HABER ANALİZ- AZİZ İSTEGÜN
Baharı daha yeni yarıladık ama Türkiye, dış politikadan Kürt sorununa kadar birçok alanda kavurucu sıcakları yaşıyor. Yükselen şiddet, yürekleri yakan şehit haberleri, sokağa çıkma yasakları, Kilis’i kalbura çeviren IŞİD roketleri, canlı bombalar ve antidemokratik uygulamalar kabus gibi çöktü ülkenin üstüne. Doğu-Güneydoğu ise 90’lı yıllara rahmet okutan günler yaşıyor.
Çözüm sürecinin heba edilmesinin ardından Kürt sorununda ateşin yükselmesi, futbol sahalarından Meclis’e kadar her yerde tansiyonu yükseltti. Bu hafta peş peşe iki olay yaşandı. Durumun vahametini gösteren her iki hadise de Ankara’da meydana geldi.
Trübünde tekme tokat dayak
İlki bir futbol maçı… İsmi ve temsil ettiği karakterden dolayı gittiği her deplasmanda faşizan saldırılara maruz kalan Amedspor’a yönelik eylemler lince dönüştü. 2. lig kırmızı grupta, 24 Nisan’da Ankaragücü’ne misafir olan Amedspor, 2-1 kazandığı maçın ardından protokol tribününde saldırıya uğradı. Ev sahibi yöneticiler, misafirleri olan 1’i kadın, 5 Amedspor yöneticisini adeta linç etti. Tekme-tokat dövülen Amedliler, tribündeki merdiven boşluğundan aşağı atıldı. Saldırganlar ceza yerine neredeyse ödüllendirildi. Ne Trabzon’da hakemler stada kilitlenince devreye giren devlet başkanından ses çıktı, ne de Cuma namazı çıkışı Diyarbakır Ulu Camii önünde boynuna puşi takıp miting düzenleyen başbakandan… Misafirlerini protokol tribününde öldüresiye döven Ankaragücü yöneticileri ise savcılık tarafından serbest bırakıldı.
Vekiller hastanelik oldu
Gelelim daha vahim olan diğer hadiseye… Milletin sorunlarını siyaset yoluyla, konuşarak çözmenin yeri olan Meclis, meseleleri tekme tokatla çözme iradesinin tecelligahına dönüştü. HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasını içeren anayasa değişikliği teklifine yönelik görüşmelerde, fikirler yerine tekmeler konuştu. İki gün üst üste boks ringine dönüşen Parlamento’daki görüşmeler karakolda bitti. Yaralanan vekiller, doktordan darp raporu aldı. Ha, şu ibretlik detayları hatırlatmadan geçmeyeyim; kavga sırasında HDP’li Hüda Kaya da tartaklandı. Dindar AKP’li vekiller, 28 Şubat mağdurlarından, başörtülü kadın bir milletvekillini tartaklamakta herhangi bir beis görmedi. Kavgayı, araya giren CHP ve MHP’li milletvekilleri ayırırken, AKP’lilerin HDP’lilere, “Dağa dağa. Terörist!” diye bağırdıkları görüldü.
Ülke parçalanıyor
Ülkeyi yönetenler farkında mı bilmiyorum ama bu yaşananlar aidiyet bağlarını zayıflatıyor. Diyarbakır’da, bölgede yaşayan Kürtler ayrımcılığa maruz kaldıklarını düşünüyorlar. Allah aşkına, elinizi vicdanınıza koyun, Ankara’da Amedspor’un başına gelenler, Diyarbakır’da Bursa’nın, Konya’nın Kayseri’nin başına gelseydi aynı şekilde duyarsız kalınır mıydı?
Kendisi gibi düşünmeyen, beğenmediği herkesi baskı, şiddet, hukuksuzluk ve zorbalıkla alt etme zihniyeti aslında yeni değil. Örnekleri geçmişte pek çok defa yaşandı. Deja vu halindeyiz adeta. Peki Türkiye ne kazandı? 90’lı yıllarda uygulanan politikalar hangi hayırlı sonuçları verdi ki, şimdi yeniden vizyona koyuyorsunuz? 22 yıl öncesine geri sönmek neye yarayacak? Meclis’te sarf edilen, ülkede birlik ve beraberliği artıran, kardeşlik duygularını pekiştiren(!) diyaloglarla bitirelim: Tatlı su balıkları, terbiyesiz, indir o elini, otur yerine lan, car car car…
Bizi tartaklayanlar, soframızda yemek yedi
Ankara’da linç edilen Amedspor yöneticilerinden Soran Haldi Mızrak, kendilerine saldıranların, ligin ilk yarısında Diyarbakır’da ağırladıkları Ankaragücü yöneticileri olduğunu söyledi. Protokol tribününde dövüldükten sonra aşağı atılan Amedspor Basın Sözcüsü Avukat Haldi Sorun Mızrak, “Hem yemeğimizi yediler hem de bizi dövdüler.” dedi. Olaydan sonra hiç kimsenin kendilerini arayıp geçmiş olsun demediğini, özür bile dilemediğini, vurguladı. Futbol federasyonunun Ankaragücüne verdiği cezayı da yetersiz bulan Mızrak, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Aynısını Diyarbakır’da biz yapsaydık, bizi küme düşürürlerdi.”
