Cezaevinde intihar ettiği öne sürülen doktor İbrahim Halil Özyavuz’un ölümüyle ilgili şüpheler giderek artıyor. Ölüm sebebinin intihar değil, cezaevinde işkence olduğu yönündeki deliller artıyor.
ByLock kullandığı gerekçesiyle tutuklanan ve cezaevinde intihar ettiği öne sürülen doktor İbrahim Halil Özyavuz’un ölümüyle ilgili şüpheler giderek artıyor.
Şanlıurfa’nın Harran ilçesinde 2007 yılında pamuk toplayıp, ders çalışarak kazandığı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitiren Özyavuz’un ölümüyle ilgili polisin aileye yaptığı çelişkili açıklamalar ölüm sebebinin intihar değil işkence olduğu iddialarını güçlendiriyor.
Harran’da toprağa verilen İbrahim Halil Özyavuz’un ölümüyle ailesinden ve yakınlarından bilgi alan gazeteci Cevheri Güven, izlenimlerini yayınladığı video ile Bold’a anlattı.
Güven, gelişmeleri şöyle özetledi:
“Annesi ve babası vefat sonrası İstanbul’a gidiyorlar. Orada kendilerine İbrahim Halil Özyavuz’un intihar ettiği söyleniyor. Bunun üzerine aile, ‘Benim çocuğum intihar etmiş olamaz’ diyor. İntihar şekli ile ilgili önce kendisine birşey söylenmiyor. Sadece intihar ettiği söyleniyor.”
POLİSTEN ÇELİŞKİLİ İFADELER
“Bir süre sonra polislere ailenin baskısı artıyor. Bu sefer kolluk kuvvetleri ifadeyi değiştiriyor. Diyorlar ki, ‘kendisini darp ederek öldürmüş.’ Tabii bu aileye de mantıklı gelmiyor. Fakat polisin bunu söylemesinin bir sebebi var. Çünkü cenazenin üzerinde çeşitli darp izleri var.
Aile bunun mümkün olamayacağı yönünde baskı yapınca bu sefer üçüncü kez aileye verilen bilgi değişiyor. Son olarak koğuşta kalan arkadaşlarının kendisini darp ederek öldürdüğünü söylüyorlar. Bu da aileye mantıklı gelmiyor. Çünkü böyle bir cinayet söz konusu olsa hemen birilerinin hakkında yeniden gözaltına alınması, sorgulanması gerekirdi. Tekrar haklarında ayrı bir işlem başlatılması gerekirdi, delillerin toplanması lazımdı… Hiçbiri yok.”
‘BİZİ DE ÖLDÜRÜRLER, BURADA DEVLET YOK’
“Aile tekrar baskıyı artırınca polisin tavrı aileye karşı değişiyor. Artık onları çocuklarını kaybetmiş bir aile gibi değil, düşman bir aile gibi görmeye başlıyor. Ailenin üzerine geliyorlar ve aile sessizliğe bürünüyor.
Aile hastanede morgun önünde beklerken ilginç bir şey oluyor. Orada cenazeyi almaya gelen arkadaşları babasının şöyle bir cümlesine şahit oluyorlar. Baba, ‘İki hafta önce ziyaretine gittiğimde oğlum cezaevinde işkence gördüğünü söyledi, inanmadım.’ diyor ve feryatla ‘Oğlumu öldürdüler’ diye bağırıyor.
Yayına çıkmadan biraz önce bir yakını beni aradı. Babasıyla görüşmüş. Baba, ‘Bizi de öldürürler, burada devlet yok!’ demiş.
Bu cümle intihar etmediğinin, işkence ile öldürüldüğünün en büyük kanıtı bence.”
BAŞARI ÖYKÜSÜNDEN ŞÜPHELİ ÖLÜME…
2007’de pamuk tarlasında hazırlandığı üniversite sınavını kazanarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne giren İbrahim Halil Özyavuz, okulu birinci olarak tamamladı. Gülen cemaati soruşturması kapsamında ‘Bylock’ kullandığı gerekçesiyle geçen ay tutuklanan doktor Özyavuz’un Silivri Cezaevi’nde intihar ettiği söylendi.
