Zaman ve Diğerleri..

ERGUN BABAHAN
Hizmet mensupları, inanç soykırımı diyebileceğimiz bir muameleye maruz kalmış durumda. Türkiye’nin bir ilinden ‘Paralel Yapı’ adı altında yapılan operasyonlarda çocuklu kadınların, yaşlı adamların gözaltına alındığı, tutuklandığı haberinin gelmediği bir tek gün bile olmuyor neredeyse.

Burs veren, öğrenci okutan insanlar ‘terörist’ diye yaftalanıyor, yetmiyor mallarına, mülklerine el konuluyor. Devletlerin en temel kuralı olan mülkiyet hakkının dokunulmazlığı pervasızca çiğneniyor. Yemek fabrikaları, kreşler, gazeteler, üniversiteler, özel okullar, bankalar, oteller AKP’lileştiriliyor hızla.

Kararları veren ‘sözde’ bağımsız mahkemeler. Türkiye’nin yargı sisteminin bağımsızlığı ve etik kurallara saygısı artık Amerikan mahkemelerinin konusu olmuş durumda. Düşünün ki, Amerikalı bir savcı çıkıp suçluların rüşvet ağı sayesinde cezaevinden çıktığını iddia ediyor; ne yüksek yargıdan, ne Adalet Bakanlığı’ndan ne de hükümetten tık çıkmıyor. İddiaların doğruluğunun zımnen kabulü anlamına geliyor elbette bu suskunluk.

Yüksek yargı mensuplarının Saray ve AKP ile içli dışlılığı, yargı sisteminin tarafsızlığı ve bağımsızlığı konusunda başka bir söze gerek bırakmıyor. Yani? Yanisi şu: Bu yargı sistemi hakkınızı korumaz, siyasi iktidarın istediği doğrultuda karar verir ve sizi mağdur eder.

Bu durumda ne yapmalı?
Yapılması gereken şu: Bütün davalarınızı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidecek şekilde hazırlamalı, gerçek adaleti bu mahkemede aramak zorunda kalacağınızdan emin olmalısınız. Buradaki dava sürecinde hazırlığınızı iyi yapmaz, AİHM standartlarında bir dosya sahibi olamazsanız, uğradığınız mahkumiyet ne olursa olsun, orada da istediğiniz adaleti bulamayabilirsiniz.
Yani, yerelde hazırladığınız dosya, AİHM’e götüreceğiniz davanın özünü teşkil edecektir.
Zaman gazetesi, Today’s Zaman, Cihan Haber Ajansı, Aksiyon dergisi, Irmak TV tam da bunu yapmış. Daha bugünden AİHM’e teslim edilecek nitelikte bir başvuru dilekçesi hazırlayarak Anayasa Mahkemesi’nin kapısını çalmış.
Gazeteden yazar arkadaşım, Avukat Orhan Kemal Cengiz yıllardır AİHM nezdinde çalışan bir hukukçu olarak dilekçesini bu standartlarda hazırlamış. Size tavsiyem, bu dilekçeyi bulup okumanız.
Aklınızda tutmanız gereken husus şu: Dosyanızı bugünden AİHM standardında hazırlamanız şart. Bunun için dava dosyalarına AİHM davalarını iyi bilen, bu prosedürü yıllardır uygulamış avukatları şimdiden danışman olarak almanız.
Görünen köy kılavuz istemez: El konulan yemek fabrikaları da, okullar da, gazeteler de adaleti bu sistemde bulamayacaktır. Bunun adresi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olacaktır. Bugünden hazırlığı bu hedefe göre yapmak gerekir.

Ben önümüzdeki birkaç gün içerisinde Orhan Kemal Cengiz’in Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru dilekçesini irdeleyeceğim. Bugüne kadar mağdur olmuş herkes kendisi için bazı ipuçları bulabilir, davranış şeklini belirleyebilir.

Dilekçeyi okudukça, Zaman gazetesine nasıl keyfi bir şekilde el konulup havuz medyasının bir parçası haline getirildiğini bir kez daha göreceksiniz. Hem de hukuki argümanlarıyla. Bütün bu davalar yakında AİHM’e gidecek ve gerçek hukuku orada göreceğiz hayırlısıyla…
(Kaynak: Özgür Düşünce Gazetesi)