Özellikle 15 Temmuz sonrası OHAL döneminde yaşanan insan hakları ihlalleri, işkenceler, ölümler ve adam kaçırma gibi mağduriyetleri hayat hikayeleri üzerinden anlatan Tenkil Müzesi, ikinci sergisini Brüksel’de açtı.
Uluslararası Basın Cemiyeti’nin (Press Club) sergi salonununda salı günü düzenlenen açılış programına, AB parlamenterleri ve insan hakları aktivistlerinin de yer aldığı seçkin bir grup katıldı. Açılış programında mağduriyetin sembol isimleri, gazeteci Selçuk Gültaşlı moderatörlüğünde yaşadıklarını anlattı, anlamlı mesajlar verdi.
‘İNSANLIK ADINA UTANÇ DUYUYORUM’
Programdaki konuşmacılardan biri, 15 Temmuz’un hemen sonrasında gözaltına alınıp, gördüğü işkence sonucu demir parmaklıklar ardında hayatını kaybeden Gökhan öğretmenin eşi Mümine Açıkkollu idi. Tr724’ten Basri Doğan’a konuşan Açıkkollu, yaşanan olaylardan insanlık adına utandığını söyledi. ”Keşke bu süreçler hiç yaşanmasaydı da bu tür müzeler hiç açılmak zorunda kalmasaydı. İnsanlık adına çok üzgünüm. Eşimin de burada gözlüğü sergileniyor. Yaşananlar gerçekten çok acı. Belki eşim çok geç ama Türkiye’de çok sıkıntılı olan insanlar var. İnsanlık adına bu tür müzeler ses getirir ve geride kalan insanlar adına güzel açılımlar olabilir.” temennisinde bulunan Açıkkollu, Türkiye’de halen mağduriyet yaşayanlara şu mesajı gönderdi: ”Bu süreçte bizlere ‘oh olsun’ diyen insanlar olduğu gibi, bizimle birlikte acıları paylaşan kardeşlerimizin oldukça fazla olduğunu da gördük. Türkiye’deki kardeşlerimiz yalnız değiller. Biz dualarımız ile onların yanındayız. Dik dursunlar. Bu süreç bitecek bittiği zaman, en azından kaybeden tarafta olmayalım.”
HUKUK BİR GÜN DÖNECEK
Programın diğer konuşmacısı, kapatılan Zaman gazetesi çalışanı İbrahim Karayeğen ise, tüm mağdurlar ve özellkle zindandaki 150’yi aşkın meslektaşı için umutlu. ”Hukuk uyur ama asla ölmez.” diyen gazeteci Karayeğen, Türkiye’de rafa kaldırılan hukukun bir gün döneceğine inanıyor. Sergiyi kendi hikayesi üzerinden şu cümlelerde değerlendiriyor Karayeğen: ”Burda gördüğümüz şeyler bizim değil, bizimle birlikte çevremizin cezalandırıldığını gösteriyor. Ben kendim 2 yıl hapis yattım. Ama 20 yıllık öğretmen eşim işten atıldı. Çocuklarımın okulları kapandı, yeni okullarında dışlandı. Çok büyük zorluk yaşadılar.”
Programda ayrıca, Türkiye’deki basın özgürlüğü ve insan hakları ihlallerini konu alan ve gazeteci Thomas Sideris’in çektiği “Ilmik” belgeselinin gösterimi yapıldı.
Tenkil Müzesi, ilk sergisini yine geçen ay Brüksel’de açmıştı.
TENKİL MÜZESİ NEDİR?
Tenkil Müzesi önce tenkilmuseum.com adlı bir internet sitesi ile kendini duyurdu. Müze, adını “Düşman veya zararlı kimseleri topluca ortadan kaldırma”, “Herkese ibret olacak bir ceza verme” ve “Uzaklaştırma” anlamlarında kullanılan ve soykırım yerine kullanabilen “Tenkil” sözcüğünden alıyor. Son yıllarda yaşanan zulümleri kayda geçirmek, târihe mâl etmek ve bu konuda duyarlık oluşturmak için kurulan müzede, Türkiye’de insan hakları ihlallerine uğrayanların hatıraları, eşyaları sergileniyor.