Ankara’nın kalbi Kızılay’da gerçekleşen terör saldırısında 37 kişinin ölmesi gözleri güvenlik zafiyetine çevirdi.
Güvenlik ve terör uzmanları, başkentte 5 ayda 3 terör saldırı yaşanmasını ciddi güvenlik zafiyeti olarak değerlendirdi. Terör uzmanı Suat Ören, Türkiye’de Suriye politikasından kaynaklanan bir terör tsunamisi yaşandığını söyledi. Haberdar internet sitesi yazarı uluslararası ilişkiler ve güvenlik Uzmanı Prof. Dr. Sedat Laçiner de terörle mücadele ekiplerinin gazeteci ve akademisyen peşinde koşmaktan terör örgütlerine yoğunlaşamadıklarına dikkat çekti. Güvenlik uzmanlarının Ankara’daki terör saldırısıyla ilgili görüşleri şöyle:
Prof. Dr. Sedat Laçiner: Teröristler, Türkiye’nin kalbini 5 ayda üçüncü kez vurdular. Üç saldırı da Başbakanlık, bakanlıklar, Genelkurmay, MİT, Emniyet Müdürlüğü ve diğer üst düzey kurumların yanı başında yaşandı. Güvenlik güçlerinde uzman kadroların önemli bir kısmı başka birimlere dağıtıldı veya istifaya zorlandı. Tasfiye edilenlerin yerine ise güçlü bir ekip kurulamadı. İktidarı korumaya zorlanan güvenlik güçleri kendilerini terörle mücadeleye vermekte zorlanıyorlar. Gazeteci, akademisyen veya esnaf peşinde koşan terörle mücadele ve istihbarat birimleri gerçek terör örgütlerine yoğunlaşmakta zorlanıyor.
Terör Uzmanı Suat Ören: Suriye politikasının faturası sadece göçmenler boyutuyla değil çok boyutlu terör tsunamisi olarak ülkemize yansıyor. Terör eylemlerini önlenmeye odaklanmak yerine bu eylemler üzerinden siyasi ve bölgesel bazı ajandaların hayata geçirilmesi amaçlanıyor. Eylem yeri olarak tekrar Ankara’nın seçilmesi, Türkiye’nin mevcut politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerektiği anlamına geliyor.
Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş: Türkiye süreklilik kazanan bir terörist faaliyetle karşı karşıya. Çözüm politikalarını ortaya çıkarabilmek için sağlıklı siyaset üretmek gerekiyor. Bugün Türkiye’de bu sağlıklı siyaset üretiminde parlamento mutlaka devreye girmeli. Siyasi partilerimizin demokratik ittifakları ortaya çıkarması gerekiyor.
Emekli Emniyet Müdürü Davut Erdoğan: 10 Ekim patlamasının ardından Ankara Emniyet Müdürü geçici olarak görevden alındı. Yerine emniyet müdür yardımcısı vekâlet etti. 17 Şubat patlamasından sonra vekâleten görev yapan müdür yardımcısı da kendi talebiyle merkeze alındı. Yerine bir başka emniyet müdür yardımcısı vekâleten atandı. Yaşanan süreçte 6 ay boyunca asaleten bir emniyet müdürü atanamaması çok büyük bir yönetim zafiyeti oluşturdu.