Ölümüyle ailesini ve yakınlarını üzen Özyavuz’un cenazesi yapılan otopsinin ardından ailesi tarafından Harran ilçe merkezine getirildi ve kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
Şanlıurfa’nın Harran ilçesinde 2007 yılında pamuk toplayıp, ders çalışarak kazandığı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni birincilikle bitiren Özyavuz’un ölümüyle ilgili polisin aileye yaptığı çelişkili açıklamalar ölüm sebebinin intihar değil işkence olduğu iddialarını güçlendiriyor.
Harran’da toprağa verilen İbrahim Halil Özyavuz’un ölümüyle ailesinden ve yakınlarından bilgi alan gazeteci Cevheri Güven, izlenimlerini yayınladığı video ile Bold’a anlattı.
Güven, gelişmeleri şöyle özetledi:
“Annesi ve babası vefat sonrası İstanbul’a gidiyorlar. Orada kendilerine İbrahim Halil Özyavuz’un intihar ettiği söyleniyor. Bunun üzerine aile, ‘Benim çocuğum intihar etmiş olamaz’ diyor. İntihar şekli ile ilgili önce kendisine birşey söylenmiyor. Sadece intihar ettiği söyleniyor.”
POLİSTEN ÇELİŞKİLİ İFADELER
“Bir süre sonra polislere ailenin baskısı artıyor. Bu sefer kolluk kuvvetleri ifadeyi değiştiriyor. Diyorlar ki, ‘kendisini darp ederek öldürmüş.’ Tabii bu aileye de mantıklı gelmiyor. Fakat polisin bunu söylemesinin bir sebebi var. Çünkü cenazenin üzerinde çeşitli darp izleri var.
Aile bunun mümkün olamayacağı yönünde baskı yapınca bu sefer üçüncü kez aileye verilen bilgi değişiyor. Son olarak koğuşta kalan arkadaşlarının kendisini darp ederek öldürdüğünü söylüyorlar. Bu da aileye mantıklı gelmiyor. Çünkü böyle bir cinayet söz konusu olsa hemen birilerinin hakkında yeniden gözaltına alınması, sorgulanması gerekirdi. Tekrar haklarında ayrı bir işlem başlatılması gerekirdi, delillerin toplanması lazımdı… Hiçbiri yok.”
‘BİZİ DE ÖLDÜRÜRLER, BURADA DEVLET YOK’
“Aile tekrar baskıyı artırınca polisin tavrı aileye karşı değişiyor. Artık onları çocuklarını kaybetmiş bir aile gibi değil, düşman bir aile gibi görmeye başlıyor. Ailenin üzerine geliyorlar ve aile sessizliğe bürünüyor.
Aile hastanede morgun önünde beklerken ilginç bir şey oluyor. Orada cenazeyi almaya gelen arkadaşları babasının şöyle bir cümlesine şahit oluyorlar. Baba, ‘İki hafta önce ziyaretine gittiğimde oğlum cezaevinde işkence gördüğünü söyledi, inanmadım.’ diyor ve feryatla ‘Oğlumu öldürdüler’ diye bağırıyor.
Yayına çıkmadan biraz önce bir yakını beni aradı. Babasıyla görüşmüş. Baba, ‘Bizi de öldürürler, burada devlet yok!’ demiş.
Bu cümle intihar etmediğinin, işkence ile öldürüldüğünün en büyük kanıtı bence.”
BAŞARI ÖYKÜSÜNDEN ŞÜPHELİ ÖLÜME…
2007’de pamuk tarlasında hazırlandığı üniversite sınavını kazanarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne giren İbrahim Halil Özyavuz, okulu birinci olarak tamamladı. Gülen cemaati soruşturması kapsamında ‘Bylock’ kullandığı gerekçesiyle geçen ay tutuklanan doktor Özyavuz’un Silivri Cezaevi’nde intihar ettiği söylendi.
Ölümüyle ailesini ve yakınlarını üzen Özyavuz’un cenazesi yapılan otopsinin ardından ailesi tarafından Harran ilçe merkezine getirildi ve kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
