AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, AKP Genel Merkezi’nde veda konuşması yaptı. “Pazarlık esasına dayalı makam kabul etmem” diyen Davutoğlu, “Başbakan’ın kendi kararı” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yalanlanlayarak “4 yıl görev yapmamak benim tercihim değil, bir zaruretin sonucu” diye konuştu.
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu dün akşam Saray’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmüş, görüşmeden “AKP’de olağanüstü kongre” kararı çıkmıştı.
Bu görüşmenin ardından Davutoğlu, bugün AKP Genel Merkezi’nde MYK’yi topladı. Önceki görüşmelere göre kısa süren MYK’nin ardından gazetecilerin karşısına geçen Davutoğlu’nun heyecanlı olduğu ve konuşurken teklediği görüldü.
Davutoğlu, konuşmasına “başarılarını” sıralayarak başladı. “Bugüne kadar canla başla çalıştığımı düşünüyorum bunun şahidinin de milletimiz olduğunu düşünüyorum” diyen Davutoğlu, “Karizmatik liderden sonra bir boşluk doğar ve kan kaybı başlar. Benim genel başkan olduğum AK Parti’de tek bir istifa yaşanmamış, partimiz omurgasından hiç bir şey kaybetmemiştir. Bu konuda bana katkıda bulunan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
MKYK’YE GÖNDERME
Davutoğlu’nun konuşmasında dikkat çeken bölüm, MKYK’ye gönderdiği mesajlardan oluştu. Partinin il ve ilçe başkanlarını atama yetkisini kendisinden alan MKYK üyelerine seslenen Davutoğlu, “Ben yola çıktığımın arkadaşlarımın benimle olduğundan emin olmak istedim. Benimle olmadıkları an da bana söylemelerini isterim. MKYK’da alınan kararı refik olmakla bağdaştıramadım” dedi.
ERDOĞAN’I YALANLADI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Davutoğlu’nun basın toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada “Başbakan’ın kararı” demişti. Davutoğlu, bu sözlere aksi yönde ifadeler kullandı. Davutoğlu, “4 yıllık sürenin daha kısa sürmesi benim tercihim değildir. Zarurettir” dedi.
Davutoğlu’nun konuşmalarından satırbaşları şöyle:
– Bugüne kadar canla başla çalıştığımı düşünüyorum, bunun şahidinin de milletimiz olduğunu düşünüyorum. Bugün gelecek perspektifimizi paylaşmam gerekiyor. Birinci dönemin en önemli meydan okuması, kurucu ve karizmatik liderden sonra AK Parti’nin geleceğe hazırlanmasıydı. Karizmatik liderden sonra bir boşluk doğar ve kan kaybı başlar. Benim genel başkan olduğum AK Parti’de tek bir istifa yaşanmamış, partimiz omurgasından da hiç bir şey kaybetmemiştir. Bu konuda bana katkıda bulunan bütün arkadadşlarıma teşekkür ediyorum.
– 62. hükümet zamanında hedefim ülkeyi huzurlu bir şekilde seçime götürmekti. Kaos senaryoları söz konusuydu.Ülke güvenliği bağlamında daha Başbakan olduğum zamandan itibaren bir meydan okuma vardı. Hem bu olayların üstesinden gelmek, hem de daha büyük terör saldırısıyla karşı karşıya kaldığımızda neler yapabileceğimizi planlamaktı.
– Devam eden yatırmların eksiksiz bir şekilde tamamlanması da bizim en temel görevimizdi. Hiç bir yatırımın takviminde bir şaşma yaşanmamıştır.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI OLARAK…”
– İkinci dönemimiz en kritik dönemdi. Sadece AK Parti itibariyle değil Türk tarihinin en kritik dönemlerinden birisiydi. 7 Haziran 1 Kasım arası. Puslu havayı seven çakallar ortaya çıkmıştı. Partimizde hüzün vardı acaba ne olacak kaygısıv ardı. Geriliyor muyuz kaygısı vardı. 7 Haziran’da şunu söyledim; başınızı dik tutun.
– Huzurunuzda hesap makamında olan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak; üç ayda bütün vaatlerimizi yerine getirmenin huzuru içindeyim.
– Önümüzdeki 4 yılı tamamlayacak güçlü AK Parti hükümetleri devam edecektir.
– Her cephede üzerimize düşeni yapmaya gayret ettik. Sayın Cumhurbaşkanımız “Emanetçi bir başbakan istemiyoruz” demişti, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık koltuğunun hakkını vermek için gece gündüz çalıştım.
– Ben partimizin geleneklerinin yaşatılmasını asli unsur olarak gördüm. Adımımı basmadığım viyaletimiz kalmadı. Bazı vilayetlerimize 7,8,9 kere gittim.
– Değerli basın mensupları, vatandaşlar, AK Parti mensupları. Partimiz yeni bir dönemin eşiğindedir. Yaptığımız istişarelerle 22 Mayıs 2016 günü tüzüğün 70. maddesi gereğince partimizin olağanüstü kongresine gitme kararı aldım.
– Benim bu kararı almamda bir başarızlık duygusu da pişmanlık da yok.
– Yaptığım görevi hakkıyla yaptım. Peki neden böyle bir karar aldım; hayat insana bir çok şey öğretiyor. Hiç terk etmediğim prensiplerim var. Hiç bir zaman makam talep etmedim.
– Mutabakatın olmadığı yerde genel başkan adayı olmayı düşünmem.
– Ben yola çıktığımın arkadaşlarımın bizimle olduğundan emin olmak istedim. Benimle olmadıkları an da bana söylemelerini isterim. MKYK’da alınan kararı refik olmakla bağdaştıramadım.
– AK Parti’nin birliği beraberliği için genel başkan değişiminin daha doğru olacağı bende hasıl oldu. Bu bağlamda önümüzdeki olağanüstü kongrede aday olmayı düşünmüyorum.
– Pazarlık esasına dayalı makam kabul etmem.
– 4 yıllık sürenin daha kısa sürmesi inanın benim tercihim değildir, zaruretin neticesidir
– Aday değilim ama mücadeleyi AK Parti neferi olarak sürdüreceğim.