merkezindeki CEPA Alışveriş Merkezi’nin önünden saat 11’de siyah bir transporter ile kaçırıldığı tespit edildi.
Ailesinin verdiği bilgilere göre Sunay Elmas’ın Sincan’dan döndükten sonra aracının tüm görüntüleri MOBESE’lerde mevcut. CEPA AVM’nin önünden kaçırılma anına ilişkin görüntü de Emniyet’te. Ancak eşinin Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne yaptığı başvurulardan şu ana kadar hiçbir sonuç çıkmadı.
MUSTAFA ÖZGÜR GÜLTEKİN’İN KAÇIRILMASI
21 Aralık 2016’da siyah Transporter yine baş rollerdeydi. Rekabet Kurumu çalışanı olan Mustafa Özgür Gültekin, Ankara Beştepe’de kaçırıldı. Kaçırıldığında saat 18.15’ti ve etrafta çok sayıda kamera vardı. Ailesi tüm kamera kayıtlarını çevreden topladı. Kayıtlarda Gültekin’in 4 araç tarafından takip edildiği görülüyor. Gültekin aracından inip bir markete giriyor, alışveriş yapıp çıktıktan sonra etrafı sarılıyor ve siyah Transporter’a bindirilerek kaçırılıyor.
Olaya ilişkin güvenlik kamerası kayıtları ele geçirilmesine ve kayıtlarda kaçıran kişilerin siluetleri de açık şekilde belli olmasına rağmen polis tarafından Gültekin’in kimlerce kaçırıldığına ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmedi.
Gültekin’in ortadan kaybolmasıyla ilgili Rekabet Kurumu’nun da girişimlerde bulunduğu, ancak Emniyet Kaçakçılık ve Organize Şube’den bir ekibin kurumu ziyaret ederek, “bu işle biz ilgileniyoruz, sizin ilgilenmenize gerek yok” diyerek uyarıldıkları öğrenildi.
HÜSEYİN KÖTÜCE’NİN KAÇIRILMASI
Şubat 2017’de bu kez Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu çalışanı Hüseyin Kötüce hedefteydi. İş yerinden çıktıktan sonra arabasına binmek üzere geldiği Batıkent metro istasyonu otoparkından saat 19:00 civarında kaçırıldı.
Kış ayında üzerinde bulunması gereken kabanı ve satın aldığı yaş pasta aracının arka koltuğunun üzerinde duruyordu. Polise başvuran ailenin ısrarına rağmen araçta parmak izi tespiti yapılmadığı gibi etraftaki kamera görüntüleri de toplanmadı.
AYNI BÖLGEDE İKİ KAÇIRILMA OLAYI:ÇAPAN VE ASAN’DAN İKİ HAFTADIR HABER YOK
Kaçırılma olaylarının kamuoyuna yansımasında çektiği videoyla ön ayak olan Ülkü Çapan’ın eşi Turgut Çapan 31 Mart 2017’de kaçırıldı. Ankara’nın yeni mahalle ilçesi Şentepe Semti’nden kaçırılan Turgut Çapan, Gülen Grubu ile bağlantılı olduğu iddiası ile KHK ile kapatılan Turgut Özal Üniversitesi çalışanıydı.
Ertesi gün yani 1 Nisan 2017’de ise yine aynı mahallede bu kez Önder Asan isimli öğretmen kaçırıldı. Önder Asan da, Gülen Grubu ile bağlantılı olduğu iddiası ile kapatılan özel okulların çalışanıydı.
Önder Asan’ın yaklaşık 2 ay önce Cemaat operasyonları kapsamında Polis tarafından gözaltına alınmak istendiği, ancak o sırada evde olmaması sebebi ile gözaltına alınamadığı ailenin verdiği bilgiler arasında.
Turgut Çapan’ın da Önder Asan’ın da eşleri sosyal medyadan yaptıkları duyurular ve Emniyet’e, savcılıklara yaptıkları başvurulara rağmen sonuç alamadılar.
