Parti Devleti Kurmanın Ağır Maliyeti

[Haber-Analiz: Erman Yalaz]

28 Şubat yıldönümlerinde konuştuğumuz samimi mağdurlarından sıkça şu sitemi işitmiştik. “Zulüm, işten atma, haksızlıklar kayda geçirilmedi. Davalar, itirazlar zamanında yapılmadı.” Şimdi 28 Şubat mağdur edebiyatının rüzgarıyla iktidarda zulüm üstünü zulüm işleyenlerin çetelesi ise hem kendi elleri, hem sivil toplum kuruluşları hem bir avuç özgür gazeteci ve yayıncı eliyle tutulmaya devam ediyor.  Bakanların koca koca laflarla ‘cezaevlerinde tutuklu gazeteci yok’ dediği günlerde,  İsveç merkezli Stockholm Center for Freedom (SCF) adlı sivil toplum kuruluşunun yayınladığı “Türkiye’de Basın Özgürlüğü: Bilinenden Çok Daha Kötü” başlıklı (İngilizce) rapor gerçekleri bir kez daha zulüm sahiplerinin yüzüne çarpmıştı. SCF, 191 gazetecinin hükümlü ya da tutuklu olduğunu, 300’e yakın medya çalışanının cezaevinde ya da hapse girme tehditi altında olduğunu, geçen sene 839 gazetecinin adli soruşturma geçirdiğini ortaya koymuştu.
21 Temmuz 2016’da ilan edilen Olağanüstü Hal Uygulaması (OHAL) 3 kez uzatıldı. Referandumun yapıldığı 16 Nisan, son uzatmanın bitiş tarihi. Ancak Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetinin aylarca OHAL ile ülke yönetmeye devam edecekleri söylemleri hala sürüyor.  OHAL gibi yine Kanun Hükmünde Kararname adıyla tek kişinin fermanlarıyla yüzbinler işinden oldu. Bu KHK’lar bahane edilip hapsedildi.
Yedi ayı aşkındır ülkeyi OHAL ve KHK rejimine göre yöneten AKP, muhalif her kesimi susturmak, kamuda tasfiye yapmak, devleti ve kamu kurumlarını keyfine göre dizayn etmek, parti devleti ve kadrolaşmasını tamamlamak için 21 KHK çıkarttı. Kürt sorununu çözmek için başlatılan ‘Barış Süreci’ bölge halkı ve Türkiye’ye terör, katlihopiam, zulüm, işkence ve yıkım olarak geri döndü. DTP’li 12 milletvekili ve eş genelbaşkanları tutuklu. MHP, AKP ve çoğu HDP’li 80 belediyeye kayyım atandı. İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) çatısı altında birleşen İnsan Hakları Derneği (İHD), Helsinki Yurttaşlar Derneği (HYD), Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi (UAÖ TÜRKİYE) ve İHGD ile birlikte 7 aylık OHAL durum raporu hazırladı. 55 sayfalık raporun özeti şu: Türkiye’de zulmün dokunmadığı kurum, kişi, yer kalmamış. İktidar bugünlerde rakamlarda pek çekinir olduğunda olsa gerek, seçim anketi yapan şirketlerine ‘anket durdurma talimatı’ verdi.
Evet-hayır rakamları 16 Nisan’dan sonra kaç kişinin canını yakacak? Antidemokratik uygulamalar, insan hakları ihlalleri ne kadar sürecek? Bilmiyoruz. Ancak, 28 Şubat’ın samimi mağdurlarının altını çizdiği ‘zulmün kayda alınması’ hususuna şahit oluyoruz. İktidar bunu kimi zaman kendi eliyle yapıyor. Bir yandan iyi oluyor. Bugüne kadar gelmiş hükümetler arasında bu kadar pervasız ve hukuksuzluğunu tescilleyen başka Cumhuriyet hükümeti yok. Öte yandan İHOP gibi sivil toplum kuruluşları, gazeteciler hafızaları diri tutuyor. Tarihe not düşüyor. Bu zulüm ve aşağıda  okuyacağınız rakamlar ‘kaç evet eder’ bilmiyorum. Bildiğim birşey var. Hukuk Türkiye’ye tekrar hakim olduğunda bu rakamların da, yapılan haksızlıkların ve alınan kararların da bir gün mutlaka adalet huzurunda hesabı verilir.
Konuyu sayılardan ibaret görmek için değil, ama bu sayılara bakıp her bir rakamda bir aileyi, çocukları, ana babaları, gelecekleri çalınan yeni nesilleri, intihara sürüklenen parlak beyinleri, intihar deyip infaz edilen masumları, bir talimatla aylarca mahpus yatanları, maaşları-evleri-arabaları eşleri, ana babaları ellerinden alınan sabileri görebilirsiniz. Zulmünüz artsın, artsın ki zeval bulasınız yazmıştı bir gazeteci arkadaşımız ilk yazılarından birinde. Zulüm artmış, zeval bulmaları yakın olsun inşallah.
