ABD Mahkemesi Tahşiye Davasını Reddetti: Gülen’e Yönelik Iddialar Temelsiz

Fethullah Gülen Hocaefendi aleyhinde ABD’de açılan Tahşiye davasındaki kararın, aleyhindeki diğer davaları da etkileyebileceği belirtildi.

AKP hükümeti tarafından tutulan Amsterdam Hukuk Bürosu’nun ABD’de Fethullah Gülen Hocaefendi’ye karşı açtığı ‘Tahşiye Davası’ düştü. İddiaları temelsiz bularak davayı reddeden mahkeme, Gülen’in sohbetlerinin gizli mesajlar barındırdığı iddialarını da ‘yersiz’ olarak yorumladı.
ABD Federal Mahkemesi, Erdoğan Hükümeti tarafından tutulan Amsterdam & Partners LLP adlı hukuk firmasının, Türkiye’deki Tahşiye davası sanıklarının mağdur edildikleri gerekçesiyle ABD’de Fethullah Gülen aleyhine dava açma talebini reddetti. Pennsylvania Orta Bölge Mahkemesi Hakimi Robert Mariani, şikayetçilerin iddialarının temelsiz olduğunu ifade etti. Söz konusu davada Gülen’in, Türkiye’de ‘Tahşiyeciler’ adı verilen bir gruba eziyet edilmesine yardım ve yataklık ettiği, söz konusu grup mensuplarının keyfi bir şekilde gözaltına alınmalarını sağladığı iddia edilmişti.
Büyük meblağlarla tutulan avukattan yorum yok
Türk Hükümeti tarafından büyük meblağlar karşılığında Amerika’da Gülen hareketi aleyhine faaliyet yürütmesi için tutulan hukuk şirketinin sahibi Robert Amsterdam, davanın reddiyle ilgili yorum yapmadı.
Pennsylvania Orta Bölge Mahkemesi’nin reddettiği davada, Gülen’i Steptoe & Johnson LLP  hukuk bürosu temsil ediyordu. Gülen, 2015 Aralık ayında, 3 Türk vatandaşının haksız yere soruşturulması ve mağdur edilmesi suçlamalarıyla ilgili iddiaları 3 Şubat’ta reddettmiş ve şikayetin geri çevrilmesi talebinde bulunmuştu.
Gizli mesaj iddiası ‘yersiz’
Steptoe Hukuk bürosu, davacıların, Gülen’in kendileri aleyhinde uygunsuz bir talimat verdiği iddialarının temelsiz olduğunu belirtti. Amerika’da Gülen aleyhinde ‘ABD’de yaşayan fakat başka bir ülkede uluslararası hukuka aykırı bir şekilde insan hakları ihlalleri yaptıkları iddia edilen kişilerin yargılanabildiği yasa’ üzerinden dava açabilmelerinin mümkün olmadığını belirtti.
Mahkeme, savunma makamının yaklaşımına katılarak, davacıların Türkiye’de mağdur olduklarını iddia ettikleri insan hakları ihlalleriyle Gülen arasında bir bağlantı olduğu savını ‘temelsiz ve konjönktürel’ bularak reddetti. Mahkeme aynı zamanda, Gülen’in sohbetleri sırasında gizli mesajlar ve talimatlar verdiği iddiasını da yersiz buldu.
Mahkeme, davayı ‘hükümet aracılığıyla işlenen suçlar’ temelinde olması dolayısıyla, Amerikan Anayasa Mahkemesi’nin, ‘Türk Hükümetinin siyasi ve kolluk ve yargı güçlerince yürütülmüş bir faaliyeti yargılamasını’ imkansız kılacak önceki benzer içtihatlarını göstererek reddetti. Gülen’i savunan Steptoe Hukuk şirketi avukatı Reid Weingarten, Federal mahkemenin verdiği kararı memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Bu karar, Gülen aleyhindeki diğer davaları da etkiler
Steptoe Hukuk şirketi avukatlarından Michael Miller ise “Bu karar, Gülen aleyhinde benzeri davaların açılmasını kesin olarak engeller. Söz konusu dava, siyasi motifli ve belli bir düzeyde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştirilen bir saldırıydı. Gülen’in ise Erdoğan Hükümetini yolsuzluğa bulaşmış ve otoriter olmakla suçlamanın dışında yaptığı bir şey yok.” açıklamasında bulundu.
Hukuk uygulanırsa Türkiye’de de aynı sonuç çıkar
Türkiye’de Tahşiye davasında yargılanan polislerin avukatlarından Kemal Şimşek, ABD’deki kararı değerlendirdi. Evrensel hukuk uygulanırsa Türkiye’de de aynı sonucun çıkacağını ifade eden Şimşek, “ABD mahkemesi sözde delilleri inandırıcı bulmadığı için ilk incelemede reddetti. Hukukta genel kaideler evrenseldir. Özellikle ceza hukukunda böyledir. Bu evrensel normları bizim dosyamıza da uygularsanız sonuç aynı olur. Ancak buradaki dava siyasi olduğu için hukuki sonuç çıkmıyor.” dedi.
(Aydoğan Vatandaş Newyork)