Polisin çevredeki kamera görüntülerini toplamaktaki isteksizliği üzerine aileler kendi imkanlarıyla görüntülerin bir kısmını toplayabildi. Bu sırada Fatma Asan, kaçırılan eşi Önder Asan’ın aracını, lastiği kesilmiş halde kaçırıldığı yere yakın bir noktada buldu.
AYHAN ORAN’IN KAÇIRILMASI
2005 yılından beri MİT’te çalıştığı öğrenilen Ayhan Oran da kayıp isimlerden birisi. Yunanistan’da görev yaptığı sırada 2016 Haziran ayında Türkiye’ye çağrıldığı öğrenilen Ayhan Oran, 17 Temmuz’da açığa alındı. Ardından 2 Ağustos’ta ihraç edildi.
Buraya kadar Türkiye’de on binlerce kamu çalışanının başına gelen öykü, bu noktadan sonra karışık bir hal alıyor.
Ailesinin verdiği bilgilere göre;
Yunanistan’dan Türkiye’ye Yunan plakalı diplomatik plakalı mavi renkli Opel marka otomobille dönen Oran’ın pasaportu alındı. Ancak o Yunanistan’dan izinli olarak döndüğü dönemde getirdiği otomobili kullanmayı sürdürüyordu. 1 Kasım 2017 tarihinde saat 12.38’de bulunduğu sitenin kamera kayıtlarından çıkışı görülüyor.
O andan itibaren Ayhan Oran’dan bir daha haber alınamadı. Ailenin avukatının ulaşabildiği tek veri aynı gün saat 16’ya kadar telefonunun sinyal verdiği ve ardından sinyalin kapandığı. Arabası ise adeta sır oldu.
Bu olay Sözcü Gazetesi’nden Saygı Öztürk’ün köşesine de yansıdı (http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/saygi-ozturk/cok-sey-bilen-mitci-ortadan-kayboldu-1501664/q )
MESUT GEÇER’İN KAÇIRILMASI
Kaçırılan bir diğer eski MİT görevlisi ise Mesut Geçer. MİT’ten ihraç edilen Geçer, 2017’nin Mart ayında Ankara Yenimahalle ilçesi Çakırlar semtinde arabası durdurularak kaçırıldı. Aile MİT başta olmak üzere tüm kurumlara başvurdu ancak başvuru dilekçelerini vermekte bile zorluk yaşadıkları belirtiliyor.
DEVLET BLOK HALDE HAREKET EDİYOR
Ankara’da yaşanan bu kaçırma olaylarında kullanılan araçlar ve yöntemler dahil pek çok ortak nokta var. Kamera kayıtları, sinyal kayıtları ve parmak izleri gibi çok fazla delil de bulunuyor.
Ancak dikkat çeken nokta organize ve profesyonel biçimde yapıldığı net olan bu olaylarla ilgili Ankara Adliyesi ve Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün soruşturma yapmaması. Bu durum, yasalarla Türkiye’de dokunulmaz hale getirilen Milli İstihbarat Teşkilatı’nı gündeme getiriyor. MİT mensupları hakkında savcıların inceleme başlatabilmesi dahi izne tabi.
Aileler tüm yasal yolları deneyerek yakınlarını bulma umudunu sürdürüyor. Ancak her geçen gün 90’lı yıllarda pek çok örneği görüldüğü biçimde umutlar azalıyor.
EN ÖNEMLİ DELİL GÜLTEKİN OLAYINDAKİ GÖRÜNTÜLER
Mustafa Özgür Gültekin’in kaçırılması olayında çok sayıda kamera kaçırma olayını tespit etti. Görüntüler odukça net ve kaçıranların yüzleri tanımlanabilir durumda. Ayrıca kaçırma olayına karışan siyah Transporter dahil 4 araba da teşhis edilebilir durumda. Görüntüler Ankara Emniyeti’nde mevcut ancak hiçbir işlem yapılmıyor.