İHOP OHAL DURUM RAPORUNA GÖRE TÜRKİYE
Raporun ortaya koyduğu verilere göre, 21 Temmuz 2016 ile raporun hazırlandığı 23 Şubat 2017 tarihine kadar OHAL döneminde kamudan 100 bin 797 kişi ihraç edilmiş. Özel öğretim kurumları, üniversiteler, özel kurum çalışanlarının iş kayıpları dahil edildiğinde rakamlar 150 binlerin üstüne çıkacak anlaşılan.
Yine İHOP kayıtlarına göre, Meclis’ten Kültür Bakanlığı’na Yargı kurumlarından Şehircilik Bakanlığı’na kadar geniş yelpazede en büyük tasfiyeler Milli Eğitim, İçişleri, Sağlık, Adalet bakanlıkları ile YÖK ve Başbakanlık ve bağlı kuruluşları ve Yargı’da yaşanmış. Yani ülkenin yazıp okuyan, düşünen kesimleri, bunları yetiştiren devlet kadroları yok edilmiş. Milli Eğitim’den 33 bin 099, İçişleri Bakanlığı’ndan 24 bin 31, Sağlık Bakanlığı’ndan 6 bin 568, YÖK bünyesinden 5 bin 913, Adalet Bakanlığından 4 bin 235, Başbakanlık ve Bağlı Kurumlardan 3 bin 342, Maliye Bakanlığı’ndan 2 bin 518, Çalışma Bakanlığı’ndan 1282, Gıda Tarım Bakanlığı’ndan 998, Enerji Bakanlığı’ndan 820, Ulaştırma Bakanlığından 874, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, AYM ve HSYK’dan 4 bin 571 hakim-savcı ve kamu görevlisi ihraç edilmiş.
ihrac edilen devlet memurlari-bakanliklara gore dagilimi.jpeg
Diğer bilgiler şöyle:
80 BELEDİYE KAYYIMDA
15 Şubat 2016 tarihli 674 sayılı KHK ile Belediye Kanunu’nda değişiklik yapılarak ‘terör örgütleriyle ilişkisi tespit edilmesi durumunda’ belediyelerin merkezi hükümete devredilmesi yetkisi verildi. 23 Şubat 2017’ye kadar 80 belediyeye kayyım atandı.
AKP: 3, MHP:1, Demokratik Bölgeler Partisi (HDP ve Kürt kökenli bşk): 76
kayyim atanan belediyeler.jpegKAPATILAN VAKIFLAR
23 Temmuz 2016 tarihli 667 sayılı KHK ile 104, 17 Şubat 2017 Vakıflar Genel Müdürlüğü sitesine eklenen 37 yeni vakıfla birlikte 141 vakıf kapatıldı.
kapatilan vakiflar.jpeg
KAPATILAN DERNEKLER
23 Temmuz 2016 tarihli 667 sayılı KHK ile 1125, 677 sayılı KHK ile 375, 679 sayılı KHK ile 83 olmak üzere toplam 1583 dernek ve sivil toplum kuruluşu kapatıldı, kapısına kilit vuruldu. 182’sinin geri açılmasına izin verilmesine karşın 1401 dernek halen kapalı.
kapatilan dernekler.jpegKAPATILAN MEDYA KURULUŞLARI
20 Temmuz 2016-6 Ocak 2017 tarihleri arasında 178 medya kuruluşu kapatıldı. Bu kuruluşların 20’sinin (çoğu yerel basın) kapatma kararı kaldırıldı. Kapalı kuruluş sayısı halen 158. Basın yayın kuruluşlarının kapatma kararları hükümet ve organları eliyle (668, 675, 677, 683 sayılı KHK’lar ve RTÜK) alındı.
5 Haber Ajansı (Cihan, Muhabir, SEM, Dicle, Jinha), 62 gazete, 19 dergi, 34 radyo, 31 televizyon, 29 yayınevi ve dağıtım kurumu kapatıldı.
kapatilan basin kurulusu cizelge.jpegkapatilan basin kuruluslari grafik.jpegKAPATILAN EĞİTİM KURUMLARI
667 sayılı KHK ve MEB ilave listelerine göre 21 Temmuz 2016’dan Şubat 2017 sonu itibariyle 2 bin 324 özel eğitim ve öğretim kurumu kapatıldı. Bunlardan 15’i dünya kalitesinde eğitim veren vakıf üniversitesi yüzlercesi ise Türkiye ve dünya olimpiyatlarında farklı branşlarda şampiyonlar yetiştiren, ÖSYM, LGS, SBS gibi sınavlarda derece yapan binlerce başarılı öğrenciyi yetiştiren kurumlardı. Kapatma kararlarını 1112’si KHK kararıyla daha sonraki işlemler MEB ve YÖK ekli listeleriyle (1340 kurum) uygulandı.
