Gözaltındakilere Sistematik İşkence Yapılıyor

Türkiye’de her gün insan hakları ayaklar altına alınıyor. Nihat Zeybekçi’nin basına yansıyan ‘gebertin bizi diye yalvaracaklar’ şeklindeki insanlık dışı ifadeleri, Emniyet, adliye veya cezaevinde tutulan binlerce kişi için gerçek mi oluyor?

Zeybekçi’nin ifadeleri, hem işkencelerden haberdar olduğu hem de işkenceyi meşru göstererek işkencecileri cesaretlendirdiğini ortaya koyuyor.
Toplumun her kesiminden binlerce insanın fişleme listeleri üzerinden gözaltına alındığı şu günlerde korkunç iddialar geliyor.  İddialara göre gözaltındakilere yapılan kötü muamele, sistematik işkenceye yerini bırakmış durumda. Gözaltına alınanlara suçlu suçsuz demeden yapılan muameleler 12 Eylül uygulamalarını hatırlatırken yapılanlar insanlık onurunu yerle bir edecek boyutlara ulaştı.
Avukatların verdiği bilgiye göre gözaltına alınanlardan bazılarına gerek Ankara’da gerekse İstanbul’da tırnak çekme, bayıltana kadar dövme, aç ve susuz bırakma, cinsel istismarda bulunma dahil her tür insanlık dışı muamelenin uygulandığı, fenalaşanlara da hiçbir tıbbi yardımın da ulaştırılmadığı belirtiliyor.
İstanbul ve Ankara’da bazı şüphelilerin MİT’e teslim edildiği ve MİT’in bu isimleri bilinmeyen sorgu merkezlerine götürdüğü iddiaları da mevcutken bazı avukatlar sorgu mekanlarının mezbahaya benzediğini anlatıyor.
MİT’e teslim edilen kişilerin ağır işkenceye tabi tutulmasından veya gözaltında kaybolmasından endişe ediliyor.
Uluslararası Af Örgütü: İnsan hakları ihlalleri korkunç
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty, Uluslararası Af Örgütü’nün sahada bulunan araştırma ekibinin belgelendirdiği insan hakları ihlallerini korkutucu olarak nitelendirdi. Shetty, “İnsan hakları ihlalleri hakkındaki açıklamalarımız avukatlar, doktorlar, aile üyeleri ve gözaltı merkezindeki bir tanık ile yapılan ayrıntılı görüşmelere dayanmaktadır. Halihazırda Türkiye’de süregelen, yoğun baskıdan etkilenen insan sayısı bile başlıbaşına ürkütücüdür. İşkenceyle mücadele gibi, insan haklarında zorlukla elde edilmiş bazı kazanımların kaybolması trajik bir gelişme olacaktır” ifadeleri yer aldı. Örgüt, bağımsız gözlemcilerin gözaltında tutulan kişilerin bulundukları bütün mekanlara, yerlere erişimine izin verilmesi çağrısında bulundu.
Ailelere ise büyük görev düşüyor:
1.Aileler yakınlarının peşini bırakmamalı, akıbetlerini sormalı, soruşturmalı
2.Yakınları Emniyet’in önünden ayrılmamalı, barolara başvurmalı
3.İşkence görenlerin aileleri, ilgili tüm ulusal ve uluslararası kurumlara başvurmalılar.
4.İnsan hakları örgütlerini göreve çağırmalılar.
5.Mail, twitter vb yollarla olan bitenleri uluslararası platformlara taşımalılar…