Casusluk Oynuyorlar!..

ARİF EROĞLU
Benim kendisini ilk defa 1996 yılında gazeteci olarak katıldığım bir iş adamı grubuyla yaptığımız Bükreş gezisi sırasında tanıdığım Tamer Atalay bugünlerde canla başla bir şeyleri anlatmaya çalışıyor. İnsanlar fikir beyan edebilir, eleştiri de yapabilir, fakat yaşını başını almış bazı insanlara iftira atmak hiç yakışmıyor.
Okuldaki idarecilerle konuşurken şahit olduğum bazı meseleleri yazmam gerektiğini düşünüyorum. Meğer Tamer Atalay, Bülent Arınç’ın kendisine kafayı takmasıyla elçiliğin cüzzamlılar listesine girmiş.
Bir önceki büyükelçi Ömür Şölendil, her hangi bir program için okula geleceği zaman önden adam gönderip bu zatın gelip gelmediğini kontrol ediyormuş. Okula da ‘onu kesinlikle hiçbir programınıza davet etmeyeceksiniz’ diye tavsiyede bulunuyormuş. Fakat idareci arkadaşlar hem ziyaret etmeyi hem de davet etmeyi hiç ihmal etmemişler.
Bu değerli işadamımız da arkadaşlar her geldiğinde şimdi terör örgütü vs.. dediği okulların kuruluşunda nasıl emek verdiğini gayret ettiğini anlatıp hak ettiği ilgiyi görmediğinden şikayet ediyormuş. Anlaşılan o ki; bu ‘ihanet okullarını’ (!) milletin başına bela edenler ortada bunun hesabını nasıl verirler bilemem. Başka bir ülkede insanları fişlemek, haklarında bilgi toplamak, onları yabancı bir ülkenin istihbarat servislerine ulaştırmak düpedüz casusluk faaliyetidir.
Şimdilerde bu işe soyunmuş yeni yetme, bazı derneklere alternatif olarak kurulmuş bir iş adamları derneği var. Gizli gizli bir araya gelip casusluk oynuyorlar. Bu yaptıkları açıktan suç. Bunların kim olduklarını, nerede toplandıklarını, hatta kaç kişiyi fişlediklerini, kimlere teslim ettiklerini ben bile biliyorsam muhtemelen Romanya devletinin kurumları da biliyordur.
Böyle giderse yarın bu insanların casusluk suçlamasıyla karşı karşıya kalıp bu topraklarda mahkum olması pek hoş olmayacak. Şayet burada yaşayan Türk’ler Lumina Eğitim Kurumlarında görev yapan öğretmenlerin ‘terörist’ olduğuna zerre kadar inansaydı korkudan aleyhlerinde tek laf edemezlerdi.
Bu insanlardan kendilerine bir zarar gelmeyeceğini çok iyi bildikleri için sözüm ona bu kadar cesurlar (!). Geçenlerde Uniri meydanına çadır kuran PKK, Abdullah Öcalan’a özgürlük, terörist Erdoğan pankartları asıp halka bildiri dağıttı. ‘Mevzu vatansa gerisi teferruattır’ diyen Tayyiban’lardan çıt yok, nedeni gayet basit; korkudan değil laf etmek ağızlarını bile açamazlar.
Okulda ne Tayyip Erdoğan ne de Türkiye aleyhinde tek kelime bulamadığınız gibi Türkiye’yi de Romenlere en güzel tanıtan kurum. Bu mütecaviz Tayyiban kitlenin gücü ancak sesi soluğu çıkmayan gariban öğretmenlere yetiyor. Romanya’da dahil olmak üzere böyle giderse Avrupa’daki Türk’leri zor günler bekliyor.
Hizmete gönül vermiş insanlar zaten ciddi çile çekiyor ve çekmeye devam edecekler ama bu zulüm ve işkenceyi onlara reva gören güruhun bu yaptıkları Avrupa’yı oldukça tedirgin etmiş gözüküyor.
Yarın terörist dedikleri insanların yerine bu zihniyetin temsilcileri terörist olarak afişe edilirlerse hiç şaşırmayın, o noktaya doğru hızla gidiyoruz Allah büyüktür…