Avrupa Parlamentosu: ‘Gazeteciler Silivri’ye Götürülüyor, Tepkiler Yeterli Değil’

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) önceki akşam gerçekleşen Strazburg oturumlarında Türkiye’de tutuklu gazetecilerin durumu, medyaya yapılan baskılar ve ifade özgürlüğü problemleri tartışıldı. Türkiye’de ‘asıl darbe’nin 15 Temmuz’dan sonra geldiği ifade edilirken gazetecilerin derhal serbest bırakılması çağrısı yapıldı. İnsan hakları ihlalleri ve işkencelerin bir an önce durdurulmasına yönelik uyarılar da gündeme geldi.
AP, Türkiye’de yaşananları yakından takip ediyor
Türkiye’de son 3 yılda giderek artan baskı ve susturmalar 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ivme kazandı ve ülkedeki muhalefete yönelik topyekûn bir sindirme hareketi başladı. Çok sesliliğin garantisi olan medya organlarının susturulması devam ederken, ülkede yalnızca iktidara yakın medya ‘tam anlamıyla’ çalışabiliyor. Yüzlerce gazeteci hakkında soruşturma başlatılması ve onlarca medya kuruluşunun kapısına kilit vurulması eleştirel medyayı tüketmek üzere.
Avrupa Parlamentosu’nda da Türkiye’nin konumu tartışılırken, AB’ye üye olma aşamasındaki bir ülkenin basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü gibi konularda dünyada son sıralardaki Çin, Kuzey Kore ve Rusya gibi ülkelerle adının anılması ele alındı.
Şaşkınlık ve endişe hâkim
Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi olan Türkiye’nin son yıllardaki anti-demokratik tutumları parlamentolarda şaşkınlık ve endişe ile izleniyor. Türkiye 2016 yılında tekrar 3O yıl öncesinin problemleri ile uğraşma noktasına geldi. Avrupa’dan Türkiye’ye yapılan çağrılar “temel insan hakları, işkencenin durdurulması, yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü” gibi üçüncü dünya ülkelerinin demokrasi problemlerine yönelik uyarılara dönüştü.
Avrupalı parlamenterleri, darbeyi gazetecilerin, is adamlarının, öğretmenlerin, akademisyenlerin, ev kadınlarının, yaptığına inandırmak zor. Bu sebeple Türkiye konulu toplantılarda, darbeyi kimin yaptığı değil, darbe sonrasında ‘asıl darbeyi yapan’ Erdoğan’ın baskıcı tutumları, insan hakları ihlalleri, işkenceler, konuşuluyor. Tüm bunların yanında Türk hükümeti ile diyaloğun devam etmesi gerektiğini vurgulanıyor. Mülteci meselesinden dolayı Türkiye’ye fazlasıyla tolerans gösterildiği kabul ediliyor.
Parlamenterler ne söyledi?
Toplantıya katılan Türkiye raportörü Kati Piri de Türkiye’de yaşanan baskıcı uygulamalara dikkat çekti. 130’dan fazla gazetecinin, belediye başkanlarının, üniversite hocalarının hapishanede olduğunu söyleyerek Türkiye’nin tekrar eski günlerine dönebilmesi için hukuk, demokrasi ve temel insan haklarını güçlendirmesi gerektiğini ifade etti.
Toplantıda söz alan bir başka parlamenter Renate Sommer, Erdoğan’ın diktatöryal bir başkanlık sistemi istediğini söylerken, Türkiye’nin AB’ye üye olabilmesi için tekrar demokrasiye dönmesi davetinde bulundu. Belçikalı politikacı Mark Demesmaeker ise “Gazeteciler Silivri’ye götürülüyor, işkenceler yaşanıyor, bu tepkiler yeterli değil” ifadelerini kullandı.
‘Bunlar sadece rakam değil, insan’
Alman parlamenter Rebecca Harms ise tutuklu gazetecilerin isimlerini tek tek okurken “Bunlar sadece rakam değil, insan… Bizim ailemizden insanlar” şeklinde tepki verdi. Harms, “Televizyon izlerken bile Türkiye’de bir şeylerin kırılacağını hissettim, Türkiye’nin ifade özgürlüğü ve hukukun üstünlüğüne ihtiyacı var” dedi.
Yüzlerce gazetecinin, iş adamlarının, ev hanımlarının, üniversite hocalarının suç olmayan bahanelerle hapislere atılmasına Fransız parlamenter Maria-Christine Vergiat da şu sözlerle tepki gösterdi:
“Yüzlerce gazeteci hapiste, binlercesi de işsiz kaldı. Sadece bir telefon uygulaması kullandı diye, Gülen Hareketine sempatisi var diye insanlar içeriye atılıyor. Türkiye’nin geriye gitmesini istemiyoruz bunlara son verilmesi lazım.”
Bulgar vekil: İddialar komik
Yeşiller Grubu’ndan Bodil Volero ise Türkiye’den irtibatta olduğu kimselerin, AB’nin kendilerine sırtını döndüğünü düşündüğünü belirtirken, “Onları iyi tanımalıyız ve yardım etmeliyiz” şeklinde konuştu.
Türkiye hapishanelerinde yaşanan işkencelere dikkat çeken Hollandalı parlamenter Beyder Bas ise, sosyal medyada “TurkeyPurge” sayfasının detaylı bilgiler verdiğini aktararak takip edilmesini tavsiye etti. Bulgar parlamenter Georgi Pirinski, darbe ile ilgili ortaya atılan iddiaların hepsini “komik” olarak nitelendirirken, tutuklu gazetecilerin bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Türkiye’yi Ortadoğu’ya bırakmayalım
AP’nin ve Avrupa Konseyi’nin bundan sonra ne gibi tedbirler alacağı veya yaptırımlar uygulayacağı tartışma konusu. Mülteci meselesinden dolayı ellerinin bağlı olduğunu ve Erdoğan’ın şantajlarına boyun eğdiklerini düşünen bir kesim olduğu gibi, her şeye rağmen diyalogun devam etmesi gerektiğini düşünenler de mevcut.
Aksi takdirde Türkiye’nin yönünü tamamen Rusya’ya veya Ortadoğu’ya dönmesinden endişe ediliyor. Bununla birlikte, önceden beri Türkiye karşıtı olan vekiller ise Türkiye’nin adaylık statüsünden çıkarılmasını artık daha yüksek tonda seslendirebiliyorlar.
Mehmet Dinç / Strazburg – Tr724