 
 
kapatilan ozel egitim kurumlari.jpeg          ozel egitim.jpegÜNİVERSİTELER
İHRAÇ EDİLEN AKADEMİSYEN VE İDARİ PERSONEL
20 Temmuz 2016- 23 Şubat 2017 tarihleri arasında OHAL kapsamında 112 üniversiteden 4 bin 811 akademisyen (Profesör, Yrd. Doç.Dr. Doç. Dr., araştırma görevlisi) ihraç edildi. YÖK ve üniversite kadrolarından 1102 kişi ihraç edildi. Toplamda Yüksek öğrenim kurumlarından 5 bin 855 kişi ihraç edilmiş oldu.
ihrac edilen akademisyen tablo1.jpegihrac edilen akademisyenler.jpegMİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI İHRAÇ EDİLEN ÖĞRETMENLER
Milli Eğitim Bakanlığı 6 ayrı kararname ile 33 bin 99 öğretmen ve idari personel hakkında ihraç kararı verdi.  Kamuda hizmet veren eğitimcilerin  28 bin 163’ü 672 sayılı KHK ile görevden alınırken, 675, 677, 679 ve 686 sayılı KHK’lar birlikte 32 bin 990’u öğretmen, 69’u idari personel ihraç edilmiş oldu. Özel öğretim kurumlarında çalışan 22 bin 474 öğretmen, uzman ve yönetici dahil edildiğinde eğitimdeki büyük tasfiyenin rakamları 55 bini aştı. Buna ek olarak, kapatılan dershaneler ve etüd-eğitim merkezlerinden dolayı işlerini kaybeden onbinlerce eğitimci ve çalışan yer alıyor.
milli egitim ogretmen ihraclari tablo.jpeg milli egitim ogretmen ihraclari.jpegYARGIDA HAKİM-SAVCI İHRAÇLARI- ADALET BAKANLIĞI – 8 BİN 712
21 Temmuz 2016’dan itibaren çıkarılan 5 KHK ile (672, 675, 677, 679, 686 sayılı) ve ilgili kurumlar eliyle Anayasa Mahkemesi’nden 39, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’ndan 15, hakim ve savcılardan 3 bin 886, Yargıtay’dan 193, Danıştay’dan 91 üye, Askeri Yargı’dan 194, Sayıştay başkanlığından 153 üye dahil 4493 kişi ihraç edildi, görevinden alındı. Anayasa Mahkemesi’nin 4 Ağustos 2016 tarihinde 2 Anayasa Mahkemesi üyesine yönelik meslekten çıkarma kararı hükümeti cesaretlendirdi, son HSYK seçimlerinde dizayn ettiği üst kurul yapısıyla hakim ve savcıların 3’te birinden fazlasının tasfiye kararı alındı. Yine Adalet Bakanlığı bünyesinde çalışan 4233 bakanlık personeli ile 2 Adalet Akademesi çalışanı dahil, 4 bin 235 kamu çalışanı ihraç edildi.
yargi kurumlari tablo1.jpeg yargi kurumlari tablo2.jpegİÇİŞLERİ BAKANLIĞI ve SİLAHLI KUVVETLERDE BÜYÜK TASFİYE
OHAL kapsamında çıkarılan 5 KHK kapsamında (672, 677, 679, 683, 686 sayılı) İçişleri Bakanlığı’ndan çoğu emniyet personeli olmak üzere 24 bin 31 kamu çalışanı ihraç edildi.  Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nden 2 bin 348, bakanlık personelinden 891 kişi kamuda işinden oldu. Ayrıca emekli olmuş 1140 emniyet mensubunun silah, ünvan, ruhsat, kamuda çalışma hakkı gibi temel hakları gerekçesiz şekilde elinden alındı.
icisleri bakanligi ihrac kararlari tablosu.jpegTSK-SAHİL GÜVENLİK, JANDARMA
20 Temmuz 2016-17 Şubat 2017 arasında çıkarılan 8 ayrı KHK ile 8 bin 775 TSK mensubunun ihracı gerçekleştirildi. İhraç kararı alınan personelin 3 bin 15’i Kara Kuvvetleri Komutanlığı, 2 bin 815’i jandarma,  1271 Hava Kuvvetleri Komutanlığı, 760’ı Deniz Kuvvetleri komutanlığı personeliydi.  Darbenin merkez üssü denilen Genelkurmay Başkanlığı personelinden sadece 1 kişi ihraç edildi.  İhraç edilenlerin darbe ile irtibatlarına dair somut yargı kararları, idari soruşturma sonuçları henüz ortaya çıkmadı.
tsk ihraclari.jpeg