Ankara-Berlin Hattında ‘Derin Çatlak’

[Haber-Analiz: Murat Korkut, Berlin]
Almanya-Türkiye ilişkilerinde sular durulmak bilmiyor. Son 10 yılında büyük iniş çıkışların yaşandığı ilişkilerde son aylarda ortalık tam manasıyla toz duman. Türkiye’nin adının reformlarla anıldığı yıllarda “Ankara’ya imtiyazlı ortaklık” teklifiyle tam üyelik sürecine el freni çeken Almanya Başbakanı Angela Merkel, mülteci krizi sonrasında, insan hakları ihlalleri sebebiyle Batı’da ‘yalnızlaşan’ Türkiye’ye can simidi olmuştu. İktidarda bulunduğu 12 yılda gerçekleştirdiği 9 ziyaretin 6’sını son 1,5 yıla sığdıran Merkel’in Türkiye ile mülteci anlaşmasını tehlikeye atacak bir sorun yaşamama yönündeki çabaları, Diyanet imamlarına yönelik ajanlık iddiasıyla gerçekleştirilen operasyonlar ve Die Welt muhabiri Deniz Yücel’in tutuklanması ile son buldu.
Özellikle gazeteci Deniz Yücel’in tüm diplomatik çabalara rağmen tutuklanması sonrasında referandum için Almanya’ya gelen bakanların salon programlarının iptalleri iki ülke arasındaki gerilimi zirveye taşıdı. Alman hükümeti pazartesi günü yaptığı açıklama ile diyalog ve soğukkanlılık çağrılarını yinelerken ülkedeki birçok siyasetçi yapılan ‘Nazi benzetmesinden’ duyduğu rahatsızlığı sert cümlelerle dile getirdi. Başbakan Merkel, yaptığı açıklamada toplantıların iptallerine karşı olduğunu ifade ederken ‘yersiz ve savunulamayacak’ olarak değerlendirdiği Nazi kıyaslamalarının sadece, Nazilerin insanlığa karşı işlediği suçları önemsizleştirmeye yol açacağını belirtti.
Merkel, derin görüş ayrılıkları olduğu yönündeki görüşleri yinelerken özellikle gazeteci Deniz Yücel’e yönelik tutuklama kararını ve gazetecilere yönelik uygulamaları eleştirdi.
ZEYBEKÇİ ‘DOST ÜLKE’ DEDİ, ALMANLARA TEŞEKKÜR ETTİ
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin konuşma yapacağı salonların son anda ‘güvenlik ve içerik’ nedeniyle iptal edilmesi sonrası gözler bu ülkede bakanlarla planlanan yeni programlara çevrilmişti. Büyük bir medya ordusu ile Köln şehrindeki bir otelde 350 kişilik bir dinleyici kitlesine konuşan Nihat Zeybekçi, ‘Nazi dönemine benzer uygulamalar yapmakla’ suçlanan Almanya için ‘dost ülke’ tanımlamasında bulunarak kapıları açık tutmayı tercih etti. Ekonomi yönetimindeki Zeybekçi, konuşmasında “Bizim ziyaretimiz hafif stres yarattı. Hakkımız olan bir faaliyet ve yaklaşık bir milyon seçmenle buluşmak gibi bir hakkımızı kullanıyoruz. Bu hakkı kullanmada gösterdikleri gayretten dolayı Alman halkına teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.
İki ülke arasındaki yükselen gerilimden dolayı yeni iptallerin olması beklenmezken beklenenin aksine salon iptallerinin son kurbanı eski Enerji Bakanı Taner Yıldız oldu. İlk konuşacağı Hessen eyaleti sınırları içerisinde yer alan Grosskrotzenburg’daki salonun kontratı son anda iptal edilince Kelsterbach’da son dakika ayarlanan yeni bir salonda konuşma yapabildi.
Sosyal medyada AK Partili olarak bilinen pek çok isim organizasyonu yapanların hatalarına dikkat çekerken, hayır kampanyası yapılan programlarda bir iptal yaşanmaması ise çifte standart yapıldığı eleştirilerini beraberinde getirdi.
Önümüzdeki hafta bir araya gelecek iki ülkenin dışişleri bakanlarının görüşmesinde gerginliği azaltıcı mesajlar bekleniyor. Ancak dün akşam saatlerinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Hamburg’da yapacağı referandum etkinliğinin de iptal edildiği öğrenildi.
İLİŞKİLERİN GELECEĞİ ÖNEMLİ, GÖZLER ERDOĞAN’DA
Almanya ile 35 milyar dolar dış ticaret hacmine sahip olan Türkiye, bu ülkede 1,4 milyon seçmene sahip. Uzmanlar, birçok alanda güçlü ve tarihi işbirliği içerisinde olan iki ülkenin ilişkilerin günlük siyasi tartışmalara kurban edilmemesi görüşünde.  16 Nisan referandumunda oldukça önem kazanan Avrupalı Türkler arasında Türkiye ortalamasının üzerinde oy elde eden AK Parti, Türkiye’nin çok altında gerçekleşen sandığı katılımı (yüzde 43,7) mevcut gerilimi de kullanarak artırma fırsatını iyi bir şekilde değerlendirmek istiyor. Erdoğan’ın yalnız olmadığını ve kendisi ile Avrupa’ya gidebileceğini açıklayan MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çıkışı sonrası durum daha da dikkat çekici bir hal aldı.
Avrupa’da Avusturya ve Hollanda, ülkelerinde referandum çalışması yapılmasına karşı çıktıklarını kamuoyu ile paylaşırken gözler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasını hangi ülkede yapacağına çevrildi. Erdoğan’ın ‘Nazi dönemi’ benzetmesi yaptığı Almanya’ya gelmesi durumunda ziyaretin Alman kamuoyunda bir numaralı gündem olacağını tahmin etmek güç değil.
Ankara-Berlin hattında derin görüş ayrılıklarının kısa sürede ortadan kalkması pek mümkün gözükmüyor. Alman toplumunda Erdoğan antipatisi giderek artarken, seçim dönemine giren ülkede yeniden başbakanlığa oynayan Merkel’in Türkiye’ye karşı daha sert bir tutum takınması bekleniyor.
Bu arada, Avrupa’daki Türklerin, Erdoğan’ın sorumsuz açıklamaları sebebiyle yaşadıkları çevrelerde marjinalleşmeleri en büyük tehlike.
zeybekçi spot